Orta Vadeli Programa (OVP) ilişkin sorular üzerine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, programda geçen seneki hedeflerden bazı alanlarda uzaklaşılan sonuçlarla karşılaşıldığını söyledi.
Büyümede yüzde 4 seviyesi öngörülürken, bu yıl için yüzde 3,3’lük bir hedefin gerçekleşeceğinin açıklandığını anımsatan Zeybekci, "Bu yüzde 3,3, 3,4, 3,5 olur. Ben son çeyrekte iç piyasanın büyümeye olumlu katkısının olacağına inanıyorum. Türkiye’nin büyümesine ihracatın verdiği katkı yıl sonunda yüzde 2,5’in üzerinde kapanacak" diye konuştu.
"Enflasyonla mücadelede talebi daraltmanın biraz fazla ayarını kaçırdık"
Enflasyonla mücadelenin önemine dikkati çeken Zeybekci, enflasyonla mücadelede daha köklü bir yöntem olan daha çok üretim, büyüme, istihdam ve arz yolunun tercih edilmesi gerektiğine inandıklarını söyledi.
"Enflasyonla mücadelede talebi daraltmanın biraz fazla ayarını kaçırdık, onun için biraz Orta Vadeli Program’da büyümeyle ilgili rakamı yakalayamadık” diyen Zeybekci, gereksiz tüketimi daraltmakla birlikte, üretime, KOBİ’lere, yatırıma ve üretime doğru finans ve kredi imkanları genişletilebilseydi, büyüme rakamlarının çok daha farklı olabileceğini belirtti. Zeybekci, şunları kaydetti:
"Orta Vadeli Program’da açıklanan 160,5 milyar dolarlık ihracat rakamının 162’ye yaklaşacağına inanıyoruz. Şu andaki tahmin biraz fazla muhafazakar. 162 civarında bir ihracat rakamını yakalayacağız. Onun da büyümeye katkısı farklı gelecek.
Programdaki diğer biz özellik de olumlu yönde sapma, cari açık. Yıl sonunda 6,4 hedeflenmişti cari açık. Bunun 5-5,5’lu rakamlar seviyesinde olacağını öngörmüştük. Şimdi programda bu 5,7 olarak görülüyor. Cari açık 5,5-5,7 aralığında gerçekleşecek. Türkiye 5’li rakamın altına indirdiğinde cari açıkla ilgili endişe edilecek bir durum kalmayacak. Enerji fiyatlarındaki olumlu gelişmelerle cari açık önümüzdeki dönemde çok daha farklı boyutlara gelecek."
"Faiz indirimine devam etmemiz lazım"
Faiz politikalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, şöyle konuştu:
“ABD’nin faiz konusunda atacağı adıma ilişkin endişelerin panzehiri fazlasıyla AB’den geleceğinden Türkiye olarak bizim faiz endişesi içinde olmamamız, dolayısıyla faiz indirimine devam etmemiz, Türkiye’de piyasaların, yatırımcının, esnafın kabul edebileceği faiz seviyesine cesaretle gelinmesi gerektiğinin altını hep çizdik. Sayın Babacan’ın altını çizdiği, bunu sevinerek gördüm, memnun da oldum, inşallah önümüzdeki dönemde Türkiye, AB’den gelecek olan olumlu etkiyle faiz indirimleri ve enflasyonla kalıcı mücadele edecek. Bunlar önemli göstergeler.”
Rusya’ya ihracatta kalıcı iyileştirme arayışları
Zeybekci, Rusya ile 2014’ü iki ülke arasındaki ticaretin önündeki engelleri kaldırma, 2015’i de tercihli ticaret anlaşmasıyla ekonomik işbirliğini geliştirmede önemli bir yıl olarak gördüklerini söyledi.
Rusya pazarının son derece önemli olduğunu ve zamanlamayı tam bir fırsat olarak gördüklerini ifade eden Zeybekci, 2015-2016’nın OrtaVadeli Program'a yönelik olarak önemli fırsatlar sunacağına inandığını belirtti. Zeybekci, "Böylece 2008’den itibaren kişi başına düşen milli gelir rakamlarında biraz patinaj yaptığımız dönemi de inşallah 2015-2016’da kırıp, 2016 sonu itibarıyla 12 bin 750 dolarlık üst gelir grubu, birinci lig ülkeler grubuna gireceğiz" dedi.
Rusya’ya yaş sebze-meyve ve gıda ihracatı konusunda rahatlamalar olduğunu dile getiren Zeybekci, "Bunlar palyatif rahatlamalar, kalıcı, kurumsal rahatlamaları 2014 sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Yıl sonunda iki ülkenin sertifikalardan, laboratuvar testlerinden, nakliyedeki kotalardan kaynaklanan sınırlamaların bitirilmesi konusunda uzlaştık. 1-2 hafta içinde oraya ziyaretimizi gerçekleştireceğiz. Orada inşallah daha somut açıklamalar yapacağız” şeklinde konuştu.
Bakan Zeybekci, İran ile ekonomik ilişkileri geliştirmek için de 160 madde üzerinde yoğun bir çalışma yürüttüklerini kaydetti.
Dizilere mozaikleme eleştirisi
Türkiye’nin tanıtımında Türk dizi ve filmlerinin yurt dışında yayımlanmasının desteklenmesi ve Türk markalarının dizilerde sansürlenmesi konularındaki çalışmaların sorulması üzerine Zeybekci, "Mozaikleme diye bir ilkel görüntü hiçbir yerde yok. Mozaiklemenin alışkanlık yapan maddelerin kullanımıyla ilgili hassasiyetler dışında hiçbir şekilde ve yerde yapılmasını kabul etmiyorum. Bunu mozaikleme değil, sansürleme gibi algılıyorum" diye konuştu.
Sektör temsilcileri ile İstanbul’da bir araya geleceklerini dile getiren Zeybekci, şunları kaydetti:
"17 Ekim'de dünya çapında önemli bir dizi yönetmeni ile Türkiye’deki film ve dizi yapımcıları bir araya gelecek, biz de orada olacağız. Toplantıyı biz düzenliyoruz. Önümüzdeki süreçte Türk dizilerini, film sanayi için bir ihraç ve fırsat ürünü olarak görüyoruz. Daha da önemlisi içine yerleştireceğimiz Türkiye unsurlarıyla bu imkanı tanıtımda çok iyi biçimde kullanmak istiyoruz.
Türkiye’nin içinde her şey var, Türk ürünleri, kültürü, turizmi, kültür coğrafyasındaki yerlerimiz… Bunun içine hedef ülkelerimizin de coğrafya ve figürlerini serpiştirerek akılı hareket etmemiz gerekiyor.
Başka ülkelerin filmlerini seyrederken en az 3-4 kere bayraklarını selamlatırlar, inançlarla ilgili figürlerini bir yerlere koyarlar, birçok defa da hiç fark ettirmeden ‘illa burayı gidip göreyim’ dediğiniz coğrafi, kültürel, turizm değerlerini koyarlar ve o aile birkaç defa tüketim için önemli yerlere gider. Bunları da markaları gizlemeden yaparlar. Ekonomik anlamda egemen ve etken bir ülke olmak istiyorsanız tüketim alışkanlıklarını belirleyen ülke olmak zorundasınız. Bunun için de elinizdeki en önemli enstrüman film ve diziler, dünya veya bölge çapında tanınan starlarınızı akıllı biçimde kullanmak. Bunları konuşacağız."
Japonya’ya gıda ihracatı fırsatları
Japonya’nın gıda alanında dünyanın 4. büyük ithalatçısı olduğuna dikkati çeken Zeybekci, Türkiye’nin de dünyada 7, Avrupa’da 1. tarım ülkesi olduğunu söyledi.
Türkiye’nin bu pazarda önemli avantajlar yakalanabileceğine inandıklarını ifade eden Zeybekci, şunları kaydetti:
"Gıdada önemli gelişmeler var. Karşılıklı problemlerimiz var. Türkiye olarak Japon gıda ürünlerine koymuş olduğumuz bazı önemli kısıtlar var. Onların da bizim ürünlerimize koymuş oldukları kısıtlar var. Önerimiz şu olacak: Her iki ülke karşılıklı olarak birbirlerinin sertifikasyonlarını, ruhsatlandırmalarını tanısınlar, ekstra denetime, laboratuvar çalışmasına gerek kalmasın.
Japonya’nın bize özellikle Akdeniz yöresine ait meyve-sebzede koymuş olduğu çekinceler var. Bu problemleri halletmek üzereyiz, bir noktaya geldik. Beyaz ette 1 dokunuşluk bir durum var. Türkiye için gıdada, yaş sebze-meyvede, beyaz ette 2014 sonu itibariyle bazı problemleri aşıp, 2015’te fiili olarak ticaret yapmayı planlıyoruz."
Japonya’ya 400 milyon dolar civarındaki ihracatın bir an önce milyar dolarlara çıkarılması gerektiğini vurgulayan Zeybekci, "İnşallah 2015, bu milyar rakamına yaklaştığımız bir yıl olur" dedi.
Bakan Zeybekci, 16 Ekim'de İstanbul’da düzenlenecek Türk-Japon İş Konseyi’nde de genel görüşmeler yerine sektörler bazında çalışmalar yapacaklarını bildirdi.
Japonya’nın altyapı yatırımı ilgisi
Japonya’nın altyapı yatırımlarına ilgisinin artarak devam ettiğini belirten Zeybekci, Körfez Geçiş Projesi, tüp geçit projeleri ve İstanbul’a 3. köprünün ardından Çanakkale Boğazı Köprüsü'yle bu ilginin sürdüğünü söyledi.
Çanakkale Boğazı Köprüsü'nün 2015’te yatırım seviyesine geçmesini hedeflediklerini ifade eden Zeybekci, şöyle konuştu:
"2015’te Çanakkale Köprüsü'nün yapımına başlanması hedefleniyor. Çanakkale Köprüsü çok önemli bir proje. İstanbul’un üzerindeki baskının hafifletilmesi, Anadolu’nun Avrupa ile bağlantısını İstanbul olmadan gerçekleştirmek için çok önemli bir proje. Bunu çok önemsiyoruz. Dünyanın en uzun asma köprüsü Japonya’da. Çanakkale Boğazı Köprüsü, dünyanın en uzun köprüsü olan Japon köprüsünü de geçen bir proje olacak. İnşallah bunu da Türk-Japon işbirliğiyle yapacağız. Bunun görüşmeleri devam ediyor, şu anda talepleri var. Çözüm önerilerini de koydular ortaya. Biz bize ait olan bölümünü görüştük, bitirdik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına devredildi. Onlar da devam ediyorlar. Tek alternatif değil ama Japonların bu projeyi kaptırmamak için büyük bir istek içinde olacaklarını biliyorum.”
Bakan Zeybekci, iki ülke arasında devam eden projelerin gerçekleşmesi için gerekirse her ay 1 defa Japonya’yı ziyaret edebileceğini söyledi. Zeybekci, "Dünyanın ekonomik haritasının çizilmesi sürecinde Türkiye elini güçlendirmek zorunda. Güçlü ekonomilerle, ülkelerle işbirliğine giderek ve ortaklıklar yapmak durumunda. Önümüzdeki 1-2 yıllık dönemi çok iyi değerlendirmek durumundayız" dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı