İnşaat sektörü, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde faaliyette belirgin bir gerileme kaydetti. Endüstri, yılın üçüncü çeyreğinde %5,3 oranında daraldı. 2018 yılının ilk çeyreğinde ise %8 / yıl oranında bir artış göstermişti.
Türkiye’de yapılan belediye seçimleri, 2018 yılının 4. çeyreğinde resesyona giren ekonominin, ABD dolarına karşı %40 değer kaybettiği ve enflasyonun% 20’ye ulaştığı düşünüldüğünde gerçekleşti. Para birimi çöküşü ithal edilen malzemelerin maliyetini artırdı ve endüstri yeni evlere olan talebi kuruturken kredi geri ödeme maliyetlerini artıran büyük faiz oranlarındaki artışlardan da zarar gördü. 2023 yılına kadar yapılacak genel bir seçim yapılmayacak olmasına rağmen, Erdoğan liderliği için bu tür bir kayıp ülkenin inşaat sektöründe belirsizliği artıracak.
GlobalData'nın Ekonomisti Yasmine Ghozzi, “Düşük faiz oranı ve ucuz krediyle beslenen bina patlaması sona erdi ve gerekenden çok daha fazla ev var” dedi.
Vergi indirimleri ve daha ucuz kredi kampanyaları dahil olmak üzere devlet teşvikleri olmasına rağmen, sektör kargaşa içinde kalıyor ve çember daralıyor gibi görünüyor. Konut satışları 2018'de bir önceki yıla göre %2,4 azalırken, ipotekli satışlar Aralık 2018'de bir önceki yılın aynı ayına göre %79 oranında azaldı.
Ekonominin 2019'da zayıf bir performans göstermesi beklenirken GlobalData, son çeyrekte yaşanan gelişmeler nedeniyle, Türkiye inşaat endüstrisi için görünümünü keskin bir şekilde revize etti. 2018’de % 4,8 oranında daralan üretim, 2019’da yaklaşık % 4,5 oranında önemli ölçüde düşmeye devam edecek ve ardından hükümetin ulaştırma ve enerji altyapısını geliştirmeye odaklanmaya devam edeceği varsayımından sonra yavaşça toparlanmayı sürdürecektir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı