Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD), Kasım 2024'e ilişkin çelik üretimi, tüketimi ve dış ticaretin gerçekleştirileceğini açıkladı.
Buna göre, söz konusu ayda Türkiye'nin ham çelik üretimi, 2023'ün aynı ayına kıyasla yüzde 0,7 artarak 3 milyon tona çıktı. Üretim, Ocak-Kasım 2024 döneminde yıllık bazda yüzde 11,2 artışla 33,9 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
Nihai mamul tüketimi Kasım 2024'te yüzde 14,3 artışla 3,6 milyon tona çıktı, Ocak-Kasım 2024'te ise 2023'ün aynı sonuçlarıyla karşılaştırıldığında yüzde 0,3 gerileyerek 35 milyon tona düştü.
İhracat %29,1 Arttı
Çelik ürünleri üretimi, Kasım 2024'te miktar yönünden yüzde 13,6 artışla 967,3 bin ton, değer yönünden yüzde 15,4 düşüşle 709 milyon dolar oldu.
İhracat, Ocak-Kasım 2024 döneminde 2023'ün aynı yayınla karşılaştırma miktarı bazında yüzde 29,1 artışla 12,1 milyon tona, değere göre yüzde 15,3 artışla 8,9 tam milyar tona çıktı.
İthalat, Kasım 2024'te bir önceki yılın aynı ayına göre miktar bakımından yüzde 46,6 artışla 1,8 milyon ton, değer yüzde 19,9 kazançla 1,2 milyar dolar olarak hesaplandı. İthalattaki artışta yarım artış ve uzun mamul ithalatında sırasıyla yüzde 100 ve yüzde 48 oranında büyümede etkili oldu.
Ocak-Kasım 2024 döneminde 2023'ün aynı ithalat istatistik karşılaştırması, miktar bazında yüzde 3 azalışla 15,6 milyon ton, değer ise yüzde 13 düşüşle 11,9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Bir önceki yıl Ocak-Kasım döneminde yüzde 54,5 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2024'ün aynı döneminde yüzde 74,2'ye yükseldi.
"Uzak Doğulu üreticilerin Avrupa pazarına erişimi zorlaşacak"
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, kapasite çalışmasının 2023'ün 11 aylık döneminde yüzde 55,9 iken 2024'ün aynı döneminde yüzde 62,4'e ulaştığını bildirdi.
"Türk çelik sektörü, küresel çelik talebinde yaşanan daralmaya rağmen 2024'te ihracat pazarlarında güçlü toparlanma gösterdi. Yerli girdi tedarik politikaları sayesinde ihracatımızda olumlu gelişmeler yaşandı. Kızıldeniz'de devam eden gerilimler, Uzak Doğulu üreticilerin Avrupa pazarına erişimini zorlaştırarak talebin kısmen Türk üreticiler tarafından karşılanmasında ve özellikle AB ülkelerine yapılan ihracattaki artışta önemli rol oynadı. 2025'te Orta Doğu'da yaşanan jeopolitik gelişmelerin ve Çin'de açıklanan teşvik politikalarının ülkenin iç talebine ve dolayısıyla küresel kapasite fazlalığına hangi yönde etki edeceğine yönelik belirsizlik bulunuyor. Bu yıl sektörün 2022 ve 2023'teki kayıplarını telafi edeceğini, yurt içi tüketim içerisindeki ithalat payının keskin şekilde düşeceğini, ihracatta yeni fırsatların oluşacağını, ülkemizin cari açığının kapatılmasına katkımızın artacağını düşünüyoruz."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı