İhracatçılar İçin Destek Çağrısı
İhracatçıların mevcut ekonomik koşullarda ciddi desteğe ihtiyacı olduğunu belirten Dr.Keyvan Jafari Tehrani, en azından hükümetin iç piyasaya yönelik kısıtlamaları kaldırması gerektiğini vurguladı. "On Üçüncü Hükümet döneminde ihracat vergileri eklendi ve bu durum, sektöre önemli bir darbe vurdu. Daha sonra bu sorunlar kısmen giderilse de, On Dördüncü Hükümet döneminde de benzer sıkıntılar devam etti. NIMA dövizine getirilen kısıtlamalar ve ihracat gelirlerinin %100'ünün iade edilmesi zorunluluğu, çelik sektöründeki ihracatın önünde engeller oluşturdu. Tüm bu iç düzenlemeler, ihracatın azalmasına yol açtı" dedi.
Deniz Taşımacılığı Maliyetlerindeki Artış
Deniz taşımacılığı maliyetlerindeki son artışla ilgili görüşlerini paylaşan uzman, "Henüz Trump yönetimi tam olarak şekillenmeden, deniz taşımacılığında ton başına maliyet 3 dolar arttı ve piyasalarda büyük bir belirsizlik hakim. Örneğin, iki hafta önce Çin'e yapılan sevkiyatlarda 50.000 tonluk bir Supramax gemisinin taşıma maliyeti 23,5 dolarken, bugün bu rakam 26,5 dolara çıktı ve hatta 30 dolara ulaşabileceği söyleniyor. Bu tür maliyet artışları FOB fiyatlarını doğrudan etkiliyor" dedi.
Jeopolitik Gelişmeler ve İran'ın Maden İhracatı
Jeopolitik gelişmelerin İran'ın madencilik sektörüne etkisi üzerine konuşan uzman, "Büyük bir endişe de Trump’ın Çin ile yürüttüğü müzakerelerde İran’ı bir pazarlık unsuru olarak kullanma ihtimali. Çin’den, İran’dan yaptığı alımları sınırlandırmasını talep edebilir ve hatta İran İslam Cumhuriyeti Denizcilik Hatları'na ait gemileri yalnızca belirli Çin limanlarına kabul etme kararı alabilir. Eğer bu gerçekleşirse, Çin’e yapılan madencilik ve mineral ihracatımız, özellikle konsantre, pelet ve diğer mineral malzemelerde ciddi bir azalma gösterebilir" şeklinde konuştu.
Para Birimi ve Ekonomik Sorunlar
Ülkenin para biriminin giderek değer kaybettiğini ve bunun halk üzerinde ekonomik baskıyı artırdığını belirten uzman, bazı büyük ihracatçı ülkelerin de benzer stratejilerle avantaj sağladığını ifade etti: "Japonya, 2000’li yıllarda ulusal parasını devalüe ederek Almanya'yı geçmeyi başardı ve dünyanın üçüncü büyük ekonomisi haline geldi. Benzer şekilde, Çin de Japonya’yı geride bırakarak dünya ekonomisinde ikinci sıraya yükseldi. Hatta Amerika Birleşik Devletleri bile ihracatını artırmak için para birimini zaman zaman bilinçli olarak zayıflatma politikasını kullandı. Peki, biz de riyalin değer kaybını avantaja çevirebilir miyiz?" dedi.
Yabancı Yatırımlar ve Belirsizlik
Yabancı yatırım çekme konusundaki belirsizliklere de değinen uzman, "Trump yönetiminin İran’a uyguladığı yaptırımların gevşetilmesi gündemde olsa da, bunun ne zaman ve nasıl gerçekleşeceği konusunda net bir bilgi yok. Hızlı bir iyileşme beklemek gerçekçi olmayabilir ve süreç zaman alabilir. Trump’ın yalnızca dört yıllık bir süresi var ve bu zaman diliminde somut adımlar atması gerekiyor. Son açıklamalarında, ABD’nin İran’daki büyükelçiliğini açma niyetinde olduğunu belirtti, ancak bunun ne kadar hızlı hayata geçirileceği konusunda belirsizlik sürüyor" dedi.
Son Söz: Yatırım ve Gerçekçi Politikalar Şart
Röportajın sonunda ise şu değerlendirmeyi yaptı: "İnsanlar artık kamu ve özel sektörün verdiği sözlerden ve umutlardan bıktı. Günümüzde birçok özel sektör şirketi ve kuruluş, adeta hükümet rolü üstleniyor, ancak insanlara gerçekleri anlatmak yerine sadece ‘yapabiliriz’ sloganları atıyorlar. Oysa yetkinlik ve kabiliyet için gerçekçi yatırımlara ihtiyaç var."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı