"Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek" sloganıyla Hindistan'ın ev sahipliğinde 18'incisi düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonrasında yayımlanan bildiride, iklim eylemiyle ilgili dinamik hedefler yer aldı.
Gelişmekte olan ülkelerin düşük karbon/emisyona geçişlerinde desteklenmeleri kapsamında düşük maliyetli finansman sağlanmasına yönelik çalışacaklarını aktaran G20 liderleri, yenilenebilir enerji kapasitesini küresel olarak 3 katına çıkarma çabalarını sürdürmeyi taahhüt etti.
G20 ülkeleri, ilk kez temiz enerjiye geçiş için gereken miktarlar üzerinde anlaşmaya varırken, liderler ayrıca gelişmekte olan ülkelerin 2030'a kadar emisyon hedeflerini yakalamalarında gerekli 5,8-5,9 trilyon dolarlık ihtiyacı not etti.
Erdal Bahçıvan, yaptığı açıklamada, iklim krizinin gezegen ve buna bağlı olarak iş dünyası üzerinde etkilerinin sanayi sektörünün geleceğini şekillendiren ana faktörlerden biri haline geldiğini söyledi.
Özellikle Türkiye'nin en önemli pazarı olan Avrupa Birliği'ndeki gelişmelerin iklim değişikliği ile mücadelede atılacak adımları daha da önemli kıldığına dikkati çeken Bahçıvan, "Bununla birlikte ülkemizin 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefinin belirlenmesini, 'iklim kanunu' başta olmak üzere devletin en üst kademelerinin inisiyatifinde yürütülen çalışmaları uluslararası rekabete dayalı sanayi sektörünün karbonsuzlaşması yolunda önemli adımlar olarak görüyoruz." açıklamasında bulundu.
Bahçıvan, yakın zamanda açıklanan 2024-2026 dönemine ilişkin Orta Vadeli Program'ın (OVP) öncelikli yapısal reform alanları arasında Yeşil ve Dijital Dönüşüm'ün de yer almasının ülkenin vizyonunu ortaya koyması açısından çok değerli olduğunu vurguladı.
Programın yerli üretimi teşvik etmesini ve teknolojik dönüşüme odaklanmasını sanayiciler olarak önemsediklerini dile getiren Bahçıvan, "İSO olarak biz de üretimdeki yeni dönemin getirdiklerinin farkındalığıyla sürdürülebilirlik konusunu odağımızda tutmaya ve bu alanda yetkin kurum ve kuruluşlar ile iş birlikleri kurarak üyelerimize destek sağlamaya devam ediyoruz." diye konuştu.
“Sürdürülebilirlik bireysel ve kurumsal hayatın en önemli bileşeni olacak”
Erdal Bahçıvan, sıfır karbon hedefinin sanayi için son derece hayati bir konu olarak öne çıktığını, bu kapsamda devasa endüstriyel, ekonomik ve jeopolitik dönüşümler yaşandığını belirtti.
İş modellerinin değiştiğini, sektörlerin dönüştüğünü anlatan Bahçıvan, şunları kaydetti:
"Çağımızın üretim anlayışı, bütün proseslerde, ürün, ham madde ve teknoloji seçiminde sürdürülebilirlik kriterlerinin ön plana çıktığı yeni düzene işaret ediyor. Bu doğrultuda özellikle teknoloji odaklı üretimin önemi artarken küresel anlamda rekabetçi olabilmek için sanayinin daha yeşil, daha döngüsel ve daha dijital olması da bir gereklilik halini alıyor. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde bireysel ve kurumsal hayatın en önemli bileşeni olmaya devam edecek olan sürdürülebilirlik, ülkemiz sanayisi için yeni bir fırsat penceresi sunuyor. Bu nedenle uzun vadedeki planlamalar ve çalışmaların sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaya yönelik olması kritiktir. Son olarak sürdürülebilirlik stratejisini içselleştirerek yönetim anlayışının bir parçası haline getiren kuruluşların rekabette öne çıkacaklarını söyleyebiliriz. Bunun için çevresel etkilerin yanı sıra sosyal ve yönetişimsel etkileri bütüncül bir bakış açısı ile yönetebilmek gerekiyor."
Bahçıvan, hiç kuşkusuz yeşil dönüşümün önemli bir yatırım maliyetini de beraberinde getirdiğini ifade ederek, 2022 sonu itibarıyla toplam yeşil tahvil ihracının 2 trilyon doları geçmiş olmasının bu anlamda önemli gösterge olduğuna dikkati çekti.
"Tüm sanayi kuruluşlarına, dönüşüm sürecinde destek oluyoruz"
İSO Başkanı Bahçıvan, sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarının içselleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, İSO olarak, mesleki eğitimden AR-GE ve teknoloji çalışmalarına, enerjiden dış ticarete kadar tüm faaliyetlerinin odağına sürdürülebilirliği alarak çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini söyledi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı