Bahaş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Abdüssamet Bahadır, konut fiyatlarındaki artışın inşaat maliyetlerinin altında kaldığını bildirdi.
Bahadır, inşaat maliyetlerindeki artışa ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu yükselişin konut fiyatlarından çok daha hızlı arttığını, konut fiyatlarının maliyetlerle aynı oranda yükselmediğini anlattı.
Maliyetlerin dolar ve enflasyona oranla iki kattan fazla artığını kaydeden Bahadır, konut fiyatlarının, inşaat maliyetleriyle kıyaslandığında yüksek olmadığına dikkati çekti.
Bahadır, konut fiyatlarındaki yükselişe neden olan "maliyetlerdeki gözle görülmeyen artışların" yanı sıra arsa, işçilik ve pazarlama gibi giderlerin hiç hesaba katılmadığını kaydederek şöyle devam etti:
"Oysa konut maliyetini oluşturan ana kalemler; arsa, işçilik, çimento, demir-çelik, seramik, mermer, boya, alçı, plastik doğrama, ahşap ve cam. Bu maliyetler arasında en büyük payı ise arsa alıyor. Türkiye'de arsa maliyetinin toplam konut maliyeti içindeki payı yüzde 60'lara kadar çıkabiliyor. Demir fiyatları son bir yılda yüzde 120 arttı. Artışlar PVC ham maddesinde yüzde 258'i, sac levhada yüzde 327'yi, bakır ham maddesinde yüzde 115'i, hazır betonda yüzde 69'u bulmuş durumda."
"İnşaat yapamaya kalkan müteahhit şaşırıp kalıyor"
Abdüssamet Bahadır, inşaat malzeme satış rakamlarının konut fiyatlarını belirleyen en önemli unsur olduğunu belirterek, bu şartlar altında alım gücü düşen vatandaşın konut alma imkanının ortadan kalktığını bildirdi.
Bu yıl inşaat yapmaya kalkan müteahhidin bildiği tüm hesapların şaştığını, karşılaşılan rakamların hesapları alt üst ettiğini kaydeden Bahadır, "Bu durum en çok da orta ve alt kategoride bina inşa eden konut üreticisini de etkiliyor. Ancak tüm bunlara rağmen konutlara baktığımızda fiyat artışları, maliyetlerin artışına kıyasla hiç artmamış gibi duruyor. Müteahhit sattığını yerine koyamıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bahadır, mevcut şartlar altında konut satışlarının artması için birtakım tedbirlerin alınması gerektiğine değinerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Geçen yaz olduğu gibi bu yıl da kamu bankalarının öncülüğünde kampanyalar düzenlenmeli ve kredi faiz oranları yüzde 1'in altına düşürülmeli. Bu yıl da yaz başından bu yana sektör temsilcileri benzer bir beklenti içerisinde. Hatta ev almak için faiz indirimini bekleyen bir kitle oluştu. Bu tür bir uygulama, salgın şartlarında gayrimenkul sektörüne can suyu olur ve piyasaya hareket getirir. 2020'de faiz oranlarının yüzde 1'in altına indirilmesinin satışlarda sağladığı pozitif etki açısından, zirveyi gördük. Yatırımcılar, artışa geçen döviz ve altın fiyatlarına rağmen yatırımını sektörden yana kullandı. Yastık altında bekleyen yatırımlar da gün yüzüne çıktı."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı