Türkiye için ise bu yılki büyüme beklentisi %3,5 olarak açıklandı. Küresel ticaret ve enflasyon dinamiklerinin detaylı analiz edildiği raporda, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyüme patikasına oturabilmesi için politika sıkılığının sürdürülmesi gerektiği vurgulandı.
Küresel Ekonomide Belirsizliklere Rağmen Direnç
OECD raporuna göre, küresel ekonomi enflasyondaki düşüş ve ticaretteki canlanma sayesinde direnç göstermeye devam ediyor. İş gücü piyasalarında baskılar hafiflerken işsizlik oranları düşük seviyelerde seyrediyor. Reel faiz oranlarının yüksek kalmasına rağmen, kredi ve konut piyasalarında erken canlanma sinyalleri gözlemleniyor. Küresel büyümenin 2025 ve 2026’da %3,3 seviyesinde stabilize olması bekleniyor.
Raporda ticarette artan korumacı politikalarla ilgili uyarılarda da bulunuldu. Korumacı önlemlerin, ithalat maliyetlerini artırarak üretici ve tüketici üzerindeki yükleri büyütebileceği belirtiliyor.
Türkiye İçin Büyüme Beklentileri Yükseldi
Türkiye ekonomisi için büyüme beklentisi, OECD’nin önceki tahminlerine kıyasla yukarı yönlü revize edildi. 2024 için %3,5, 2025 için %2,6 ve 2026 için %4 büyüme öngörüldü. Enflasyonun ise kademeli bir düşüş sergileyerek 2025’te %30,7’ye, 2026’da ise %17,2’ye gerilemesi bekleniyor.
Raporda, deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinin etkisinin azalmasıyla birlikte kamu yatırımlarında yavaşlama öngörülürken, uluslararası turizmdeki artış ve dış ticaretteki canlanmanın ihracatı destekleyeceği belirtildi. Döviz rezervlerinde artış görülmesine rağmen, sıkı mali ve para politikalarının sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Enflasyon ve Cari Dengeye Dair Pozitif Sinyaller
Türkiye'nin cari işlemler dengesindeki iyileşmenin, turizmdeki canlanma ve Sakarya sahasındaki doğal gaz üretiminin etkisiyle sürdüğü ifade edildi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın politika faizini %50 seviyesinde tutarak fiyat istikrarını sağlamaya yönelik kararlılığı vurgulandı.
Küresel Ticaret ve Yatırımlara Dair Tavsiyeler
OECD, Türkiye’nin uluslararası yatırım çekebilmesi için istikrarlı ve öngörülebilir bir politika çerçevesine ihtiyaç olduğunu belirtti. Makroekonomik istikrar politikalarının sürdürülmesi, enflasyon hedeflerine ulaşılması ve yapısal reformların uygulanması, uzun vadeli büyüme için kritik adımlar olarak değerlendirildi.
Raporda yer alan bu öngörüler, Türkiye ekonomisinin zorluklara rağmen büyüme potansiyelini koruduğunu, ancak sürdürülebilir kalkınma için politikaların titizlikle uygulanması gerektiğini ortaya koyuyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı