Konut sektörü bütün dünyada olduğu gibi ABD'de de alarm veriyor. ABD Ticaret Bakanlığı, haziran ayına ilişkin konut başlangıçları ve inşaat izinleri istatistiklerini yayımladı.
İstatistiklere göre, konut başlangıçları, haziranda bir önceki aya kıyasla yüzde 6,3 artarak 1 milyon 643 bine yükselse de inşaat izinleri ise aylık yüzde 5,1 azalarak 1 milyon 598 bin seviyesine geriledi.
Ülkede konut başlangıçları, yıllık bazda yüzde 29,1’lik artış kaydetti.
İstatistiklere göre, ABD’de mayıs ayında yeni inşa edilmiş bir evin ortalama fiyatı, Mayıs 2020’ye kıyasla yüzde 18 arttı.
İpotek başvuruları düştü
Ayrıca Mortgage Bankacılar Birliği’ne göre, yeni inşa edilmiş bir ev satın almak için yapılan ipotek başvuruları haziranda yıllık yüzde 24 düştü. Ortalama kredi miktarı da 392 bin 370 dolar ile rekor seviyeye ulaştı.
Pandemi nedeniyle inşaat sektöründe yaşanan maliyet artışının önüne geçilemezken, tedarik zinciri ve istihdam sorunları da hâlâ sektörün gündeminde önemli bir alan tutuyor.
Gelecek dönem inşaat başlangıçları hakkında ipucu veren inşaat izinleri istatistikleri ise aylık yüzde 5,1 azalışla 1 milyon 598 bin seviyesine geriledi. Bu miktar, 2020 ekim ayından beri görülen en düşük seviye oldu. Bu dönemde inşaat izinlerine ilişkin piyasa beklentisi, 1.70 milyondu.
İnşaat izinleri, mayısta 1 milyon 683 bin seviyesinde gerçekleşmişti.
Hızla tırmanan konut fiyatları, 2008’de yaşanan mortgage depreminin ardından dünyayı sarsan finansal krizin bir benzerinin yaşanabileceği yönündeki korkuları artırdı. Salgınla boğuşan Merkez Bankaları yeni stratejiler belirlemeye çalışıyor.
Dünyanın birçok ülkesinde yükselen ev fiyatları, merkez bankalarının salgın desteğini dizginleme becerisi için yeni bir test olacak.
Sözcü'nün haberine göre salgın teşviklerinin çok yavaş geri çekilmesi, gayrimenkul fiyatlarının daha da şişmesi ve uzun vadede finansal istikrar endişelerinin kötüleşmesi riskini taşıyor. Desteği çok sert geri çekmenin de konut fiyatlarını düşük gösterip piyasaları sarsarak pandemiden sonra başlayan ekonomik toparlanmayı tehdit edeceğinden korkuluyor.
Konut (mortgage) krizinin tetiklediği 2008 küresel finansal krizinin anıları hâlâ tazeyken, yükselen ev fiyatlarının nasıl kontrol altında tutulacağı, varlık alımlarını yavaşlatmayı ve hatta faiz oranlarını yükseltmeyi tartışan bazı merkez bankalarının önünde yeni bir sınav olarak duruyor.
Tahvil alım programlarını daraltmayı tercih eden ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri, bunu yapmak için neden olarak artan konut fiyatlarını gösterdi. Özellikle konut talebini canlandıracağı endişesiyle ipoteğe dayalı menkul kıymet alımlarını dikkatle izliyorlar.
Yeni Zelanda, Güney Kore ve Kanada merkez bankaları da bu konuda yeni politikalar belirlemeye çalışıyorlar. Konut fiyatlarını artırmadaki rolü nedeniyle eleştirilere maruz kalan Kanada Merkez Bankası, daha az genişlemeci bir politikaya geçen ilk merkez bankalarından biri oldu.
Geçen ay Güney Kore Merkez Bankası, gayrimenkulün “önemli ölçüde pahalı” olduğu ve hane halkı borcunun geri ödenmesi yükünün arttığı konusunda uyarıda bulundu. Avrupa Merkez Bankası da bu ay enflasyon hedefini yükselterek, ek enflasyon ölçümlerinde konut maliyetlerini de dikkate alacağını açıkladı. İngiltere Merkez Bankası ise ülkede yükselen konut fiyatları konusunda tedirgin olduğunu belirtti.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı