Trump’ın önceki yönetimi süresince uyguladığı korumacı ticaret politikaları ve özellikle çelik ithalatına yönelik ağır gümrük vergileri, küresel ticarette büyük bir etki yaratmıştı. Bu nedenle, Trump’ın başkanlık koltuğuna geri dönüşü, sektörde yeni bir dönemi başlatabilir.
Avrupa Çelik Sektörüne Yönelik Etkiler
Avrupa'nın küresel alanda ticari ve endüstriyel etkisini genişletme kapasitesi, hem vizyon hem de kaynak (mali ve entelektüel) yetersizliği nedeniyle sınırlıdır. Bu durum, Avrupa'nın ABD'ye olan bağımlılığını açıkça ortaya koymaktadır. Özellikle savunma ve mali destek alanlarında, olası bir Trump yönetimi altında bu desteğin azalması veya tamamen ortadan kalkması beklenmektedir. Bu durumu, Avrupa'yı jeopolitik olarak oldukça kırılgan bir konuma iterek, Rusya'nın olası tehditlerine karşı savunmasız hale getirmesi ve kısa vadeli yaptırım politikalarının yol açtığı yüksek enerji maliyetleri ile daha da zorlaması bekleniyor.
Özellikle Ukrayna krizi gibi hassas konularda Avrupa'nın destek beklentisinin karşılanmayabileceği öngörülüyor. Bu durum, Avrupa'nın kendi çelik üreticilerini koruma gereksinimini artırabilir ve Avrupa Birliği’nin kendi ticari önlemlerini sıkılaştırmasına neden olabilir. Avrupa, ABD’nin uygulayacağı yeni tarifelere karşı koruma önlemlerini artırarak, daha fazla ticari yaptırım ve kısıtlama uygulayabilir.
Türkiye ile Gerilim ve Ekonomik Baskılar
ABD hükümetinin Türkiye'ye yönelik hurda ihracatını doğrudan ve güçlü bir şekilde etkileme olasılığı düşük görünmektedir. Bunun temel nedeni, Türk çelik sektörünün ağırlıklı olarak kullandığı HMS 80/20 karışımının ABD çelik üreticilerinin öncelikli talebine uymamasıdır. Dolayısıyla, ABD'deki iç talepteki dalgalanmalar ihracat miktarını etkileyecek olsa da, bu etki doğrudan bir hükümet müdahalesinden kaynaklanmayacaktır.
Ancak durumun jeopolitik boyutu göz ardı edilemez. Türkiye hükümetinin Kuzey Afrika ve Orta Doğu pazarlarındaki etkisini artırma yönündeki politikaları, ABD'nin bölgedeki stratejik hedefleriyle çelişmektedir. ABD, İran ve vekillerine yönelik politikalarıyla bölgesel yeniden yapılanmayı hedeflemekte ve bu bağlamda Türkiye'nin artan bölgesel etkisini bir tehdit olarak algılayabilir.
Bu nedenle, ABD'nin Türkiye'ye yönelik olası ekonomik yaptırımlarının, doğrudan hurda ihracatı üzerinden değil, daha geniş kapsamlı ekonomik baskılar yoluyla uygulanması muhtemeldir. Bu durum, iki ülke arasında ekonomik bir çatışma veya gerilim ortamının oluşabileceğini göstermektedir. Hurda ihracatı üzerindeki etkiler, bu daha büyük jeopolitik gerilimin dolaylı bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Sonuç olarak, Türkiye'nin bölgesel stratejisi ve ABD'nin jeopolitik hedefleri arasındaki uyumsuzluk, gelecekteki çelik ve hurda ticaretini şekillendiren en önemli faktör olacaktır.
Asya Pazarı ve Çin’in Rolü
Çin, Trump döneminde uygulanan ticaret savaşlarından en çok etkilenen ülkelerden biri olmuştu. Trump yönetimi Amerika yanlısı politikalar izleyeceğinden ve ülkeyi yerel üretimi destekleyeceğinden dolayı, Çin çelik ürünlerine ek gümrük vergilerinin getirilmesi söz konusu olabilir. Eğer Trump yönetimi, Çin'e karşı gümrük vergilerini artırırsa Çin'in ekonomik büyümesini olumsuz etkiler ve yerel çelik talebi azalabilir.
Fakat piyasa katılımcıları, bu seçim sonucunun uzun vadede özellikle Çin'de demir cevheri olmak üzere çeşitli emtiaları hareketlendirebileceğini düşünüyor. Çin hükümeti, olası vergilere karşın ekonomik büyümesini desteklemek için daha fazla teşvik ve politika uygulamak zorunda kalabilir. Piyasa katılımcıları, Çin hükümetinin mevcut yüksek faiz oranlarını düşürmesine yönelik teşvikler sunulmasını bekliyor. Ülkedeki emlak ve inşaat sektöründe dalgalanmalar devam ediyor.
Küresel Talep Dalgalanmaları
ABD’de yaşanacak değişimlerin Çin ve Avrupa gibi büyük piyasalarda yarattığı etkiler, global çelik talebinde dalgalanmalara yol açabilir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin çelik talebindeki değişiklikler, Trump’ın ekonomik ve ticari politikalarının küresel çelik fiyatları üzerindeki etkisini daha da belirgin hale getirebilir. Trump’ın seçimi sonrası ABD iç talebindeki artış veya azalış, ihracat yapan ülkeler için önem taşırken, özellikle Asya ve Avrupa’daki üreticiler ABD’den gelecek talebe göre stratejilerini yeniden düzenlemek zorunda kalabilir.
Sonuç olarak, Trump’ın başkanlığı altında küresel çelik piyasasında yeni bir dönem başlayabilir. Amerika’nın korumacı politikaları, jeopolitik gerilimler, döviz dalgalanmaları ve Çin’in vereceği yanıt, çelik sektörü üzerinde güçlü etkiler yaratacak gibi görünüyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı