ABD'nin çelik endüstrisindeki başarısının yatırım ve lokasyon yönetiminden kaynaklandığı belirtilmektedir. Özellikle, elektrik ark ocaklı yassı çelik üretim kapasitesinin artmasıyla birlikte ABD'nin güneyindeki üreticilerin ithal etmeye başlayacağı birinci sınıf hurda için rekabetin artması beklenmektedir. Bu durum, ABD'nin çelik üretimindeki dinamiklerini etkilemektedir.
ABD'li üreticiler son beş yılda elde ettikleri yüksek kârları 10 milyon ton/yıl EAF kapasitesi inşa etmek için yeniden yatırıma dönüştürdü. Eski yüksek fırınları devre dışı bıraktılar ve karbonsuzlaştırma çabaları çerçevesinde EAO'lara yatırım yaptılar. İşeri'ye göre bu arada Avrupa, sıfırdan yatırımlar yerine mevcut üretim süreçlerinde iyileştirmeler uygulayarak geride kaldı.
Tayfun İşeri; ABD'deki yatırımların çoğunun yassı çelikten geldiği ve bu nedenle daha iyi kalitede hurdaya ihtiyaç duyulduğu vurgulamaktadır. Ayrıca, hurda ithalatının azalmasıyla birlikte yerel üretimin azalacağı ve Güney'deki tesislerin Meksika Körfezi limanları üzerinden hurda ithal edecek.
Meksika'nın EAF kapasitesinin artmasıyla hurda tedariki için ABD'li fabrikalarla rekabet edeceği ve fiyatları artıracağı belirtiliyor. Avrupa'nın henüz ana hurdasını tüketmeye hazır olmadığı ve bu nedenle malzeme ihraç etmeye devam edeceği ifade ediliyor. Son olarak, Türkiye'nin hurda fiyatlarını belirlediği iddiasına karşı çıkılıyor ve ABD'nin hurda piyasasının %60'ını kontrol ettiği belirtiliyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı