İnşaatlarda yaşanan kazaların, bir günde 10 kişinin tek bir şantiyede ölmesinin, her gün bir işçinin ya göçük altında kalmasının ya da yüksekten düşmesinin nedeni sadece işveren mi? Sistemin işlemesine izin vermeyen zihniyet, güvenli çalışma kültürüne erememiş işçi, iş kazalarını 3. sayfa haberi olarak okumaya alışmış bizler, kanunlara rağmen bildiğini okuyan işverenden daha az masum değiliz.
Ölümü azaltacaksan süreyi doğru tut
Yeni Yüzyıl Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü’nde yüksek lisans tezi olarak danışmanlığını yapmakta olduğum “Şantiyelerde İş Sağlığı ve Güvenli İçin Barkod Uygulaması”, asansör, iskele, vinç vb. aklınıza gelebilecek her türlü iş ekipmanının üzerine yerleştirilebilecek bir kodlama sistemi ile iş ekipmanları ve yapı sürecinde güvenlik bilgilerine anında ulaşılmasını hedefliyor. Örneğin, bir yük-insan asansörünün üzerindeki barkodu sayesinde, kim tarafından imal edildiği, kim tarafından kurulduğu, en son periyodik bakım tarihi, kontrolü yapan yetkilinin ismi vb. kapsamlı kimlik bilgisine android uyumlu cep telefonu ve tabletler dahil anında ulaşmak mümkün.
Yazılım sayesinde, şantiyelerde hem zaman hem güvenli iş ortamı kontrolü için bir sistem önerisi geliştirilirken, insan odaklı suiistimallerin de önüne geçilmesi hedefleniyor. Mevzuat, yapı işlerine başlamadan önce “İş Sağlığı ve Güvenliği” planı yapılmasını şart koşuyor. Peki bu planın nasıl yapılacağını bilen var mı? Bu planın nasıl denetleneceğini bilen var mı? İnşaat, diğer tüm sektörlerden farklı olarak, birbiri ardına gelen ve farklı disiplinlerde bilgi ve tecrübe isteyen bir süreç yönetimi gerektirir. İş Sağlığı ve Güvenliği planı bu sürecin içinde tüm alt işverenler, tedarikçiler vb. birbiri ile iç içe geçmiş ilişkileri “güvenlik ve sağlık” başlığından kurgulayan bir plan. Şantiyenin sıfır noktasında iken binanın tamamlanması, işletmeye geçmesi ve hatta bakımı sırasında karşılaşılacak tüm sağlık güvenlik önlemlerinin tek bir dosyada veya planda ele alınması oldukça detaylı bir çalışma gerektirmektedir.
Daha temeli kazmadan dış cepheyi temizleyecek asma iskeledeki işçinin yatay düşey yaşam hattı nerede olacak sorusunun cevabının arandığı yer burası. Yani bir inşaatın sağlık güvenlik planını hazırlamak öyle 3 dosyayı şantiye rafına dizmekle olmuyor. Zamana karşı yarışan yapı sektöründe ise bunun bir önemi yok. Hangi iş ekipmanın hangi tarihte bakım onarım gerektirdiğini yazan yer de tam burası, yani sıfır noktası, yani işin ta en başı. Göstermelik dosyalar, göstermelik uzmanlar ile de gemi yürümüyor. Planlaması minimum bir yıl sürmesi beklenen bir şantiyede biz bir yılda teslim yapan bir ülke olmaya devam ediyoruz. Sonuç; günde minimum 4 işçi kaybı!
Eleştirelim ama örnek de olalım
Eleştiri yapmak tabii ki sistemi ileriye götürmek üzere çok yararlı lakin bugünden yarına her isteyenin istediği düzenlemeyi mevzuat üzerinden elde etme şansı da yok. Bu eleştirileri yapan tüm kesimler acaba Türkiye’de çalışanın sağlığı ve güvenliği için bugüne kadar ne yaptı? Kaçı enerji tasarrufundan, emekten, gelecek nesillerin sağlığından, emeklilikte yaşanacak sağlık sorunlarından, elini kolunu en az bir uzvunu makinelere kaptırmış gencecik insanlardan bahsediyor gündelik yaşamı içinde! Güvenli iş ortamı ölümlerden sonra değil önce konuşulmalı.
Kaynak: Habertürk
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı