Dünya genelinde pek çok sektör ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalırken, Çin ve diğer Asya ülkelerinin demir-çelik piyasasındaki baskınlığı, Türk demir-çelik sektörünü ithalata yönlendiriyor. Ülkeler yerel üreticilerini koruma altına almak için çeşitli önlemler alırken, Türkiye'nin bu konuda geri kaldığı eleştiriliyor. ABD, Avrupa ülkeleri ve Kanada gibi birçok ülke ithalat vergilerini artırırken, Türkiye’de koruma tedbirlerinin yetersiz kalması dikkat çekiyor.
Kapasite Kullanımında Düşüş
Türkiye’nin ham çelik üretim kapasitesi 2021 yılında 53,9 milyon ton seviyesindeyken, üretim miktarı 40,3 milyon tondu. 2022’de kapasite 55,1 milyon tona yükselirken, üretim miktarı 35,1 milyon tona geriledi. 2023 yılında ise kapasite 59,3 milyon tona ulaşmasına rağmen üretim 33,7 milyon tona düştü. Kapasite kullanım oranı, 2021 yılında %74, 2022 yılında %63, 2023 yılında ise %56’ya geriledi. 2021 ile 2023 arasında kapasite %10 artarken, kapasite kullanım oranı %16,4 azaldı.
Ağustos ayında ham çelik üretiminde %13,8 artış görülmesine rağmen, Türk çelik sektörü maliyetlerin artması ve Asya ürünlerinin fiyatlarının Türk hammadde fiyatlarıyla eşdeğer hale gelmesi nedeniyle üretim kapasitelerini tam olarak kullanamıyor. Bu durumda, üreticiler maliyetler nedeniyle ithalata yönelmek zorunda kalıyor.
Bunun yanı sıra, ABD ve Kanada gibi ihracat yapılan ülkeler Türkiye'den ithal edilen bazı çelik ürünlerine damping soruşturmaları başlattı. Türk çelik üreticileri, bu gelişmeler karşısında yeni pazar arayışına girerken, yaşanan durumu büyük bir memnuniyetsizlikle karşılıyorlar.
Türkiye’nin ithalat sıralamasında Çin’den en çok ithal edilen ürünlerin başında sıcak haddelenmiş yassı çelik (HRC) geliyor. HRC'yi dikişsiz boru izlerken, temmuz ayında kütük blum ithalatında Malezya’dan yapılan ithalat yaklaşık %400 oranında arttı.
İhraç kaydı ile ithal edilen kütükler, yerli üretimi olumsuz etkileyerek ülkenin üretim miktarını düşürüyor ve bu da sektörde düşük üretim seviyeleri ile artan maliyetlere yol açıyor. Özellikle maliyetlerdeki artış, üreticilerin rekabet gücünü zayıflatırken, uzun vadede ham çelik üretim tesislerinin düşük kapasite ve yüksek maliyetler nedeniyle kapanma riskini de beraberinde getiriyor. Bu ciddi tehlike Türk üreticilerini düşündürüyor. Sektör, bu ithalatın önlenmesini ve yerli üreticilerin daha fazla desteklenmesini beklerken, Türkiye ağustos ayında Çin, Hindistan, Japonya ve Rusya’dan gelen sıcak haddelenmiş rulo ithalatına damping marjı uygulamaya başladı. Ancak, ithalatın hala devam ettiği bilgisi sektörde endişeyle karşılanıyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı