Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) tarafından düzenlenen toplantıda, çelik ithalat verileri bildirilerek 2023 yılı için değerlendirmeler paylaşıldı ve gelecek yıl için sektöre dair mevcut plan ve hedeflerden bahsedildi. ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, çelik sektörünün ihracatının 2023 Ocak-Kasım döneminde 2022’nin aynı dönemine kıyasla yüzde 31,2 azalarak 19 milyar 697 milyon dolardan 13 milyar 545 milyon dolara düştüğünü söyledi. Söz konusu dönemde ihraç miktarının da 28,8’lik azalışla, 18 milyon 341 bin tondan 13 milyon 55 bin tona düştüğü kaydedildi.
Gerçekleşen toplantıda, ÇİB tarafından hazırlanan ‘Çelik Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporu’ hakkında bilgi verildi.
Adnan Aslan, “2023 ilk 10 aylık süreçte ise ithalat yüzde 14,8 artışla 17 milyon 639 bin tona çıktı. 2015’ten bu yana ilk kez nihai çelik ürünlerinde net ithalatçı konumuna düştük. Bu kapsamda ithalatın yarattığı haksız rekabetin önüne geçilmesi için resmi kurumlarımıza anti damping başvurusunda bulunduk. Yapılacak inceleme sonucunda ithalat yapılan ülkelerin rekabete aykırı davrandığı ortaya çıkarsa ek vergi uygulanacak. Böylece haksız rekabetin önüne geçilecek.” dedi.
Çelik ithalatında gerçekleşen artışın Türkiye’yi olumsuz etkilediğini belirten Adnan Aslan bu durumun sebebi olarak, ülkelerin korumacılık önlemleri, Avrupa Birliği’nin uyguladığı kotalar, ABD vergileri ve Kuzey Afrika’dan Mısır, Cezayir gibi ülkelerin net ihracatçı konumuna gelmesine dayandırdı.
Üretim ve kapasite kullanım oranı düşüşte
Adnan Aslan çelik sektörünün kapasite kullanım oranlarının yüzde 50-55 seviyelerinde seyrettiğinin altını çizdi ve üretime dair şu açıklamalarda bulundu:
“2022’nin ilk 10 ayında üretimimiz 30 milyon 91 bin tondu. 2023’te yüzde 8,8 gerileyerek 27 milyon 454 bin tona düştü. Türkiye, üretiminin yüzde 50-55’lik kısmını ihraç ediyor. 2022’de ihracatımız 20 milyon ton üzeri seviyelere çıkmıştı. 2023’ün tamamında ise 14 milyon ton seviyelerine yaklaşacaktır. Normal şartlar altında 2023 hedefimiz 16 milyon ton, 16 milyar dolar ihracattı. Ancak gerisinde kaldık. 2024’te de 15 milyon tonluk ihracat hedefliyoruz. 2022’deki 20 milyon tonluk ihracat seviyesine yeniden ulaşmamız biraz daha zaman alacak gibi gözüküyor. 2028 için İSE 32 milyar dolarlık ihracat hedefi belirledik.” Aslan, kapasite kullanım oranları için talepsizlik ve enerji maliyetlerindeki yüksekliğin altını çizdi ve sözlerine şu şekilde devam etti:
“Diğer taraftan kapasite kullanım oranları bu kadar düşükken, hem Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığımız ülkelerden hem de farklı ülkelerden çelik ithal ediliyor. Ancak ithalat yapılan ülkelerden gelen ürünler iç piyasadaki dengeleri bozuyor. Bu noktada bizim de resmi kurumlara başvurularımız oldu. Yapılacak incelemeler sonucunda bu ithalatlarda bir sübvansiyon uygulandığı ortaya çıkarsa söz konusu ithalata ek vergi uygulanmasını talep ettik. Yaklaşık 1,5 ay önce başvurumuzu yaptık. Sürecin 6-12 ay içinde netleşmesini bekliyoruz.”
"Yenilenebilir enerji yatırımlarında ciddi bir artış gerekiyor"
ÇİB Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler ise, “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması da (SKDM) bazı zorunlulukları beraberinde getiriyor. Sektörümüzde cevherden ve hurdadan üretim yapılıyor. Türkiye aslında bu alanda avantajlı konumda. Çünkü cevherden üretimde yaklaşık 2 bin kilogram, hurdadan üretimde ise yaklaşık 400 kilogram emisyon oranı ortaya çıkıyor. Bu noktada emisyon oranlarını düşürmek için de yenilenebilir enerji yatırımlarında ciddi bir artış gerekiyor. Sektör olarak biz de yenilenebilir enerji yatırımlarında öncelik bekliyoruz. Bu yatırımlarda önceliklendirilir ve destek alırsak rekabette avantaj kaybetmemiş oluruz. Emisyon oranlarını düşürerek ek vergilerin önüne geçebiliriz” şeklinde konuşarak çelik sektöründe enerjinin öneminde değindi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı