Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Mehmet Hacıkamiloğlu, "Hem Temsa hem de Çimsa ABD'de arayış içerisinde bulunuyor. Çok önemli fırsatlar olduğunu görüyoruz. Oralarda markalarımızı nasıl daha üste taşırız bunun peşindeyiz." dedi.
Hacıkamiloğlu, Sabancı Holding Sanayi Grubu'nun 2016 faaliyetleri ve 2017 yılı hedeflerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Sanayi Grubu'nun 8 şirketten oluştuğunu belirterek, 18 bin kişilik istihdamın yaratıldığını, 2016 yılını 8,3 milyar lira ciro ile kapattıklarını, net karlarının da 780 milyon lira seviyesinde olduğunu kaydetti.
Söz konusu 8 şirketin 5'inin halka açık olduğunu ifade eden Hacıkamiloğlu, şunları söyledi:
"Kendimizi Türkiye'nin Sabancı'sı olarak adlandırıyoruz ama oyun alanımızı bütün dünya olarak belirledik. 12 ülkede iştiraklerimiz var. Amerika'dan Tayland'a kadar olan coğrafya üzerinde Kordsa'mızın Çimsa'mızın iştirak ettiği şirketler var. 8 şirketimizin 6'sı çok önemli ihracat yapıyor. 110 ülkeye ihracatımız var. 2016'da yaklaşık 800 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. 2016 ekonomik olarak 2015'in paralelinde bir yıl oldu diyebilirim. Faaliyetlerimize ihracat ağırlıklı olarak devam ettik. 2016'yı da alnımız ak başımız dik şekilde tamamladık."
Hacıkamiloğlu, kendilerini heyecanlandıran projelere de değinerek, "Kompozit, çelikten 10 kat daha hafif, 3 kat daha dayanıklı bir malzeme. Uçaktan elektrikli otomobile kadar birçok sektörün güçlendirecek malzemesi. Mesela elektrikli otomobilde pil önemli bir ağırlık getirdiği için aracı hafifletme ihtiyacı doğuyor. Yeni jenerasyon otomobiller kompozit malzemeyi tercih ediyor." dedi.
2016 yılında açtıkları Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi'nde Sabancı Üniversitesi'nden 10 profesör 80 doktora öğrencisinin dizaynlarla, kompozit ile ilgili çalışma yaptığını anlatan Hacıkamiloğlu, merkezin, sanayi-üniversite iş birliğinin ete kemiğe bürünmüş hali olduğunu dile getirdi.
Hacıkamiloğlu, ASELSAN ile birlikte ürettikleri yüzde 100 yerli elektrikli otobüsün de kendilerini heyecanlandırdığını aktararak, "İlk otobüsümüz 250-300 kilometre menzilli ama 5-6 saatte şarj olan bir modelimizdi. Şu anda Adana Belediyesi aracımızı test ediyor. İkinci otobüsümüz de 7-8 dakikada şarj olan ama 50 kilometre gibi daha kısa menzilli bir otobüs. Temsa ile ASELSAN'ın güçlerini birleştirip böyle bir çalışmaya imza atması bizi mutlu etti." diye konuştu.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile gurur duyduklarını, mühendislik sınırlarının zorlandığı bir yapı olduğunu ifade eden Hacıkamiloğlu, "Akçansa'mız bunun ana malzemesi olan betonu temin etti. 100+Beton dediğimiz malzeme, rüzgara, denize, sülfata 100 yıl dayanmasını öngördüğümüz çok özel bir betondur. Amerikan Beton Enstitüsü tarafından Betonda Mükemmellik Ödülü'nün sahibi oldu." şeklinde konuştu.
Hacıkamiloğlu, Akçansa'nın Türkiye'nin en büyük çimento şirketi ve pazar lideri olduğunu belirterek, her yıl 60 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini, 2 bin 500 kişi istihdam ettiğini ve 100+Beton gibi projelere imza atan bir şirket olduğunu kaydetti.
Türkiye'de her 3 lastikten 1'inin Brisa'ya ait olduğunu anlatan Hacıkamiloğlu, şirketin 200 milyon dolarlık ihracat hedefinin bulunduğunu, 2 bin 600 kişiye istihdam oluşturduğunu, Lassa markasıyla 63 ülkede 5 bin satış noktasına ulaştığını söyledi.
Hacıkamiloğlu, sismik izolatörün, inşaat mühendisi olduğu için ilgisini çeken bir ürün olduğunu aktararak, kamu binalarının kolonlarının altına yerleştirilen, depremde hareket etmesini ama yıkılmamasını sağlayan bir sistem olduğunu, Japonların yıllardır kullandığını ve Türkiye'de de şartnamelere girdiğini söyledi.
Çimsa'nın faaliyetleri hakkında bilgi veren Hacıkamiloğlu, şirketin 65 ülkeye 115 milyon dolar ihracat yaptığını ve 2 bin 500 kişinin istihdam edildiğini dile getirdi.
Hacıkamiloğlu, Kordsa'nın 5 ülkede üretim gerçekleştirdiğini, 42 ülkeye sadece Türkiye'deki Kordsa fabrikasından 162 milyon dolar ihracat yaptığını ve 3 bin 500 kişiye istihdam yarattığını aktardı.
Sadece ürün değil, patent de satar hale geldiklerini anlatan Hacıkamiloğlu, çok güzel anlaşmalar yapmayı hedeflediklerini bildirdi.
Hacıkamiloğlu, Temsa'nın ise 66 ülkeye 136 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini anlatarak, 3 bin 800 kişiyi istihdam ettiğini söyledi.
Silikon Vadisi'nde artık Temsa otobüslerinin tercih edildiğini ifade eden Hacıkamiloğlu, Facebook, Google gibi firmaların Temsa otobüslerini kullandığını ve artan oranda kullanmalarını hedeflediklerini kaydetti.
Temsa İş Makinaları'nın Komatsu iş makinalarının distribütörlüğünü yaptığını ve Volvo Kamyon ile de anlaşmaya imza attıklarını anımsatan Hacıkamiloğlu, 2016 yılında kiralama filosunda yüzde 44 büyüme sağladığını belirtti.
Hacıkamiloğlu, Temsa Motorlu Araçlar'ın Mitsubishi Otomotiv'in distribütörlüğünü de yaptığını anlatarak, şirketin 25 yıldır Adana'da üretim yaptığını ve yüzde 30 pazar payına sahip olduğunu ifade etti.
Yünsa'nın ise Avrupa'nın en büyük yünlü kumaş üreticisi olduğunu aktaran Hacıkamiloğlu, 50 ülkeye 60 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini söyledi.
Hacıkamiloğlu, yatırımlara tam gaz devam ettiklerini vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Hem Temsa hem de Çimsa ABD'de arayış içerisinde bulunuyor. ABD 2008'deki krizden sonra gelişmiş ülkeler içerisinde en hızlı toparlayan ülke oldu. Çok önemli fırsatlar olduğunu görüyoruz. Oralarda markalarımızı nasıl daha üste taşırız bunun peşindeyiz. 2017'de 1,5 milyar liralık yatırım hedefimiz, 10 milyar lira toplam gelir hedefimiz var. Yüzde 15'ler seviyesinde büyümeyi planlıyoruz ve 1 milyar dolar ihracat gerçekleştirmek istiyoruz. Ülkemizin her zamankinden daha çok ihracat yapmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Büyümenin sadece iç tüketime dayalı olarak değil, sanayi ürünlerinde, yüksek katma değerli ürünlerle ihracat yaparak gerçekleşeceğinin farkındayız. Türkiye'de iş ve aş yaratma peşindeyiz. Türkiye'nin geleceği için üretiyoruz."
"Bizi kurdaki oynamalar çok etkilemiyor"
Hacıkamiloğlu, konuşmasının ardından basın mensuplarının sektöre ve Sabancı Holding Sanayi Grubu şirketlerine ilişkin sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin, dolar kurunun şirketlerini etkileyip etkilemediğine yönelik sorusu üzerine dolardaki artışın Sabancı Holding Sanayi Grubu'nu çok fazla etkilemediğini belirten Hacıkamiloğlu, "Bizde zaten doğal bir hedge ayağı var. Bizi kurdaki oynamalar çok etkilemiyor diyebiliriz. Brisa biraz kısa kalıyor ama onu da ihracatı artırarak kapatıyoruz. İçeride sattığımızdan çok lastiği dışarıya ihraç ediyoruz." diye konuştu.
Kurdaki oynaklığın 2017 planlarına etkisine ilişkin Hacıkamiloğlu, "Biz dolar tahmini yapmayı yıllar önce bıraktık. Biz dolar avro ne olursa olsun yolumuza devam edebilecek planlar ve stratejiler peşindeyiz. Sanayi Grubu olarak önemli bir ihracatçıyız. Her bir şirketimiz önemli miktarda ihracat yapıyor ve pozisyon taşımıyor. Dolayısıyla eğer dövizle borçlanıyorsa mutlaka ihracatıyla dengeleyebileceği kadar borçlanıyor. Dolar artarken ah vah yapmıyoruz, ihracatın çok önemli bir yol olduğunu biliyoruz. İhracatın payını artırarak dengelemeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Hacıkamiloğlu, "Sabancı Holding Sanayi Grubu 2016'da büyümedi, aynı kaldı. 2017 yılında da yeni yatırımlarla büyümeye devam edeceğiz." dedi.
"Krizlerin her birinden alnımız açık, başımız dik çıkmayı başardık"
Yılın ilk üç ayının grup genelinde durgun geçen dönemler olduğunu anımsatan Hacıkamiloğlu, yılın sonunda görülecek tablonun daha önemli olduğuna işaret etti.
Hacıkamiloğlu, şunları söyledi:
"İnşallah hem politik hem de ekonomik olarak her şey yerli yerine oturmuş olur. 2017 yılı için ümitliyiz ama en kötü senaryolara da hazırız. Ben 23 yıldır bu grupta çalışıyorum, 4 tane çok zor dönem geçirdik. Krizlerin her birinden alnımız açık, başımız dik çıkmayı başardık. Bir zorluk olacaksa da olur."
Sabancı Holding Sanayi Grubu'nun bu yıl yeni yatırımlarla büyüyeceğini belirten Hacıkamiloğlu, "Bu yıl yüzde 15 büyüme hedefi koyduk kendimize. Bunu yeni yatırımlarla yapmayı planlıyoruz, Afyon ve Aksaray fabrikamız gibi… Volvo distrübütörlüğü gibi. Birçok ön adımı attık. Biz yüzde 15'i rüzgar nereden eserse essin başarmayı hedefliyoruz." dedi.
Aksaray'da açıklanan teşviklerden faydalandıklarını aktaran Hacıkamiloğlu, teşviklerin Türk sanayisine canlılık getireceğini söyledi.
"Halka açık olmayan sadece Temsa şirketlerimiz"
Hacıkamiloğlu, holdingin enerji yatırımlarında doyuma ulaşıldığını belirterek, bundan sonraki büyümeye yönelik adımların sanayi tarafında yoğunlaşacağını kaydetti.
Temsa'nın halka arzına ilişkin bir soruya ise Hacıkamiloğlu, "Bugün paylaşacağımız durumda değil ama burada halka açık olmayan sadece Temsa şirketlerimiz. Mutlaka onun da uygun bir zamanını kollayacağız ama önce şu büyümeleri ve ihracatçı pozisyonumuzu güçlendireceğiz." değerlendirmesini yaptı.
"Amerika'da otobüs konusunda emekliyoruz, bunu hızlandıracağız"
Sabancı Holding'in Amerika'daki yatırımlarıyla ilgili bilgiler veren Hacıkamiloğlu, Kordsa'nın Amerika'da iki fabrikası olduğunu belirterek, "Çimsa 2010 yılından beri Amerika'da faaliyet gösteriyor. Sıfırdan başladı, bugün çok önemli bir noktaya geldi. Biz tünelin ucunda ışığı gördük. Amerika özellikle Donald Trump'la beraber alt yapı yatırımlarında çok önemli yol alacağa benziyor. Çimsa Amerika'yı kurup orada da üretim yapmanın yollarını araştırıyoruz. Öte yandan bilindiği gibi bunlar çok uzun ruhsat ve izin süreçleri istiyor." bilgilerini verdi.
"Sarı burunlu otobüsler Amerika'ya hiç yakışmıyor"
Hacıkamiloğlu, Temsa'nın Amerika'da otobüs satışları konusunda atılım gerçekleştireceğini aktararak, şunları kaydetti:
"Amerika'da otobüsler filmlerden aşina olduğunuz gibi kamyondan devşirme sarı otobüsler. Onlar aslında kamyon, kamyondan devşirme… Sarı burunlu otobüsler Amerika'ya hiç yakışmıyor. Çok büyük bir pazar 55 bin otobüsten bahsediyoruz. Henüz orada emekliyoruz, bunu da hızlandırmak için orada montaj dahil çalışıyoruz.
Amerika'da korumacılık bazlı 'By America' dedikleri standartları da bizi zorluyor. Amerika'da otobüs satacaksanız bunun bir kısmını da Amerikalı tedarikçilerden temin etmeniz lazım. ABD standartları başka ülke standartlarına da benzemiyor. O yüzden dersimizi çalışıyoruz. Amerika başta olmak üzere yurt dışında olmanın önemini biliyoruz. Zaten vardık, daha da güçlendireceğiz."
"Uçak ithalatında yerli kompozit gözetilsin"
Hacıkamiloğlu, sanayici olarak devletten para beklentileri olmadığını anlatarak, yerli üretime yönelik korumacılık politikalarında kompozit teknolojilerin gözetilebileceğini söyledi.
Hacıkamiloğlu, önerisini şöyle paylaştı:
"Ne olsa daha iyi olur diye düşününce uçak ithalatında yerli kompozit gözetilsin diyorum. Kompozitle ilgili gerek vagon üretiminde olsun gerek yurt dışından ithal ettiğimiz uçaklarda olsun 'acaba yerli kullanım oranlarını artırmak mümkün müdür?' diye soruyoruz. Çünkü artık bu teknoloji Türkiye'de var. Airbus'tan, Boeing'den uçak alıyorken 'içinde bir miktar da kompozit olsun, yerli üretim olsun' demek bizim için doğru diye düşünüyorum. Biz devletten, ülke ekonomisinden cebimize bir para koymasını beklemiyoruz, yolumuzu açsalar bize yeterli."
Mehmet Hacıkamiloğlu, üretilen kompozit ürünlerin havacılıkta kullanımı için uzun test süreçlerinin gerektiğini belirterek, "Türkiye'nin yerli uçak projesi var. 2023-2026 arasında tarihler veriliyor, yerli uçağın uçma hedefi var. Biz de mutlaka ürettiğimiz malzemelerle bunun bir parçası olmak istiyoruz. Ama henüz savunma sanayisiyle ilgili yeni bir şirket kurma projemiz yok." bilgisini verdi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı