Hindistan, yalnızca dünyanın en kalabalık ülkesi olmanın ötesinde, hızla büyüyen ekonomisiyle de dikkat çekiyor. OECD, Hindistan'ın 2025 yılında %6.5 oranında büyümesini bekliyor. Bu büyümenin itici güçlerinden biri ise ülkenin çelik sektörü. Hindistan Çelik Bakanlığı, çelik üretimini çevre dostu hale getirmek amacıyla açıklanan yeni "Çelik Sektörünü Yeşillendirme" yol haritasıyla, sektörde büyük bir dönüşüm hedefliyor.
Çelik Bakanlığı'nın açıkladığı 14 maddelik yol haritası, Hindistan'ın çelik üretiminde karbon salınımını azaltmayı ve sektörü sürdürülebilir kılmayı amaçlıyor. Bu eylem planı, yeşil çelik için bir sınıflandırma geliştirilmesi, emisyon izleme sertifikaları ve kamu alımlarında yeşil öncelikli pazarların teşvik edilmesi gibi bir dizi adımı içeriyor. Bakanlık, hammadde tedarikinden nihai işleme kadar olan değer zincirinde verimlilik artışı ve maliyet düşürme hedefliyor.
Hedef, çelik üretim kapasitesini 2030'da 300 milyon tonun üzerine çıkarmak
Hindistan hükümeti, 2030 yılına kadar çelik üretim kapasitesini mevcut seviyesinin neredeyse iki katına çıkararak 300 milyon ton seviyesine yükseltmeyi planlıyor. Bu hedef, Hindistan'ın altyapı projeleri için gereksinim duyduğu çeliği karşılamayı amaçlıyor. Ancak bu büyüme, sektördeki karbon emisyonlarının hızla azaltılmasını zorunlu hale getiriyor. Hindistan'da, özellikle pik demir üretimindeki yüksek CO2 emisyonları önemli bir zorluk oluşturuyor.
Büyük çelik üreticileri bu dönüşüm için teknolojik yatırımlar yapmayı sürdürüyor. Tata Steel, 2030 yılına kadar ham çelik başına CO2 emisyonlarını %20 oranında azaltmayı ve 2045 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyor. Şirket, karbon yakalama ve kullanımı (CCU) teknolojileri ile hidrojen enjeksiyonu gibi yenilikçi çözümler üzerinde çalışıyor. JSW Steel ise 2030 yılına kadar üretimindeki CO2 emisyonlarını %42 oranında azaltmayı ve 2050'ye kadar net sıfır hedefini yakalamayı planlıyor. Şirket ayrıca, 20 GW yenilenebilir enerji kapasitesi kurmayı ve 40 GWh enerji depolama kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.
Yeşil çelik ve yenilenebilir enerji yatırımları
Hindistan'da yeşil çelik üretimi, geleneksel yöntemlere göre %97'ye kadar daha düşük karbon emisyonu sağlıyor. Yeşil hidrojen ve elektrik ark ocakları (EAF) gibi teknolojiler, bu hedefin gerçekleştirilmesinde kritik rol oynuyor. Ancak, bu dönüşüm için ciddi yatırımlar ve altyapı değişiklikleri gerekiyor. Yeşil hidrojenin üretimi, yüksek maliyetler nedeniyle en büyük engellerden biri olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, yenilenebilir enerji ve yeşil hidrojen üretiminde sağlanacak ilerlemeler, bu maliyetleri zaman içinde düşürebilir.
Jindal Steel & Power Limited'in Başkan Yardımcısı ve İşletme Müdürü olan Pardeep Kumar Thapliyal, "Yeşil çelik üretiminde hidrojen gibi yenilikçi teknolojilere geçiş, büyük yatırımlar gerektiriyor. Ancak ölçek ekonomilerinden ve hükümet teşviklerinden yararlanarak bu teknolojiler daha ekonomik hale getirilebilir," diyor. Bu dönüşümün önündeki diğer engeller ise yeşil enerji kaynaklarının sınırlı erişimi ve yüksek üretim maliyetleri. Engineers India Ltd İcra Direktörü Anurag Sinha, Hindistan'ın bu zorlukları aşmak için güçlü yeşil enerji kaynaklarına sahip olduğunu vurguluyor.
Gelecek perspektifi
Hindistan'ın çelik sektöründe karbon salınımını azaltma hedefleri, yalnızca çevresel sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda ekonomik büyüme açısından da büyük bir fırsat sunuyor. Küresel yeşil çelik pazarının 2031'e kadar 117,13 milyar dolara çıkması bekleniyor. Hindistan, bu pazarın önemli oyuncularından biri olma yolunda hızla ilerliyor.
Ancak bu dönüşümün başarılı olabilmesi için hem yerli üreticilerin hem de hükümetin güçlü bir iş birliği ve uzun vadeli yatırım stratejileri oluşturması gerekecek. Yeşil çelik üretiminin yaygınlaşması, Hindistan'ın ekonomik büyümesine katkıda bulunurken, küresel iklim hedeflerine de önemli bir katkı sağlayacaktır.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı