Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, Haziran ayı ile ilgili değerlendirmesinde şunları ifade etti;
2022 yılının ilk yarısında 19 milyon ton ham çelik üretimi ile dünya ham çelik sıralamasında 8. sırada yer alan Türkiye, 2023 yılının aynı döneminde %16,3 oranında azalış ve 15,9 milyon ton ham çelik üretimi ile Vietnam’dan sonra üretimi en çok azalan ülke olarak, İran ve Brezilyanın ardından 10. sırada yer aldı. Dünya ham çelik üretiminin %1,1 azaldığı bir konjonktürde, Türk çelik sektörünün ham çelik üretiminin %16,3 oranında azalması, sektörün dünya çelik sektöründen negatif yönde ayrıştığını net bir şekilde ortaya koydu.
Diğer taraftan, üretim %16,3 oranında geriler iken, deprem bölgesinin yeniden inşasına yönelik faaliyetlerin de etkisi ile, iç piyasada ortaya çıkan talep artışı sonrasında, Ocak-Haziran döneminde tüketimin %15,8 oranında artmasına karşılık, ithalatın %23 oranında artması, ihtiyacın yurt içi üretimin aleyhine, ithalat yolu ile karşılandığını göstermekte ve bu durum ciddi rahatsızlığa yol açmaktadır.
2023 yılının ilk yarısında, ihracat %46 azalırken, ithalatın %23 oranında artması, 2022 yılının ilk yarısında %96,7 olan ihracatın ithalatı karşılama oranının, 2023 yılının ilk yarısında %47,9 seviyesine gerilemesine yol açtı. Yılın ilk altı aylık döneminde, filmaşin ithalatının %82,5 oranında yükselmesi ile birlikte, sektörümüzün uzun ürün ithalatında %43,4 oranında artış gözlendi. Türkiye’nin net ihracatçı konumunda olduğu uzun ürünlerde, ithalatın olağanüstü bir seviyede yükselmesi, sektörün dış ticaret açığının giderek artacağı yönündeki endişeleri kuvvetlendirdi.
Düşen enerji maliyetleri sayesinde rekabet güçleri artan Çin, Hindistan, Güney Kore ve Endonezya gibi Asya ülkelerinin, Türkiye’nin başta Avrupa olmak üzere, geleneksel pazarlarındaki paylarını giderek artırarak, çelik ihracatımızı azaltmaları ve aynı zamanda dampingli fiyatlar ile ülkemize yönelerek, çelik ithalatımızı artırmaları, çelik dış ticaretimiz açısından ciddi bir tehdit oluşturmuş bulunmaktadır.
Dampingli ve kalitesiz ürünlerin ülkemize yönelik artan ithalatının engellenmesini ve sektörümüzün ihracatının tekrar eski seviyelerine çıkarılmasını teminen, ABD ve AB başta olmak üzere, pek çok ülkenin uyguladığı korunma tedbirlerine benzer tedbirlerin ülkemiz tarafından acilen uygulamaya aktarılması, hem çelik dış ticaretimiz, hem de ülkemizin ekonomisi açısından hayati önem arz etmektedir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı