Hükümet, Kuzeybatı İngiltere'deki HyNet kümesi ve Kuzeydoğu'daki Humber ve Teesside bölgelerinde yer alan Doğu Yakası kümesine 21,7 milyar £'lik (28,5 milyar USD) bir kaynak sağlamayı planlıyor. Bu projeler, İngiltere'nin 2030 yılına kadar emisyonlarını ciddi oranda azaltma çabasının merkezinde yer alıyor.
Küresel rekabette İngiltere'nin konumu güçleniyor...
Bu iki öncelikli kümeye yapılan yatırım, İngiltere'nin yeşil enerji dönüşümüne olan bağlılığını gösteriyor. HyNet kümesi, İtalya merkezli Eni'nin liderliğinde yürütülüyor ve CCS teknolojisinin devreye alınmasıyla doğal gazdan hidrojen üretimi için dev tesislerin hayata geçmesi bekleniyor. Öte yandan Doğu Yakası kümesi ise Equinor, BP ve TotalEnergies gibi enerji devlerinin ortak girişimi olan Northern Endurance Partnership tarafından yönetiliyor. Bu projelerin, özel sektörden yaklaşık 8 milyar £'lik yatırım çekme potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor.
HyNet kümesinin 2027 yılına kadar faaliyete geçmesi hedefleniyor. Özellikle Essar'ın yan kuruluşu olan EET Hydrogen’in projeleri dikkat çekiyor; bu projelerle birlikte, 350 MW ve 700 MW kapasiteli hidrojen üretim tesislerinin de devreye gireceği belirtiliyor. Hidrojen üretimi ve kullanımı ise sanayiye yönelik önemli bir adım olacağı söyleniyor. Bu kapsamda, Stanlow rafinerisinde üretilen hidrojenin, bölgedeki sanayi kuruluşlarına aktarılacağı bildiriliyor.
Doğu Yakası'nda ise Equinor’un H2H Saltend projesi ve BP’nin H2Teesside girişimi öne çıkıyor. Bu projelerle İngiltere, hidrojen üretim kapasitesini artırmayı ve karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyor. Ayrıca, Linde’nin bir yan kuruluşu olan BOC’nin CO2 depolama projelerine bağlanması bekleniyor.
Hidrojen Enerjisi Birliği Başkanı Celia Greaves’e göre, bu yatırımlar, İngiltere'nin hidrojen enerjisi alanındaki liderlik iddiasını güçlendiren ve uzun vadeli enerji dönüşüm planlarına yönelik önemli bir adım olarak öne çıkıyor. CCS ve hidrojen projelerine yönelik finansman, endüstrinin önünü açarak uzun vadede enerji güvenliği ve düşük karbonlu üretim teknolojilerinin yaygınlaşmasını sağlayacağını belirtiyor.
İngiltere’nin karbon yakalama ve hidrojen üretimi alanında yaptığı bu büyük hamle, sadece ülkenin kendi enerji ihtiyaçlarını karşılamasına yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda küresel rekabette de önemli bir konum elde etmesini sağlayacağı belirtiliyor. Bu projelerle İngiltere, hem karbon emisyonlarını düşürme hedefine katkı sağlayacak hem de enerji geçişinde inovatif çözümler sunacağı aktarılıyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı