9.367,77 TRY BIST 100 BIST 100
34,56 USD USD USD
36,19 EUR EUR EUR
4,79 CNY CNY CNY
0,13 CNY CNY/EUR CNY/EUR
41,35 TRY Faiz Faiz
74,24 USD Petrol(brent) Petrol(brent)
30,90 USD Gümüş(ons) Gümüş(ons)
4,09 USD Bakır(lb) Bakır(lb)
100,80 USD (CME) 62% Fe (CME) 62% Fe
365,00 USD Gemi Söküm Gemi Söküm
2.982,57 TRY Altın(gr) Altın(gr)

Teminat Açığına Düşen Yatırımcılar Emtia Fiyatlarında Sert Düşüşü Tetikledi

Kovid-19 pandemisinin yarattığı ekonomik belirsizlikler nedeniyle teminat açığına düşen yatırımcıların varlıklarını nakde çevirdiği görülürken, emtia piyasasında son 30 günde platin yüzde 36, paladyum yüzde 37, gümüş yüzde 31 değer kaybetti...

Teminat Açığına Düşen Yatırımcılar Emtia Fiyatlarında Sert Düşüşü Tetikledi

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının tüm dünyayı etkisi altına almasının ardından artan ekonomik belirsizlikler piyasalarda likidite sıkışıklığına yol açarken, teminat açığına düşen yatırımcıların varlıklarını nakde çevirmesi sonucu emtia fiyatlarında son bir ayda yüzde 30'un üzerinde düşüş yaşandı.

Kovid-19 salgınının küresel ekonomiyi yeni bir krize sürükleyecek boyuta ulaştığına işaret eden gelişmelerin yaşanması üzerine tüm dünya piyasalarında panik satışları arttı.

Bu süreçte her ne kadar merkez bankaları ve hükümetler likidite desteği sağlasa da yatırımcıların, portföyündeki varlıkları nakde çevirmek için harekete geçmesi piyasalardaki satışların derinleşmesine neden oldu.

Sadece hisse senetleri piyasalarında değil, yüzyıllar boyu güvenli liman olarak görülen altın fiyatlarında da sert düşüşler görülürken, bu süreçten gümüş, paladyum ve platin gibi diğer emtialar da nasibini aldı.

Petrol arzındaki artışa ilişkin endişelerin de satışları tetiklediği emtia piyasasında, yılbaşından bu yana fiyatlar neredeyse yarı yarıya düştü.

En büyük düşüş ise Brent tipi ham petrol dışında platin, paladyum ve gümüşte gözlendi. Bu düşüşte ise söz konusu emtiaların en çok üretildiği ve tüketildiği ülkelerde petrol savaşı ve koronavirüs pandemisi nedeniyle arz ve talep yönlü şokların yaşanması etkili oldu.


 Son 30 günde platin ve paladyum ortalama yüzde 37 değer kaybetti

Medikal ve elektronik ürünler, otomobil sektörü ve petrokimya üretimde kullanılan platin, sadece geçen hafta yüzde 20'ye yakın değer kaybetti. Söz konusu emtianın fiyatı yılbaşından bu yana ise yüzde 36,3 azalarak 614,5 dolara geriledi.

Platinin en büyük üreticileri arasında Rusya, Kanada ve ABD bulunurken, veriler bu emtiayı en yoğun tüketen ülkelerin ABD, Çin, Japonya ve İngiltere olduğunu gösteriyor.

Salgını önleme konusunda İngiltere'nin mesafe kaydedememesi, Çin'de üretim kaybı yaşanması, ABD'de açıklanan teşvik paketleri ve ülke merkez bankası Fed'in aldığı önlemlerin panik havasını artırması, bu emtiada yaşanan düşüşün en önemli nedenleri olarak öne çıktı.

Geçen hafta fiyatı yüzde 5,6 düşüş kaydeden paladyum ise otomobil sektöründen dişçiliğe kadar birçok alanda kullanılıyor. Rusya ve Güney Afrika, en büyük paladyum üreticileri iken, tüketimin en yoğun olduğu ülkeler ise ABD ve Çin olarak öne çıkıyor. Söz konusu ülkelerde yaşanan gelişmeler nedeniyle paladyumun fiyatı yılbaşından bu yana yüzde 15,4 azalarak 1.642,59 dolara inerken, söz konusu emtiada son 30 günde ise yüzde 37 gerileme görüldü.

Gümüşün fiyatı yılbaşından bu yana yüzde 31 geriledi

Dişçilik endüstrisi, pil üretimi, fotoğrafçılık, elektronik ürünler ve alaşımlarda kullanılan gümüşün en fazla üretildiği ülkeler arasında da Çin'in yanı sıra Meksika ve Peru bulunuyor. Tüketim konusunda ise ABD, Hindistan ve İngiltere'nin öne çıktığı gümüşün onsu, geçen hafta yüzde 14,8 azalarak 12,6 dolara geriledi.

2020'ye 17,9 dolardan başlayan gümüşün onsu, son 30 günde ise neredeyse yüzde 31 değer kaybetti.

En fazla tercih edilen emtialar arasında bulunan altının onsu ise özelikle fiyatında son haftalarda yaşanan volatiliteyle öne çıktı.

Nakde dönen yatırımcıların satışlarının etkisiyle altının onsu geçen hafta yüzde 3,5 değer kaybederken, fiyatlar 1.500 doların da altını gördü. Son iki haftada yüzde 10'un üzerinde düşüş yaşanan altının onsu, yıl içinde 1.700 doların üzerini görmüştü.

"Virüsün en büyük etkisi büyüme beklentilerinde"

Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, koronavirüsün beklenmedik bir anda ortaya çıkarak neredeyse tüm dünyayı etkisi altına aldığını söyledi.

Virüsün sadece insan sağlığı açısından değil, ekonomik olarak da bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Ergezen, bu noktada en büyük etkinin ise büyüme beklentilerinin düşmesinde görüldüğünü kaydetti.

Ergezen, bazı ülkelerde hayatın neredeyse durma noktasına geldiğine dikkati çekerek, "Birçok firma üretime ara verdi. Tüketim, temel ihtiyaç malzemelerine yöneldi. Yani hem üretim hem de tüketim eş zamanlı olarak düşüş gösteriyor. Özellikle teknolojik ürünler arasında kullanımı artmasıyla birlikte kıymetli madenlerin fiyatları da düzenli artış gösteriyordu. İşte bu noktada koronavirüsün emtialar üzerindeki etkisini net olarak görebiliyoruz. 2008'e bakıldığında kıymetli maden fiyatlarında benzer bir düşüş olmuştu." diye konuştu.

Birçok ülkenin ilkleri yaşadığını belirten Ergezen, şunları kaydetti:

"Küresel bir salgına hiçbir ülkenin hazırlıklı olmadığını söylemek mümkün. Burada Türkiye'nin şimdiye kadar kontrolü elinde tutabilen nadir ülkelerden olduğunu söylemekte fayda var. Buna karşın Avrupa'nın ekonomik anlamda en güçlü ülkesi olan Almanya'da, borsa bir ay gibi kısa sürede neredeyse yüzde 50 değer kaybetti. Tabii değer kaybeden sadece Alman borsası değil, bütün dünya borsaları hızlı bir şekilde değer kaybetti. Çin, uyguladığı karantina ile virüsü kontrol altına aldı ama ekonomide üretim kayıpları yaşadı. Bunun da etkilerini açıklanan ekonomik verilerde görüyoruz. Gelen veriler en kötümser analistlerin tahminlerinin bile altında kaldı."

"Neredeyse tüm ekonomistler, resesyon olacağı konusunda mutabık"

Zafer Ergezen, ABD Başkanı Donald Trump'ın "resesyon" kelimesini kullandığını anımsatarak, bunun "piyasaların artık resesyona gireceğinin doğrulanması" olarak yorumlandığını aktardı.

Son bir haftada ABD ve Çin'den gelen ekonomik verilerin de ekonomideki daralmaya işaret ettiğini belirten Ergezen, şunları söyledi:

"Piyasalarda artık gelen temel verilerin çok da anlamı yok. Zaten emtiaların çok fazla tepki verdiğini de görmüyoruz. Bu bağlamda piyasa, artık gözünü küresel büyüme endişelerine çevirmiş durumda ve neredeyse tüm ekonomistler, resesyon olacağı konusunda mutabık görünüyor. Salgın daha uzun sürerse bazı ülkelerin borçlarını çevirmede sıkıntı yaşayabileceği bir gerçek. Bunun ilk sinyalini Lübnan örneğinde gördük; vadesi gelen 1,2 milyar dolarlık borcunu ödeyemedi. Bu diğer ülkelere de yayılabilir. Zaten merkez bankaları, ekonomik çöküşü engellemek için hızlı bir şekilde faiz düşürdü veya düşürecek."

Ergezen, mevcut ortamda birçok endüstriyel alanda kullanılan platin, paladyum ve gümüş gibi kıymetli madenlerin de olumsuz ekonomik büyüme ve talep beklentileriyle değer kaybettiğini söyledi.

Benzer bir tablonun daha önceki krizlerde de görüldüğüne işaret eden Ergezen, "Özellikle 2008 krizi, bunun için güzel bir örnek. Değer kayıplarının tüm varlık fiyatlarına yansıdığını görebiliyoruz. Fakat özellikle endüstriyel alanda kullanılan platin, paladyum ve gümüş fiyatında gerilemenin dikkat çekici boyuta vardığını söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

 Yatırımcılar teminat açığına düştü

Zafer Ergezen, yatırımcıların koronavirüs pandemisine beklenmedik bir anda yakalandığını, tarihte piyasalarda bu kadar sert düşüşün çok az görüldüğünü söyledi.

Gelişmiş ülkelerin borsalarında bir günde çok sert düşüşler yaşandığını ve yatırımcıların ellerindeki varlıkları satmaları için fırsat bile bulamadığını ifade eden Ergezen, şunları kaydetti:

"Bunun sonucunda birçok yatırımcı teminat açığına (Margin call) düştü. Böylece teminat açığını karşılamak için ya mevcut pozisyonlarını azaltmak ya da yeni nakit getirmek zorunda kaldılar. Mevcut varlıkların satılması ise fiyatların daha da düşmesine neden oldu. Özellikle kıymetli madenlerde bu satışların etkisini gördük. Aslında bunu küçük bir kartopunun çığa dönüşmesi olarak görebiliriz. Yatırımcılar, nakit için ellerindeki kıymetli madenlerini satışa sürüyor.

Kıymetli maden fiyatlarındaki en önemli etkilerden birisi de kurlardaki değişim... Kıymetli madenlerin üretim yerlerine baktığımızda gelişmekte olan ülkelerde daha fazla olduğunu görüyoruz. Şu anda içinde bulunduğumuz günlerde dolar, diğer para birimlerine karşı değer kazanıyor. Bu değer kazanımı sonrası ise bu ülkelerde yoğun üretimi olan kıymetli madenlerin üretim maliyeti dolar bazında azalıyor. Fiyatların düşüşündeki bir diğer neden olarak bunu söyleyebiliriz. Yani doların değer kazanması, dolar bazlı üretim maliyetlerinin azalmasına ve dolayısıyla satış fiyatlarının da azalmasına yol açıyor."

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Bu içeriğe sadece +plus aboneler erişebilir.

Piyasalara dair düşüncelerinizi paylaşmak ve daha fazla yoruma ulaşmak için hemen ABONE OLUN!
ABONE OLUN Zaten bir hesabınız varsa Oturum Açın

En çok okunan haberler

Güney Kore’nin ham çelik üretimi ekim ayında %18,3 azaldı

22 Kasım 2024 Cuma

Türkiye’nin ham çelik üretimi ekim ayında %0,7 arttı

22 Kasım 2024 Cuma

İran METAFO 2024 Fuarı yoğun bir katılımla kapılarını açtı

22 Kasım 2024 Cuma

SPK, Ereğli Demir Çelik’in bedelsiz sermaye artırımına onay verdi

22 Kasım 2024 Cuma

“Yol altyapısında kireç ile zayıf zeminlerin iyileştirilmesi” panelde ele alındı

22 Kasım 2024 Cuma
İzleme Listesi
Genişlet
İzleme listeniz boş

Favori emtialarınızı hızlı erişim için ekleyin ve son fiyat değişim haberlerini kaçırmayın.


Takip ettiğiniz haber kategorisi bulunmuyor
Bildirim Tercihlerini Düzenle
E-Bülten Aboneliği
En güncel haberleri ve günlük demir fiyatlarını e-posta ve sms olarak almak için kayıt olun.
Şimdi Plus Abonesi Olun!
3 gün ücretsiz deneyin!
Şimdi Abone Olun
Tarafsız Fiyatlar
Haberdar Olun
İl Demir Fiyatları
Yorumlar ve Analizler
Şimdi Abone Olun