Yalova Üniversitesi ev sahipliğinde Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde düzenlenen 215. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı'nın ardından Üniversitelerarası Kurul Bildirisi açıklandı.
Toplantıya katılan 170 üniversite rektörünün üzerinde oy birliğine vardığı bildiride, Taksim’de başlayan ve daha sonra ülkenin belirli bölgelerine yayılan endişe verici olayların, toplumun diğer kesimlerini olduğu gibi yüksek öğretim camiasını da derinden etkilediği ve üzdüğü kaydedilerek, "Farklı düşüncelere karşı sabır, hoşgörü ve empati gibi değerlere ihtiyacımızın her zamankinden daha fazla olduğu bir süreci yaşamaktayız. Ülkemizin içinden geçmekte olduğu bu olumsuz süreçten daha fazla etkilenmemesi ve ödenecek bedelin artmaması için yetkili kurumlara ve toplumun bütün kesimlerine önemli sorumluluklar düşmektedir" denildi.
Son yıllarda görülen ekonomik gelişmelerin yanısıra takip edilen sosyal politikalar ile eğitim, yüksek öğretim, sağlık ve AR-GE çalışmalarına yapılan yatırımlar sayesinde, ülkenin sosyal boyutu yüksek bir kalkınma süreci yaşadığına işaret edilen bildiride, şunlara yer verildi:
"Dünyada yaşanan birçok olumsuz gelişmelerin aksine, büyüyen, gelişen, bölgesinde ve dünyada adalet ve huzur ortamı arayışıyla ağırlığı her geçen gün artan güçlü ve istikrarlı bir Türkiye’ye sadece bizim değil, bizi örnek alan bütün bölge ülkelerinin de ihtiyacı bulunmaktadır. Ancak, son olaylarla Türkiye'nin bir kaos ortamına girmiş gibi gösterilmeye çalışılmasını, ülkemize karşı başlatılan bir itibarsızlaştırma kampanyası olarak değerlendirdiğimizi üzüntüyle ifade etmek isteriz.
Son günlerde yaşanan üzücü gelişmelerin, her şeye rağmen, ülkemizin demokrasiyi içselleştirme sürecine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Göstericilerin meşru taleplerinin demokratik haklar çerçevesinde karşılanması sürecine girilmiş olması ve hükümetin bu konuda olumlu adımlar atması memnuniyet vericidir. Bu sürecin olumlu ikinci adımı da, göstericilerin eylemlerine son vermesi olacaktır."
Demokratik toplumların vazgeçilmez özellikleri
Üniversitelerarası Kurul'un bildirisinde, bireylerin farklı fikirlere sahip olması ve bunları başkalarının özgürlük alanına müdahale etmeden ve şiddete başvurmadan özgürce savunabilmesinin, demokratik toplumların vazgeçilmez özelliklerinden olduğuna vurgu yapılarak, "Fikirlerin özgürce beyan edildiği ve savunulabildiği ortamları desteklemek de, başta üniversiteler olmak üzere, hepimizin temel sorumluluğudur. Bununla birlikte düşüncelerimizi ifade ederken, hukuk devleti çerçevesinde, doğru platform, araç ve yöntemler kullanmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Tepki ve taleplerimizin, ülkemizin ve halkımızın zararına gelişecek bir sürece dönüşmesine izin verilmemesi, ortak aklın gereğidir" ifadesine yer verildi.
Düşüncelerin ne kadar farklı olursa olsun, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü konusunda herkesin bir ve birlikte olduğuna dikkat çekilen bildiride, bugünlerde sağduyulu olmaya, herkesin birbirini dinlemesine ve anlamasına, birbirinden öğrenmeye daha fazla ihtiyaç bulunduğuna işaret edildi.
Bildiride, daha güçlü bir Türkiye için üniversitelerin bu süreçte her türlü olumlu katkıyı sağlamaya ve sorumluluk almaya hazır olduğu kamuoyu ile paylaşıldı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı