CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, İzmir Ticaret Odası'nın Şubat ayı meclis toplantısına konuk oldu. Burada projelerine dair bilgi veren Tunç Soyer, meslek odaları ile Büyükşehir Belediyesi'nin bağlarını güçlendireceğine vurgu yaptı.
Soyer, seçilmesi halinde nisan mayıs aylarında İZTO bünyesindeki 79 meslek komitesini, İzmir Büyükşehir Belediyesinin ilgili bürokratları ve İzmir Ticaret Odası'nın ilgili çalışanlarıyla birlikte toplantı dizisine davet edeceğini belirterek, “70 meslek komitesinin tamamıyla bizzat oturup konuşmak istiyorum. Bizzat onların taleplerini dinlemek istiyorum. Ondan sonrasında bir irtibat masasını kuracağız. Ve o masa düzenli iletişim içinde kalacak. Her ay belirleyeceğimiz gün ve saatte rutin buluşma zemini oluşturmak istiyorum. İzmir'de meslek komitelerinin son derece önemli olduğunu biliyorum” diye konuştu.
Mahmut Özgener'in İZTO'yu olağanüstü şekilde temsil ettiğini kaydeden Soyer, “Ankara'da oda adına ne alması gerekiyorsa alıp geliyor ama İzmir Büyükşehir Belediyesi ile arasında kopukluk olmuş. Bunun kendisinden kaynaklanmadığını biliyoruz ama kurumsal bir iletişimsizlik olmuş. Belediye ile ilişkilerde belediyeden, hükümet kurumlarından talep edecektir ve belediye de, kurumlar da gereğini yapmaya çalışacak” dedi.
'GEREKİRSE FUAR İZMİR'İ ÖZELLEŞTİRECEĞİZ'
Dünyanın hiçbir metropolünde flamingo üremediğini, burada ürüyorsa, bunun da İzmir'de denizin temiz olduğu anlamına geldiğini kaydeden Tunç Soyer, “Bunu dünyaya anlatmıyorsak büyük hata yapıyoruz.
Biz bunu ekmeğe dönüştüremiyorsak bu ya cehalettir ya hıyanettir. Buna sessiz kalamayız. Kentin turizmdeki payını, tarımdaki payını artırmak zorundayız” ifadelerine yer verdi.
Konuşmasında, Fuar İzmir'in yanına kongre merkezi yapacaklarını ve bu merkezin uluslararası bir proje yarışmasıyla projelendirileceğini de açıklayan Tunç Soyer, İzmir'e anıtsal yapı kazandırmak istediklerini aktardı. Soyer, “Fuar İzmir'de yapageldiğimiz fuarlar var ama orada bir ay boş geçmemeli. Buna tahammülümüz yok.
Fuar İzmir, senenin en az 11 ayı mutlaka yaşamak zorunda. Örneğin süs bitkileri peyzaj fuarını neden yapmayalım? Yapacağız. Birçok sektörle ilgili fuar yapacağız. Gerekirse özelleştireceğiz, profesyonellerden hizmet alacağız; ne gerekiyorsa yapacağız ama 11 ay fuar yaşayacak.
Biri Alaçatı, biri Foça'da olmak üzere en az iki tane kongre merkezi yapacağız. Bu ilçelerimizde turizm 6 ay ile sınırlı. Onun dışında dükkanlar kapatılıyor ve herkes bekliyor. Bunu yaşatmamız lazım. Böyle kentte sağlık turizmini başarmak zorundayız. Bu sadece tıp turizm değildir. Sağlık turizmi, iyi yaşam hali demektir. Bunun turizmini yapacağız. Biz zeytinyağının farkındalığını artırmak zorundayız” dedi.
'KEMERALTI'NDA SU BASKININA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK'
Tunç Soyer, Expo'ya tekrar aday olacaklarını bir kez daha yineledi. İzmir'in aynı zamanda Avrupa'nın kültür başkenti, Avrupa'nın gençlik başkenti olacağını söyleyen Soyer, uluslararası spor organizasyonlarının tamamına talip olacaklarını söyledi.
Kemeraltı'nın dünyanın en büyük, en güzel, en eski açık hava alışveriş merkezi olduğunu belirten Soyer, “Kemeraltı'nda su baskınına, yamuk yumuk asfalta asla tahammülümüz yok. Bunları ivedilikle düzelteceğiz. Kemeraltı'nı yükseltirsek İzmir'i yükseltiriz.
Kemeraltı'na elimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız. Eski elektrik fabrikasını satın alacağız. Orayı bir vaha yapacağız. İstanbul'da sinema endüstrisi tıkandı. Biz de belediye olarak çare üretirsek o endüstriyi buraya çekeceğiz. Müzik endüstrisi de aynı şekilde.
Orada bir sinema, müzik endüstrisinin konumlandığını hayal edin” dedi. Soyer ayrıca, İkiçeşmelik semtindeki tarihi bölgeyi tam anlamıyla ortaya çıkarabilmek için buradaki 'spotçu'larla ilgili düzenleme yapacaklarını ifade ederek, “AVM'lerle ilgili tercihim çok net. Eğer bu mümkünse şehir dışında. Şehir içinde esnafa sahip çıkacağız, nefes aldıracağız” dedi.
'KÖRFEZ PROJESİ'NE GEREK YOK'
İzmir'de tartışma konusu olan Körfez projesine olumlu bakmadığını söyleyen Soyer, bu projenin İzmir'in ulaşım master planında yer almadığını ve 2030'a kadar da böyle bir projeye ihtiyaç olmadığını savunarak, "Ayrıca karşısında Kuş Cenneti var. Coğrafyanın en büyük nimeti flamingoların yok olması demek.” diye konuştu.
Daha sonra meclis üyelerinin sorularını yanıtlayan Tunç Soyer, belediye hizmetlerindeki bürokratik engellere ilişkin soruya, “İzmir Byükşehir Belediyesi çok talihsizdi. 400 yılla yargılanıyorsanız önünüze gelene imza atmaktan çekinirsiniz. Bu bütün Büyükşehir makinesini zora sokan ve tüm İzmir'e yansıyan bir şey oldu.
Şimdi başka bir şey başlatacağız. İzmirlilere hizmet etme aşkını canlandıracağız. Bütün çalışan arkadaşlarım bilecek ki bu kentin değerini büyüten bir şey yapıyor olacaklar. Bürokrasideki tıkanıklık bu ruh haliyle çok ilgilidir. Bürokratik engelden çok manevi bir ruh halinden bahsediyoruz. Asıl çözülmesi gereken budur” yanıtını verdi.
KEMERALTI'NDA TEKERLEKLİ SANDALYE İLE DOLAŞACAKLAR
Tunç Soyer, konuşmasında tekerlekli sandalyeye binerek Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda dolaşacaklarını da belirterek, şöyle dedi:
'Benim bir asistanım var, (Nur Özgül) 10 yıldır birlikte çalışıyoruz. Kendisi tekerlekli sandalye kullanıyor. 9 Mart sabah 10.00'da tekerlekli sandalyeyle Kemeraltı'na gidip göreceğiz hanyayı Konya'yı. Nereye gidiyoruz, nerede çukur varmış, beraber göreceğiz. Maksat şov yapmak değil, gerçekten oradaki vatandaşlarımızın ne tür sıkıntılarla karşılaştığını yerinde görmek, farkındalığı artırmak. Herkesin bunu görmesini istiyorum.”
“SAHNEDE SİYASET DEĞİL İŞ DÜNYASI OLACAK”
Meclis toplantısında konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, nisan ayıyla birlikte yerel seçimlerin geride bırakılacağını, ülke gündeminde bir süre seçim olmayacağını söyledi. Artık sahnede siyasetin değil iş dünyasının olacağı bu dönemin, bir fırsat olarak değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Özgener, “Ekonomideki yapısal reformların sonuçları için çaba göstereceğimiz 2019’un ikinci çeyreğinde hepimize üretim ve ihracat için işlerimize var gücümüzle sarılma sorumluluğu düşüyor” dedi.
‘İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ’NE DESTEK
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TOBB işbirliğinde hazırlanan İstihdam Seferberliği 2019 hakkında da değerlendirmede bulunan Özgener, şöyle devam etti: “İstihdam Seferberliği Paketi teşvikleri toplam sekiz başlık altında işveren ve çalışanlara önemli fırsatlar sunuyor. Bu seferberliklerin somut ekonomik çıktıları olacağına inandığımız için, ‘Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı’na nasıl destek verdiysek, ‘İstihdam Seferberliği’nde de örnek çalışmalar yürüten odalardan biri olacağız.”
UZUN VADELİ VE 6 AY GERİ ÖDEMESİZ DESTEK KREDİSİ
Türkiye’de borçlanma maliyetleri ve piyasa faiz oranlarının son aylarda önemli ölçüde gerilediğini dile getiren Özgener, bu durumun banka kredi faizlerine de yansımaya başladığını, yüzde 24 civarında verilen Nefes Kredisi’nin, KOBİ Değer Kredisi ile yüzde 18 seviyesine gerilediği bilgisini verdi. Özgener, “Sizlerle önemli bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum. Odamız, EBSO, İTB ve EİB işbirliğinde Vakıfbank ile üyelerimizin uygun faiz oranlı, uzun vadeli ve 6 ay ödemesiz destek kredisi kullanmasına ilişkin yeni bir protokolü en kısa sürede hayata geçireceğiz. Gelişmeleri sizlerle paylaşacağız.”
“KREDİ MALİYETLERİ DAHA DA AŞAĞI ÇEKİLMELİ”
İş dünyasının ucuz finansmana ulaşmasında bankalar ve diğer finans kuruluşlarının kredi imkanlarına ilişkin daha etkin tanıtım yapmasını talep ettiklerini belirten Özgener, yerli malı üreten ve ihracat yapan üyelere tanınan kredi maliyetlerinin daha da aşağı çekilmesi gerektiğini söyledi. Alacak ve kefalet sigortası sisteminin yakından incelenmesini öneren Özgener, şunları söyledi: “Alacak sigortası kredilerin daraldığı ve vadeli satışların azaldığı durumda büyük önem taşıyor. Ayrıca sigorta şirketlerinin kimya, plastik, mobilya, tekstil gibi riskli ve teminat bulunamayan sektörleri sigortalaması konusunu da tekrar gündeme getirmek istiyorum. Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanlığı çalışma yapıyor. En kısa sürede ilgili sektörlerimizin de sigortalanmasındaki sorunların ortadan kalkmasını bekliyoruz.”
Tüm partilerin adaylarının projelerinin bilinmesine özel önem verdiklerini kaydeden Özgener, “Çünkü biz de kentimizi yerel boyuttan küresel boyuta taşımak için birçok çalışma yapıyoruz. İzmir için çalışan her türlü kurum, kuruluş ve kişilerle işbirliğine hazırız.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir ilçe belediye başkan adaylarına kentimiz sorunlarını iletmeyi kendimize görev olarak görüyoruz. Kurumların ayrı ayrı yürüttükleri ama aynı amaca hizmet eden proje ve çalışmaların birbirleriyle entegre olması gerektiğini ve İzmir'in de geniş hinterlandı ile birlikte bir bütün olarak ele alınmasının hepimiz için önemli olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda Tunç Soyer'e, kentimizle ilgili bazı öncelikli taleplerimizi dosya olarak ilettik” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı