Dii Desert Energy, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki enerji dönüşümünü ele alan kapsamlı raporunu yayımladı. "MENA Energy Outlook 2025 - Renewables, Hydrogen and Energy Storage Insights 2030" başlıklı bu rapor, güneş ve rüzgar enerjisinden hidrojen ve enerji depolamaya kadar emisyonsuz teknolojilerin mevcut durumunu analiz ederken, 2030’a kadar beklenen gelişmeleri de ortaya koyuyor. Dii Desert Energy CEO’su Cornelius Matthes, MENA’nın hızla yenilenebilir enerjide küresel bir merkez haline geldiğini vurgulayarak, şeffaf piyasa verileriyle bu dönüşüme katkı sunmaktan mutluluk duyduklarını belirtiyor.
Raporun öne çıkan bulgularına göre, son beş yılda bölgedeki güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesi iki katına çıkarak 30 GW’a ulaştı. 2030’a kadar yıllık en az 20 GW’lık yeni kurulum beklenirken, daha iddialı bir senaryoda bu rakam 40 GW’ı aşabiliyor. Büyük ölçekli projeler artık standart hale gelirken, BAE kurulu kapasite açısından lider konumda. Hidrojen yatırımları da dikkat çekici bir ivme kazandı; 2024 sonu itibarıyla duyurulan 117 projenin %90’ından fazlası yeşil hidrojen üretimine odaklanıyor. Ancak hidrojenin fosil yakıtlarla rekabet edebilmesi için karbon fiyatlandırması ve teşvik mekanizmalarının gelişmesi gerektiği vurgulanıyor.
Enerji depolama teknolojileri de bölgede giderek daha fazla önem kazanıyor. MENA, dünyanın en büyük batarya enerji depolama sistemlerinden bazılarını devreye alarak, yenilenebilir enerjinin kesintisiz kullanımına yönelik kritik bir adım atmış durumda. Dii Desert Energy’nin sunduğu bu rapor, hem bölgedeki güncel durumu hem de gelecekteki potansiyeli anlamak isteyenler için değerli bir kaynak niteliğinde.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı