Toroslar Boru olarak başlayan hikayenizi kısaca anlatabilir misiniz? Ege Toros’a geliş noktası ve bugün pazardaki yeriniz hakkında neler söylersiniz?
1995 yılında İzmir de 1.sanayi Sitesinde Toroslar Boru adında ilk firmamızın kurulması ile başlayan yolculuğumuzda ürün çeşitliliğini ekleyerek tüm metal ve çelik mamullerinin yurtiçi ve yurtdışı pazarda alım satımını gerçekleştiren sektörümüzün öncü kuruluşlarından biri haline geldik. Toplamda 70 şehre ürün tedariği gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra 1000’e yakın bayiliğimiz ile de Türkiye’nin tüm bölgelerinde aktif satış yapıyoruz.
Ürün yelpazenize baktığımızda çeşitlilik görüyoruz. Sizin için en önemli ürün hangisi? Piyasada lider firmalardan biri olarak en çok tercih edilen ürününüzü ve tercih edilme sebebini söyleyebilir misiniz?
Ürün yelpazemiz çok geniş, demir çeliğin bir süpermarketi gibi düşünün ihtiyacı olan her türlü metal ürünü ve türevlerini bizden temin edebiliyor. Profilden tutunda sandviç panele kadar her türlü metalin satışını gerçekleştiriyoruz. En çok tercih edilen gözde ürününüz ne derseniz şüphesiz profil ve boru derim. İhtiyaç alanları dolayısıyla talep oldukça yoğun.
EGE TOROS’tan TORBALI’ya YENİ YATIRIM
Torbalı’da sandviç panel üretim tesisi kuruyoruz. Yaklaşık 35 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Nisan ayında açılışını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Sandviç panelin yanı sıra çelik işleme merkezi haline de getireceğimiz tesiste boy kesme ve dilme ile trapez hattı da olacak.
Detaylarını en kısa zamanda sizlerle paylaşacağım, sektöre büyük ses getirecek.
Pandemi sürecinin her sektörü etkilediği bir gerçek. Demir çelik sektörü de en çok etkilenenler arasında yer alıyor. Siz Pandemi döneminde neler yaptınız? Olumlu ve olumsuz değerlendirebilir misiniz?
Türkiye, Dünya’da demir çelik sektöründe Eylül ayında %18 oranında kapasitesini arttırarak Almanya’nın önüne geçti. Dünya listesinde 7. Sırada yer alıyoruz. Avrupa’da birinci sıradayız. 4.8 milyon ton ile Almanya gerileme sağladı. Türkiye ise 650 milyon tona taşıdı. Kovid-19 süresi boyunca Türkiye’de % 2.6lık artış ile ilerledi. Çin’in oluşturduğu açığı doğru bir şekilde tamamladık. Türkiye ürettiği ile tükettiğini yani arz talep dengesini sağladı. Depolarda bulundurmadı. Bunun dışında ihracatta gerçekleştirdi. Salgın döneminde Dünya olarak kötü günler geçirdik ancak demir çelik sektöründe Türkiye’de ivme kazandı.
SEKTÖRDE TÜKETİM ARTTI!
Sektörde artan tüketim ile birlikte ihracatlar da arttı. Büyümeye ilave olarak yaşanan olumlu gelişmelerden biri de bu oldu. Ciddi katma değer sağlayan yurt dışı yatırımları da yine demir çelik sektörüne hareket getirdi. Yani kısaca Türkiye’de 2020 yılı demir çelik sektörü için büyüme yılı oldu. İç piyasa tüketimi hemen hemen geçen seneki rakamlarla aynı gerçekleşirken ihracatta büyüme gerçekleşti.
DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ 2021’DEN ÇOK ÜMİTLİ
2021’de Pandemi ile birlikte ABD’ye yeni gelen Başkan Joe Biden’ın Çin ile olan sıcak ilişkisi çelik piyasasını hareketlendirecek.
Demir çelik sektöründe 2021’i nasıl görüyorsunuz, yaşanacak gelişmeler sektöre fayda mı sağlayacak zarar mı?
2021’de demir çelik sektörü yine 2020 gibi aydınlık mı olacak derseniz evet aydınlık olacak, çünkü aşı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Salgında bu kadar ilerleme kat etmişken pandeminin bittiğini düşünün dünya hareketlenecek ve Pandemi bittiğinde daha da toparlanıp sektörde şahlanmalar yaşanacak. Pandemi tamamen biter aşı piyasaya sürülürse dünya çelik pazarı inanılmaz hareketlenecek. Türkiye bunun neresinde olacak derseniz, iç piyasadaki talebe yetişmek güç olabilir. Ümitliyiz çok daha iyi olacağına inanıyoruz.
Entegre çelik tesisleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce ülkemizdeki tesisler yeterli mi?
Hayır. Türkiye’de yeteri kadar entegre tesisi mevcut. Daha fazla kurulması arz talep dengesini bozabilir çünkü yetiştirebilmek için ham maddeyi de üretiyor olmak lazım. Türkiye’de ya da Dünya’da bir pazar sahibi olmak kolay değil.
BİR DENGE BULUNMALI!
Demir çelik ve alüminyum sektöründe ihracat haricinde ülkemizde yerleşik tüketici ve tüccarlara döviz ile satışının yasak olmasına rağmen iç piyasaya satılan bu ürünlerin döviz ile satışının yapıldığının duyumlarını almıştık. Bu durum ile ilgili süreç hakkında bizi bilgilendirir misiniz?
Konuyla alakalı ithalatta yapılabilecek yöntemlerden biri ithalatı azaltmak olacaktır. İç piyasadaki üreticilerin daha çok kazanması ve milli paramızın değerlenmesi için bu kaçınılmaz bir gerçek. Vergi getirilmesi gibi alternatiflerde üretilebilir. TL dışında yapılan satışlar iç piyasadaki dengeleri etkiliyor. Pazarı bozuyor. Para birimi koruma kanunu ile ilgili hükümetimiz genelge ve kanun çıkarırsa çok daha olumlu gelişmeleri hem sektör olarak hem de ülke ekonomisi olarak hissedeceğiz. TL ile fiyat verip TL ile satış yapmak zorundasın denildiği taktirde çoğu tüccar ve sanayici ithal etmekten geri çekilir. Kısaca Türkiye’deki sanayicilerin piyasaya sürdükleri çelik ile ilgili tüm ürünlerin dolarla satışlarının kaldırılması ve KDV’nin minimuma indirilmesi gerekiyor ki bir pazar oluşsun.
Haber/ Ayşe Nur Ustaoğlu - Sevda Yıldız
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı