Türkiye’de geçen yıl kullanım ömrü tamamlanan elektrikli ve elektronik cihazların toplam ağırlığı 503 bin tonu buldu. Türkiye bu rakamla dünya genelinde 184 ülke arasında 17’nci sırada yer aldı.
Birleşmiş Milletler Üniversitesi (UNU) tarafından hazırlanan “2014 Global e-Atık İzleme Raporu”na göre, geçen yıl dünya genelinde 41.8 milyon ton e-atık ortaya çıktı. ABD, 7 milyon tondan fazla e-atıkla ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi yaklaşık 6 milyon ton e-atıkla Çin, 2.2 milyon ton e- atıkla Japonya izledi. Almanya’da 1.8 milyon ton, Hindistan’da 1.6 milyon ton e-atık oluştu.
Kişi başına en fazla elektronik atık düşen ülke, 28.4 kilogramla Norveç oldu. İsviçre 26.3 kilogramla 2’nci, İzlanda 26 kilogramla 3’üncü sırayı aldı.
Rapora göre, gelecek 3 yılda elektronik atık tutarı dünya genelinde 50 milyon tona yükselecek. Geçen yıl elektronik atıkların içindeki altın miktarının da yaklaşık 300 ton olduğu hesaplandı. Elektronik atıkların geri dönüşümünden elde edilen kaynağın ise 52 milyar dolar olduğu tahmin edildi.
Türkiye’de kişi başına düşen e-atık miktarı 6.5 kilogram
Türkiye, 503 bin ton e-atıkla dünya genelinde 17’nci sırada yer aldı. Ülkede kişi başına düşen e-atık miktarı da 6.5 kilogram olarak belirlendi.
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Filiz Karaosmanoğlu, elektronik atıkların doğru yönetilmesi gerektiğini söyledi. Bu konuda üreticiden tüketiciye kadar herkesin sorumluluğunun yüksek olduğunu ifade eden Karaosmanoğlu, şunları kaydetti:
“e-atıklar dünyada en hızlı büyüyen atık türünü oluşturmaktadır. Bunlara yeni bir kaynak, hammadde demek daha doğrudur. e-atıklar bakır, gümüş, altın, paladyum ve benzeri değerli metalleri, cam, plastik ve diğer pek çok geri kazanılabilir bileşenleri içermektedir. Bunlar geri kazanılmadığında büyük maddi kayıplar oluşur. e-atık yönetimi ile çevresel avantaj, yeni istihdam ve yeni iş kolları yaratılması ve katma değer sağlanması bir arada ilerleyecektir.”
e-atık geri dönüşümüne yapılacak yatırımların önemine işaret eden Karaosmanoğlu, “Firmalar, ömrünü tamamlamış elektrikli ve elektronik eşyaların geri dönüşümü, geri kazanımı ve bertarafında sorumluluk almalıdır. Üretici firma, tüketici, e-atık geri dönüşüm firması, yerel yönetim birlikte ilerlemelidir. Denetim ve ceza yaptırımları gündemde olmalı, yetkin ve yeterli tesislerde e-atık geri dönüşümü başarılmalıdır” diye konuştu.
Ekonomik etki de önemli
Türkiye’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş, ilk elektrik ve elektronik atık toplama kuruluşu olan Elektrik ve Elektronik Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi Derneği İktisadi İşletmesi (ELDAY) Genel Müdürü Levent Halaç da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için e-atıkların çevresel etkilerinin yanında ekonomik etkilerinin de önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin hurda demir- çelik ithalatına büyük miktarda para harcadığına dikkati çeken Halaç, “1 kilogram demir üretimi için 200 kilogram maden işleniyor. 1 kilogram demiri 2 kilogram e-atık prosesinden elde etmek mümkündür. Bu açıdan bakıldığında e-atık geri dönüşümü için rahatlıkla şehir madenciliği ya da yeşil madencilik diyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Çevreye zarar vermeden geri dönüştürülmesi
e-atıkların çevreye zarar vermeden geri dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Levent Halaç, “Maalesef ülkemizde hurdacıların büyük kısmı e-atıkları kırarak parçalamakta ve içinden para yapacak metalleri almakta, bu esnada doğaya salınan zararlı ve toksik maddeleri önemsememektedir. İşe yaramayacağını düşündükleri diğer maddeleri de yakarak çevreye zarar vermektedir. Tüketiciler olarak hepimizin sorumluluğu; yeni bir ürün aldığımızda eskisini ücretsiz olarak dağıtıcılara vermek veya belediyelerin oluşturduğu merkezlere atığımızı vererek lisanlı geri dönüşüm tesislerinde doğaya kazandırıldığından emin olmaktır” dedi.
kaynak: dünya
tarih: 23.04.2015
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı