Dünyanın en büyük emtia üreticisi Çin’de fiyat artışlarını dizginlemek için hammadde fiyatlarına yönelik tedbirlerin piyasada kalıcı etki yaratması beklenmiyor. Çünkü analistler, Çin’in talebi azaltarak ekonomik büyümeyi baltalamayı göze alamayacağını savunuyor.
Evrim Küçük'ün haberine göre, küresel piyasalarda enflasyonist endişeler günden güne güçlenirken, emtia fiyatlarındaki yükseliş söz konusu endişede başrolü oynuyor. Küresel ekonomide toparlanma sürecinin devam etmesiyle artan hammadde ihtiyacı ve arz konusundaki sıkıntılar neredeyse bütün emtia fiyatlarında yükselişe sebep oluyor. Bu da dünyanın en büyük emtia tüketicisi Çin’de piyasalara müdahaleyi gündeme getirerek emtia piyasalarında moralin biraz bozulmasına neden oldu. Analistler ise Pekin yönetiminin tüketimi azaltıp, ekonomik büyümeyi aşağı çekmediği sürece bu tip önlemlerin fiyatlar üzerinde etkisinin geçici olacağını savunuyor.
Enflasyonun tırmanmasından rahatsız olan Çin yönetimi, birkaç gün önce emtia piyasalarında denetimlerin artacağına yönelik açıklamalarda bulundu. Hükümeti yükselen emtia fiyatları ve enflasyonla mücadele etmek için emtia piyasasını uyarırken bazı yeni adamlar atılacağını duyurdu. Emtia ticareti ve stoklamasıyla ilgili düzenlemeler sıkılaştırılacağına dair açıklamalar sonrasında küresel piyasalarda tarımsal emtia fiyatları bu ayki zirvesinin yüzde 8 altına inerken, metal piyasaları da yüzde 5 düştü.
“Kalıcı etkisi olmaz”
Ancak analistlere göre Çin’de reel talep azalmadıkça emtia fiyatlarının gücünü koruyacağı görüşünde. HSBC’nin Asya Ekonomi Araştırmaları Eşbaşkanı Frederic Neumann, fiyatların istikrar kazanması için ülkede talebin hız kesmesi gerektiğini söylüyor. Üretimi artırmak ya da stokları serbest bırakmak gibi yöntemlerle arzı çoğaltmanın fiyatlar üzerinde ancak geçici bir etki yaratacağını belirten Neumann, talebi azaltmanın ise ekonomik büyümeyi baltalayacağı için gerçekçi bir çözüm olduğunu düşünmüyor. ING kıdemli emtia stratejisti Wenyu Yao da, “ekonomiye hasar vermeden talebi baskılayamazsınız” diyerek kontrollerin iyi bir çözüm sunamayacağı görüşünü destekliyor. ANZ emtia analisti Soni Kumari de, Çin’in metal fiyatlarını kontrol altına almak için stratejik rezervlerini kullanabileceğini fakat bunun etkisinin uzun sürmesinin beklenemeyeceğini ifade ediyor.
Çin neden alarma geçti?
Küresel ekonomide toparlanma sürecinin devam etmesiyle artan ham madde ihtiyacı, arz konusundaki sıkıntılar ve hükümetlerin sağladığı dev likidite neredeyse bütün emtia fiyatlarında yükselişe sebep oluyor. Petrol, doğalgaz, bakır, mısır, soya fasulyesi öncülüğünde emtia fiyatları son yılların en yüksek seviyesinde. Bu eğilim, temel tüketim mallarının birçoğunda fiyat artışını tetikliyor. Özellikle bakır ve tarım emtia gruplarındaki yüksek talep ve kısıtlı arz, enflasyonunu körüklüyor.
Metallerin morali iyi ancak dolar risk yaratıyor
Çin’in hamlesine karşın emtia piyasalarında morallerin genel olarak iyi olduğunu düşünen analistlere göre piyasanın önündeki en büyük engel Çin değil, dolar. Enflasyon baskıları nedeniyle merkez bankalarının para politikalarında sıkılaşmayı gündemlerine alması ve doların güçlenmesi halinde emtianın hız keseceği uyarısı yapılıyor. ABN Amro’nun son emtia raporunda, ABD ekonomisindeki toparlanma ve 10 yıllık tahvil faizindeki artışa paralel ABD Doları’nda ılımlı bir artış beklendiğini belirtiyor. Banka, emtiada fiyat artışı için en büyük risk olarak güçlü doları gösteriyor.
Ancak arzın, ekonomilerin yeniden açıldığı ortamda talebi karşılamakta yetersiz kalacağını belirten banka bakır, nikel, çinko ve alüminyum fiyatlarının yükselmeye devam edeceğini öngörüyor.
Alüminyum fiyatlarının bu yıl ortalama 2.319 dolar/ton seviyesinden işlem görmesini bekleyen banka, gelecek yıl fiyatların 2.446 dolara çıkmasını bekliyor.
Bakırda bu yıl için ortalama fiyat beklentisi 9.453 dolarken, 2022’de fiyatların 10.114 dolara tırmanacağını tahmin ediliyor.
Nikel fiyatının gelecek yıl ortalama 17.488 dolardan satılmasını bekleyen kuruluşun 2021 yılı tahmini ise 17.250 dolar.
Çinkoda önümüzdeki yıl 2.862 dolar ortalama fiyat öngörülüyor.
Bakır talebi bu yıl % 5 artacak
Bakırın şu sıralarda küresel piyasaların en hareketli varlıklarından biri. Küresel ekonomik toparlanma umuduyla Londra Metal Borsası’nda (LME) 10.724 dolar/ton seviyesine çıkarak rekor kıran bakır fiyatları 10 bin doların üzerinde seyrediyor. Geniş kullanım alanı ve yenilenebilir enerji ile elektrikli araçlar gibi ürünlerdeki yoğun kullanım, kırmızı madene olan talebin gelecekte de devam edeceğini gösteriyor. Bu yıl talebin devam edeceği ve fiyatların da gücünü koruyacağı tahmin ediliyor.
Uluslararası Dövme Bakır Konseyi (IWCC), bu yıl küresel bakır piyasasında yarım milyon açıktan sonra 2022'de piyasanın dengelenmesi ile bakır talebinin yüzde 3.3 artmasının beklendiğini açıkladı. Bakır fabrikalarını temsil eden IWCC, 2022'de rafine bakır talebinin 25.27 milyon ton olmasını, arzın ise yüzde 5,4 artarak 25,25 milyon ton olmasını beklediklerini bildirdi. Bu yıl bakır talebinin yüzde 4,9 artarak 24,45 milyon ton olmasını öngören IWCC, tedarikin ise 23.95 milyon ton gerçekleşerek 500.000 ton açık beklendiğini belirtti. Kuruluşa göre Çin'de 2022'de bakır talebi yüzde 2,6, 2021'de yüzde 3,3 artması bekleniyor. Avrupa ve İngiltere'de bakır tüketiminin 2021'de yüzde 7,8, 2022'de yüzde 2,6 artarak 3,1 milyon tonu aşması bekleniyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı