Almanya’nın çelik tüketen sanayilerinin geleceği üzerine Frankfurt’ta gerçekleştirilen yıllık Stahltag konferansında konuşan uzmanlar, ABD seçimlerinin ve Orta Doğu'daki gerilimlerin hem yatırım kararlarını hem de enerji piyasalarını olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Emekli IKB bankası analisti Jürgen Büchner’in sunumunda da vurgulanan bu konular, Almanya’nın sanayi üretiminde ve çelik talebinde risklerin artabileceğini gösteriyor.
ABD seçimlerinin ekonomiye etkisi...
ABD’deki başkanlık seçimlerinin yatırım kararlarında bir yavaşlama yaratması bekleniyor. Özellikle Almanya'nın ihracata dayalı sanayi sektörü için ABD pazarı, kritik bir öneme sahip. Büchner’e göre, bu belirsizlikler ABD'deki sanayi yatırımlarını durma noktasına getirebilir. Önceki seçim dönemlerinde yaşanan siyasi geçişlerin piyasalarda ciddi dalgalanmalara neden olduğuna işaret eden Büchner, Almanya’nın ABD’ye olan ihracatının bu süreçte önemli ölçüde zarar görebileceğini belirtti. Almanya'nın makine mühendisliği ve tesis üretimi gibi ihracat ağırlıklı sektörleri için ABD, önemli ve istikrarlı bir pazar olarak öne çıkıyor. Seçim sürecinin sancılı geçmesi durumunda bu pazarın da daralabileceği uyarısı yapılıyor.
Orta Doğu’da yükselen gerilimler ve enerji piyasalarına etkisi...
Orta Doğu'daki savaş olasılıkları ve İran’ın enerji piyasalarındaki potansiyel rolünün, petrol ve doğal gaz fiyatlarının dalgalanmasına yol açabileceği belirtildi. İran'ın küresel enerji piyasalarına geri dönüşünün petrol fiyatlarını varil başına en az 10 USD artırabileceği tahmin ediliyor. Avrupa, enerji ihtiyacını karşılamak için sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatına ağırlık verirken, Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimlerin, enerji tedarik zincirlerinde aksamalara ve maliyet artışlarına neden olabileceği belirtildi. Savaş koşulları, deniz yollarının abluka altına alınma ihtimalini artırırken, Avrupa'nın enerji güvenliği konusunda yeni stratejiler geliştirmesi gerekebilir.
Almanya’nın enerji ikilemi: Yükselen fiyatlar ve LNG ithalatı
Almanya'nın enerji fiyatları, özellikle Ukrayna savaşının ardından önemli ölçüde artış gösterdi. Elektrik fiyatları, 2023 yılı başındaki zirvelerden sonra düşüşe geçse de son dönemde yeniden yükselme eğiliminde bulunuyor. Büchner, fiyatların şu an 100 EUR/MWh seviyesine yaklaştığını vurguluyor. Bu durum, Almanya’daki enerji maliyetlerinin sanayi üzerindeki baskısını artırıyor ve üreticiler için ciddi bir maliyet unsuru hâline geliyor.
Olumlu tarafta ise Almanya’nın LNG altyapısını hızla geliştirmesi dikkat çekiyor. Ülke, enerji güvenliğini artırmak ve Rusya’dan bağımsız hâle gelmek amacıyla LNG terminalleri inşa etme konusunda oldukça hızlı adımlar attı. Bu gelişme, Almanya’nın enerji krizine karşı dayanıklılığını artırabilir, ancak yüksek enerji maliyetlerinin sanayi üretimindeki etkisi belirsizliğini koruyor.
ABD'deki siyasi belirsizlikler ve Orta Doğu'daki jeopolitik riskler, Almanya’nın çelik tüketen endüstrileri ve genel olarak sanayi üretimi üzerinde baskı oluşturmaya devam edecek gibi görünüyor. Özellikle enerji maliyetlerindeki artış ve küresel pazarlardaki belirsizlik, Almanya’nın sanayi üreticilerini daha fazla zorlarken, ülkedeki makine mühendisliği ve tesis üreticilerinin ihracatında bir yavaşlama yaşanması muhtemel. Almanya, enerji bağımsızlığı yolunda hızla ilerlese de küresel piyasalardaki değişimlere karşı kırılganlığı sürüyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı