Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ve beraberindeki heyeti kabulünde, 24 Temmuz Basın Bayramı'na değinerek, anayasaların temel maddelerinden birisinin de basının hür olması ve sansür edilememesi olduğunu vurguladı.
Buna yürekten inandıklarına işaret eden Arınç, şöyle devam etti:
"Ancak ülkemizde son günlerde, haftalarda, aylarda yaşanan gelişmelerde, maalesef dışarıdan da desteklenen bir algıyla içeride çok sayıda tutuklu ve hükümlü gazeteci var sözünü çok fazla duymaya başladık. Bunun üzerinden duygu sömürüsü yapanlar, bunun üzerinden Türkiye'yi dışarıya jurnallemeye çalışanlar var.
Emin olun ki hiçbir gazetecinin bu şerefli ve onurlu mesleğini ifa ederken bir zorlukla karşılaşması, hatta hürriyetinden mahrum kalması, örselenmesi, dövülmesi, ayaklar altında kalması, gözaltına alınması kesinlikle hiçbir zaman arzu etmediğimiz bir keyfiyettir. Ancak sayıları bazen 100'ün, bazen 60'ın, bazı 70'in üzerinde verilen, sorulduğu zaman mesleğinin gazeteci olduğunu ifade eden kişilerin nelerle suçlandığını 76 milyon insanın bilmesi lazım."
Arınç, "Ellerindeki kalemi iktidarları düşürmek adına değil iktidarları boğmak ve yok etmek adına kullananlar ve bunu yaparken de bir takım suçları işleyenleri yargıdan kurtaracak bir formül yok, buna niyetimiz de yok. Yargı bağımsızdır, yargı suç işleyenlere karşı görevini mutlaka yapacaktır" dedi.
CHP'nin tutuklu gazeteciler raporu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da bir sözü olduğunu dile getiren Arınç, şunları kaydetti:
"Yanınızdakiler bir rapor hazırlamış olabilirler. Onlara baktığım zaman böyle bir rapor yazacak kabiliyette olmadıklarını da biliyorum. Mutlaka birileri yazmış ve böyle bir raporu CHP'nin milletvekilleri raporu olarak ortaya koymuş olabilirler. Okuyacağım, inceleyeceğim, şimdilik sadece karıştırdım. Lütfen duygu sömürüsü yapmayın. Bu söylediğim konular çerçevesinde yazısından, karikatüründen, kitabından, romanından dolayı Türk Ceza Kanunu'nun veya Terörle Mücadele Kanunu'nun herhangi bir maddesini ihlal etmemiş olmasına rağmen yargılanan ve hüküm giyen bir insan varsa, bana gösterin, hem onun gidip elini öpeceğim hem de ondan özür dileyeceğim. Yoksa örgütsel bağlantıları veya Türkiye'nin bölünmesi tehdidi karşısında alabildiğine suç işleyenleri savunmak bir anamuhalefet liderine düşmez."
CHP'ye bir teklifim var
"O zaman samimi olmanız açısından size tek bir teklifim var" diyen Arınç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu 60, 70 kişinin en az 40, 45 tanesi Terörle Mücadele Kanunu'ndan dolayı yargılanıyor. Şu anda bu kanun yürürlüktedir. Bazı maddelerini değiştirsek dahi. Siz CHP adına bu Terörle Mücadele Kanunu tamamen kalksın diyebiliyor musunuz? Tamamen kalkarsa bunlar yargılanmamış olacak ve haklarında hüküm verilmemiş olacak. Bunu açıkça söylüyorsanız bilelim ve bununla ilgili kanun teklifinizi bekleyelim. Türk Ceza Kanunu'nun bazı maddelerinden dolayı gazeteciler yargılanıyor, bazıları hüküm giyiyor. O zaman siz şunu söyleyebiliyor musunuz? Türk Ceza Kanunu'nun bu hükümleri tamamen kalksın, bu gazeteciler ne yaparsa, ne yazarsa yargılanmasınlar. Bu da bir siyasi görüştür. Onu da söylerseniz sizin samimi olduğunuza inanırız ve teklifinizi bekleriz. Ama bu şu anlama gelebilir. Birisi 'ben gazeteciyim' dedikten sonra hiçkimse ondan hesap soramaz, o her istediğini yapar, her istediğinden dolayı da sorumsuz olur. Böylesine bir sorumsuzluk dünyanın neresinde var onu da lütfen bize gösterin. Siz iktidar olduğunuz zaman Terörle Mücadele Kanunu'nun, Türk Ceza Kanunu'nun olmadığı, hiçbir cezai müeyyideyle karşılaşılmadığı bir Türkiye mi vaat ediyorsunuz. Yani gazetecilerin veya gazeteci olarak kendisini ifade edenlerin her istediklerini yapabilecekleri bir anarşi ve kaos ortamını mı Türkiye'ye getireceksiniz? Bunların cevabını, mümkünse bayramdan sonra kendisinden almak üzere."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı