Tayland çelik endüstrisi, başta Çin olmak üzere yabancı şirketlerin artan rekabetinin birçok fabrikayı kapanmaya zorlamasıyla karşı karşıya. Sektördeki genel büyümeye rağmen, Tayland Sanayi Federasyonu (FTI) sektörün kullanım oranının son yedi yılın en düşük noktasına gerilediğini ve 2024 yılının ilk yarısında sadece %29,3'e ulaştığını bildirdi. Bu oran, 2023'teki %31,2 ve 2022'deki %33,4'e kıyasla devam eden bir düşüşe işaret ediyor.
Piyasa uzmanları, Çin çeliğinin Tayland ve ASEAN pazarları da dahil olmak üzere küresel pazardaki artan varlığının bu gerilemeye neden olduğunu belirtiyor. Çin'in çelik üretim teknolojisindeki ilerlemeleri ve maliyetleri kontrol etme becerisi, pazara hakim olmasını sağlıyor. Sonuç olarak, Çin'in çelik ihracatı 2024 yılının ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre %24 artışla 53,4 milyon tona yükseldi. Bu hızın devam etmesi halinde, Çin'in 2024 yılındaki toplam çelik ihracatı, son dokuz yılın en yüksek seviyesi olan 110 milyon tonluk 2015 rekoruna yaklaşabilir.
Tayland'ın Çin'den çelik ithalatı da mütevazı bir artış göstererek 2024 yılının ilk yarısında %0,9 artışla 2,397 milyon tona yükseldi ve şu anda Çin ithalatı, ülkenin toplam çelik ithalatının %43'ünü oluşturuyor. Bu ucuz Çin çeliği akını, elektrik ve yakıt dahil olmak üzere artan enerji maliyetleriyle mücadele eden yerli üreticiler üzerindeki baskıyı daha da arttırıyor.
Bu baskıya ek olarak, Çinli şirketler Tayland'ın çelik üretimine doğrudan yatırım yapmaya başladı. FTI'ya göre Çinli firmalar Tayland'da toplam kapasitesi 12,42 milyon ton olan çelik tesisleri kurdu. Tayland'ın yerel çelik üretimi, çelik talebini karşılamak için yeterli seviyede ve bu durum, yerel üreticilerin genişleme veya büyüme fırsatlarını sınırlıyor. Sektör liderleri, yerel endüstriyi daha fazla düşüşten korumak için hükümeti ilave yabancı çelik tesislerinin kurulmasını kısıtlamaya çağırıyor. Bu tür önlemler alınmadığı takdirde, Tayland çelik endüstrisine yabancı şirketlerin hakim olabileceğine dair endişeler giderek artıyor.
Dahası, Tayland çelik endüstrisi ayakta kalabilmek için yeni ihracat pazarları aramak zorunda. Bunun yapılmaması daha fazla fabrikanın kapanmasına yol açarak sektörün zaten istikrarsız olan konumunu daha da zayıflatabilir. Sektör bu zorluklarla mücadele ederken, stratejik devlet desteğine ve pazar çeşitlendirmesine duyulan ihtiyaç giderek daha acil hale geliyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı