Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "2014'den itibaren sağlık meslek liselerine alacağımız öğrenciler hemşire, ebe, sağlık teknikeri olamayacak, lisans yaptıkları zaman ancak hemşire, ebe, tekniker olabilecek" dedi.
Müezzinoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesinin önemine işaret eden Müezzinoğlu, toplumun sağlık bilincinin geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu, aksi takdirde başta antibiyotik olmak üzere gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilemeyeceğini söyledi.
Ülkede büyük bir hekim ve hemşire açığı olduğunu, bu açığın hemen kapatılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Müezzinoğlu, üniversite kontenjanlarının artırılmasına rağmen 5-6 yıllık bir süreye ihtiyaç bulunduğunun altını çizdi. Müezzinoğlu, "Elimizde 130 bin hekim var. Bu sayılarla adil ve hakkaniyetli hizmet sunmak zorundayız. Elimizde sihirli bir değnek yok" dedi.
Hekim ihtiyacının Yunanistan'dan gelecek hekimlerle karşılanması konusuna da değinen Müezzinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yunanistan'da 7 bin hekim fazlası var deniyor biz de 'buyursunlar gelsinler' diyoruz. Önümüze yeni sorunlar geliyor, işte denklikle ilgili karar tamamen YÖK'ün. Bu anlamda bir tıp eğitiminin, uzmanlık eğitiminin standardını, bu ülke insanına sağlık hizmeti sunacaklarda bu standardı asla düşürmeyiz. Yani standart yüksekse bu anlamda biz dışardan bu hekimlerden istifade edebilmeliyiz. Yoksa standardı düşük olan yerlerde 'biz de ne yapalım hekime ihtiyacımız var' diyerek hekim açığımızı kapatma gibi bir anlayışı da açıkçası doğru bulmam. Yani eğitimi Türkiye standartlarının üstünde olabilen ülkelerin ve bunu da YÖK'ün onayladığı denklikle ancak kabul edebiliriz."
Belirli konularda tarafları dinleyerek karar verdiklerini, bu çerçevede Türk Tabipleri Birliği yöneticileriyle de bir araya geldiğini, gezi olayları sırasında da görüştüğünü anlatan Müezzinoğlu, İstanbul'daki Diş Hekimliği Kongresi’ne protesto edileceğini bile bile gittiğini belirtti.
Sağlık mesleğinin saygınlığı
Sağlık mesleğinin kutsal bir meslek olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, "Sağlık mesleğinin kutsallığını ya da saygınlığını kimsenin zedelemesini doğru bulmam ama bir şey daha söylüyorum, kimsenin de bu sağlık mesleğinin kutsallığını meslek sahipleri dışında zedeleyebileceğine de inanmıyorum. Bu mesleğin saygınlığı, birinin dışarıdan müdahaleleriyle asla zedelenmez. Yeter ki kendileri o mesleğin saygınlığıyla ilgili duyarlılıklarını kaybetmesinler, o samimiyetlerini bozmasınlar" dedi.
Tam Gün ile ilgili tasarı
"Tam Gün Yasası" ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Tam Gün Yasası tasarısıyla ilgili Perşembe günü, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşleri Komisyonu’nda değerlendirmeleri yapacağız. Biz tüm hocalarımızdan azami istifadeyi sağlayacak bir sistem çerçevesinde azami istifade etmeliyiz. Kim? Bu ülke insanı. Burada o hocalarımızdan azami verimliliği, sağlığın saygınlığını da zedelemeyecek sistemin karşısında kendisinin de alnı açık, başı dik durabileceği bir yapıyı kurmaya çalışıyoruz. Eksiği vardır, eleştirilen boyutu olur. Bunları değerlendiririz komisyonda. Genel Kurul’a indiğinde yine değerlendiririz ama neticede tabii ki daha iyiyi arıyoruz. ‘En iyi, iyinin düşmanıymış’ derler. Bizim en iyi yerine yapabileceğimiz iyiyi yapmak gibi bir görevimiz, sorumluluğumuz var."
Sayıştay raporları ile ilgili eleştirileri de yanıtlayan Müezzinoğlu, yanlışlığı yapan kim olursa olsun yanında durmasının söz konusu olamayacağını vurguladı.
Hoca farkı
Basına yansıyan "Milletvekillerinin üniversite hastanesinde hoca ve özel oda farkı ödemeyeceği" iddiasını da değerlendiren Müezzinoğlu, şunları söyledi:
"Hoca farkları ile ilgili ne milletvekillerimiz milletvekilliği saygınlığını zedeleyecek bir duruşta olmalı ne de biz çıkarttığımız yasal düzenlemelerle milletvekilini kamunun karşısında, yani şamar oğluna döndürecek bir şeyde olmamalıyız. Hoca farkı normal mesaide asla söz konusu değil. Yani normal, saat 17.00'ye kadar mesailerini yapacaklarsa ilave fark söz konusu değil. Mesaiden sonraki farka vatandaşım ne kadar muhatapsa milletvekilimiz de bir özel hastaneye gittiğinde neye muhatapsa yine saat 17.00'den sonra gittiğinde ona muhatap olmalı. Şu ana kadar bana o anlamda bir talep gelmedi ilk defa bu sabah medyada gördüm."
Milletvekili özlük haklarının nasıl düzenlenecekse düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Müezzinoğlu, "Ama istisnalarla milletvekilinin veya siyasetçinin kamuoyu gözünde ikide bir yıpratılmasını veya farklı avantajlar peşinde koşuyor gibi görünmesini de açıkçası çok doğru bulmam" dedi.
"Ciddi hemşire açığımız var"
Türkiye'de ciddi hemşire açığı bulunduğunu belirten Müezzinoğlu, şunlara işaret etti:
"2007'de 5 yıllık süreyle sağlık meslek liseleri açılmasıyla ilgili düzenleme yapılmış, bu liselerden mezun olanlara hemşirelik hakkı tanınmış. İstediğimiz rakama ulaşamayınca ikinci 5 yıllık uzatma gelmiş. Bu uzatmanın 2. yılındayız. Bu yaz olağanüstü bir patlama yaşandı. 22 bin olan talep bu yıl 70 bine çıktı, anormal bir patlama oldu. Bu yıl kaydını yapanlar hariç 2014 yılından itibaren sağlık meslek liselerine kaydolacakların hemşire olarak mezun olmalarını doğru bulmuyoruz. 5 yıl böyle devam ederse karşımıza 50 bin fazla gelecek. Bu yıldan itibaren, 2014'den itibaren sağlık meslek liselerine alacağımız öğrenciler hemşire, ebe, sağlık teknikeri olamayacak, lisans yaptıkları zaman ancak hemşire, ebe, tekniker olabilecek. Perşembe günü komisyonda ele aldıktan sonra Genel Kurul’a getirmeyi düşünüyoruz."
Suriye'den gelenlere verilen sağlık hizmetiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Müezzinoğlu, bugüne kadar bu kişilere 190 milyon lira sağlık harcaması yapıldığını, çocuk felci ve kızamık gibi konularda bilim kurulunun kararı doğrultusunda hareket ettiklerini bildirdi.
Görüşmelerin sonunda Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2014 yılı bütçeleri kabul edildi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı