IMC Organizasyon'un gerçekleştirdiği, TÇÜD, TurkishSteel, Parket Makina, SteelRadar ve Sideridraulic System’in desteklediği bu yıl 10.su düzenlenen Uluslararası Çelik Endüstrisi ve Üretim Teknolojileri Konferansı birbirinden değerli isimlerin katılımıyla gerçekleşti.
Programda 'Dünya ve Türk Çelik Sektöründe Gelişmeler' başlıklı sunumu ile açılış sunumunu gerçekleştiren Türkiye Çelik Üreticileri Birliği Genel Sekreteri Veysel Yayan, konuşmasını 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe vurgu yaparak başladı.
Yayan konuşmasında, “Kadınlarımızın bizim toplumumuzda hak ettikleri yeri hızlı bir şekilde almaya başladıklarını görüyor olmaktan da mutluluk duyuyorum. Türkiye’nin en etkili yerlerinde kadınlarımızın büyük ağırlıkları var. Diğer ülkelere kıyasla çok daha iyi olduğumuz alanlar var ve bunun daha da geliştirileceğini ümit ediyorum. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Burada onuncu defa yapılmakta olan toplantı da onuncu kez açılış konuşması yapıyor olmaktan dolayı da mutlu olduğumu belirtmek istiyorum” dedi.
“Geçen yıl yaşadığımız deprem görüntülerini bir daha asla yaşamak istemiyoruz”
Sunumunu Dünya ve Türk Çelik Sektöründe Gelişmelerle başlayan Yayan, "GSYİH’nın istikrarlı bir şekilde artığını görüyoruz. Gönül isterdi ki normalde de çelik sektörümüzün üretimi de GSYİH’deki gelişmeye paralel bir şekilde artsın ve aşağı yukarı aynı şekilde seyretsin ama öyle değil. Bizim çelik sektörümüzün seyri oldukça farklı. Ama genel olarak GSYİH’deki gelişmeden biz de bir şekilde etkileniyoruz. Bu durumdan çok fazla etkilenmeyen bir ana üretim dalı var o da imalat sanayi sektörü. İmalat sanayi sektörü 2019 yılı hariç diğer yıllarda istikrarlı bir şekilde büyüdü. Bize benzeyen bir sektör ama depremin etkisiyle iyileşme gösteren bu yıl hariç geri kalan beş yılda sürekli küçülmüş. Bu yıldan sonra da büyümeye devam edeceğini değerlendiriyoruz. Çünkü depremle ilgili inşaat faaliyeti önümüzdeki uzun yıllar boyunca bütün enerjimizi alacak çabalarımızın merkezinde olmaya devam edecek. Çünkü geçen yıl yaşadığımız deprem görüntülerini bir daha asla yaşamak istemiyoruz. Artık ne oluyorsa evimizin içinde oluyor. Depremlerde orada oluyor. Bir daha böyle bir durum yaşanmamasını ümit ediyoruz. Bu konuda çelik sektörümüze de büyük pay düşüyor. Bizim maliyet içerisinde yerimiz fazla değil. Standartlar açısında da çelik sektörünün herhangi bir sıkıntısı yok. Kalite beklentisi en yüksek olan ülkelere biz inşaat demiri gönderiyoruz. Burada bütün mesela diğer alanlarda dikkatli olmak” diyerek konuşmasına devam etti.
“Dünyada çelik sektöründe hızla gelişen ülke konumundaydık”
Dünya piyasalarında Çin’in etkisine değinen Yayan, “Çin’in dünya piyasalarını etkilemeye başladığından beri sıkıntılı bir üretim sürecine gittik. Umarım kısa süre içerisinde biz bu sıkıntı süreçten çıkacağız. %10 civarında bir gerileme var. Dünya ham çelik üretiminde Çin’in geride bıraktığımız on yıl içerisinde % 24 civarında bir artış gösterdiğini görüyoruz. Aslında bu Çin’deki artışların mütevazi olduğu bir dönem. 2000’li yıllarda Çin’deki artışlar %10 ile %20 arasındaydı. Artık önümüzdeki yıl bu devam dediğimiz zaman bile devam etti. Yani 100 milyon tondan birdenbire gözümüzün önünde 700-800 milyon tona çıktı. 853 milyon tona geldik 2014 yılında. Sonra bir yavaşlama söz konusu oldu ama bu yavaşlama döneminde bile %24 büyüdü. Çin hariç dünya bu yavaşlama döneminde %4 civarında büyüme gösterdi. Biz ise küçüldük. Ama daha on sene önceyi dikkate aldığımızda biz Güney Kore ve Çin’le birlikte dünya da çelik sektöründe hızla gelişen ülke konumundaydık. Yıl sonu itibariyle 33 milyon 714 bin tonla dünyanın 8.çelik üreticisiyiz. Aslında bundan iki sene önce biz dünyanın 7. çelik üreticisi konumunu elde etmiştik. Fakat Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi sonucu enerji fiyatları arttı. Türkiye’de herhangi bir devlet desteği olmadığı için bizim enerji fiyatlarını birebir uyguladığımız dönemde Almanya’da bütün sektörler 120 milyar euro civarında bir enerji desteği yapıldı. Çelik sektörü de en büyük enerji tüketen sektör olarak bundan payını aldı. Bizde böyle olmadı. Gittik görüştük ama biraz idare edin denildi. Oysaki idare edebilme durumumuz yoktu. 2021 ve 2022 yılını öyle geçirdik. 2023 yılının ilk ayı ayında deprem felaketi ile ilgili sorunlar yaşadık. Çelik üretiminde yıl sonu itibari ile bir iyileşme oldu. Yılın ikinci yarısı %10’luk bir iyileşme oldu” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı