Ülkemizin kanayan yarasıdır işsizlik. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılı Temmuz döneminde 4 milyon 227 bin kişi oldu. Temmuz 2019'da yüzde 64.1 olan erkeklerin istihdam oranı temmuz 2020'de yüzde 60.6'ya ve temmuz 2019'da yüzde 29.1 olan kadınların istihdam oranı ise temmuz 2020'de yüzde 26.8'e geriledi.
Kadın istihdamının sektörel dağılımına baktığımızda ilk sırayı hizmet sektörü alırken, en son sırayı ise inşaat sektörünün alması dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında 53 bin kadın inşaat sektöründe istihdam edilirken, bu sayı 2020 temmuz ayında sadece 79 bine ulaştı.
Erkeklerin inşaat sektöründeki oranına baktığımızda ise tablo değişiyor. İnşaat sektöründe erkeklerin istihdam oranı geçtiğimiz yıl temmuz ayında 1 milyon 501 bin kişi iken, 2020 temmuz ayında bu sayı 1 milyon 590 bin kişiye ulaşıyor.
‘Kadın - erkek farkı yok’
Tabloya göre; evlerde erkeklere göre çok daha fazla vakit geçiren kadınlar, binaların inşasında henüz arzu edilen düzeyde söz sahibi değiller…’Erkek işi’ olarak görülen inşaat sektörü, kadınların katılımıyla daha kaliteli ve estetik kaygısı yüksek bir iş koluna dönüşmeye başlaması için verilen çabalar ise umut verici.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şube’nin ilk kadın başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, erkek egemen bir sektörde başarılı işlere imza atan bir mühendis. İnşaat sektörünün erkek mesleği olduğuna dair bir algının oluşmasını eleştiren Ayatar, “Bu algının hiçbir geçerliliği olmadığını düşünüyorum. İnşaat mühendisliği, teknik bilginin yanında idarecilik ve organizasyon yeteneği gerektiren bir meslektir. Bu konularda, kadın ile erkek arasında herhangi bir fark bulunmazken, neden bizim mesleğimizin cinsiyeti var diye sorgulamak gerekli. Kadın mühendisin şantiyede değil de ofiste çalışması gerektiğini düşünenler de kendini bu noktada sorgulamalıdır” dedi.
‘Cam bariyerle karşılaşıyoruz’
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nde kadın üyelerin yüzde 10 civarında olduğunu vurgulayan İMO İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, kadın inşaat mühendislerinin çoğunun okurken, mezuniyet sonrası çalışacağı alanı belirlerken ve çalıştığı yerde terfi durumu söz konusu olduğunda cam bir bariyerle karşılaştığını ifade etti.
“Bir kişinin işe yatkınlığını yeteneği, deneyimi hatta kişilik özellikleri belirleyebilir ama cinsiyeti belirleyemez” diyen Ayatar, sözlerine şöyle devam etti: “Toplumun bize biçtiği ve sorgulanması gereken rollerden yola çıkarak mühendislik hizmeti ne alınabilir ne de gerçekleştirilebilir. Bu noktada, şubemizde kadın öğrencilerimize yönelik başlattığımız ‘Beyaz Baretli Kadınlar Projesi’nin’ yayılmasının farkındalığı artıracağına inanıyorum. Yönetici pozisyonunda olan kadın meslektaşlarımızın da deneyimlerini paylaştıkları projemiz kadın öğrencilerimizin kendilerine olan güvenlerini artırırken, aslında üretimde var olan kadınların görünür olması gerektiğini bir kez daha bize gösteriyor.”
Haber: Gülçin Sezen Karaegemen Soylu
Yayınlayan: Nihal Özken
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı