Kamu-Özel Ortaklığı Modellerinden Yararlanılmalı

Türkiye’nin farklı noktalarında Kamu-Özel Ortaklığı (PPP) modeli ile yatırımları gerçekleştirilen şehir hastaneleri projelerini uluslararası yatırımcılara tanıtmak üzere düzenlenen Kamu-Özel Sektör Sağlık Zirvesi (PPP Healthcare Summit), 28-29 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da yapıldı.

Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) işbirliğiyle PPP Experts ve Elmadağ Hukuk Ofisi tarafından organize edilen ve Akfen Holding’in ana sponsorlarından biri olduğu zirvede, sağlık sektöründe kamu ile özel sektör arasındaki işbirliğinin artırılmasına yönelik stratejiler, sağlık dönüşüm programlarının banka finansmanlarına uygunluklarının sağlanması ve projelerin işletmesinin nasıl yapılabileceği gibi konular masaya yatırıldı.

Kamu-Özel Sektör Sağlık Zirvesi’nde konuşan Akfen Holding Genel Müdür Yardımcısı Sıla Cılız İnanç, “Türkiye’de sağlık sektöründe uygulanmaya başlayan ‘Kamu Özel İş Ortaklıkları Modeli’ temelde, kamu hizmetinin idare tarafından ayrıştırılarak, çekirdekte bulunan kamu hizmeti üretimini kendisinde tutması ve bu hizmeti üretmek için ihtiyaç duyduğu hastane binaları ve bunların altyapı yatırımlarının özel sektör eli ile sağlanmasından oluşuyor” dedi.

Adalet, güvenlik ve eğitimde de Kamu-Özel Ortaklığı modeli tercih edilebilir

Sağlık Bakanlığı’nın imtiyaz niteliği taşıyan çekirdek hizmeti sürdürürken, bu hizmet ile birlikte yürütülmesi gereken diğer yatırımların yapılmasının ve işletilmesinin özel sektöre bırakılması gerektiğini belirten Sıla Cılız İnanç, “Özel sektör yapacağı yatırım karşılığı olarak Sağlık Bakanlığı’ndan alacağı kira geliri alacak ve ticari alanların işletilmesini üstlenecek. Gerek Yap-İşlet-Devret (YİD) ve gerekse Yap-İşlet ya da Yap Kirala yöntemleri kamu hizmetlerinin görülmesine ilişkin özellikler taşımaları dolayısıyla esasen imtiyaz niteliği taşıyorlar. Adalet, güvenlik, sağlık ve eğitim hizmetlerinin sadece alt yapıya yönelik yatırımlarının gerçekleştirilmesinde Kamu-Özel Ortaklığı modellerinden yararlanılmaya devam edilmesi gerekir” diye konuştu.

Kamu-Özel Ortaklığı modellerinin kamu ve özel sektör arasında paylaşılması gereken önemli riskleri de içerdiğini vurgulayan İnanç, söz konusu projenin toplam maliyetini en eza indirmek için riskler hangi tarafça en iyi şekilde çözülebilecekse, riski o tarafın üstlenmesi gerektiğini vurguladı.

Isparta’nın inşaatına başladık; Eskişehir için en iyi teklifi verdik

Sağlık Bakanlığı’nın KÖİ modeliyle Türkiye’nin farklı illerinde hayata geçirdiği şehir hastanesi ihaleleri kapsamında Akfen İnşaat’ın Isparta Şehir Hastanesi projesinin yatırımını üstlendiğini ifade eden İnanç, “Isparta Şehir Hastanesi 450 yataklı genel hastane ve 305 yataklı kadın doğum ve çocuk hastanesi olmak üzere toplam 755 yatak kapasiteli olarak inşaat edilecek. Projenin yatırımı 2013 yılında üstlenildi.

Proje, yüzde 70 doluluk garantili kiralama karşılığı olmak üzere 25 yıl süresince ürün ve hizmetlerin temin edilmesini kapsıyor. Geçtiğimiz yıl mobilizasyon işleri tamamlanan projenin inşaatına başlandı. Akfen İnşaat ayrıca, Aralık 2014’te açık eksiltme usulü ile ihalesi yapılan 1081 yatak kapasiteli Eskişehir Şehir Hastanesi Yapım İşleri ile Ürün ve Hizmetlerin Temin Edilmesi İşi ihalesinde en düşük teklifi verdik. Eskişehir Şehir Hastanesi için Sağlık Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor” diye konuştu.