Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Vizyonu" kapsamında, bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların katılımıyla "Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye" temasıyla Antalya Belek'te düzenlenen istişare toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.
Kurum, konuşmasına Kovid-19 testleri pozitif çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a acil şifalar dileyerek başladı.
Doğaya dokunurken tutarlı ve tutumlu davranılması, kalkınmaya dair kararlarda etkin ve en verimli yolun tercih edilmesi gerektiğini belirten Kurum, "İşte bunun için bizim kalkınma davamızın pusulası doğadır, ekseni çevremizdir, çevre koruma merkezli yeşil kalkınmadır. Bir yandan doğanın sahip olduğu tüm güzellikleriyle muhafazası, diğer yandan ise doğayla dost bir büyümedir. Bugün geldiğimiz noktada bütün dünyamız ve ülkemiz yeni bir eşiktedir. Bu eşiği aşmak yani iklim değişikliğinin tehdit ettiği dünyamızın geleceğini kurtarmak için yeşil kalkınma devrimi tek çıkar yol olarak karşımızda durmaktadır." diye konuştu.
Kalkınma hedeflerini vahşi bir ekonomi anlayışıyla değil, milletin ve doğanın refahını sağlayacak yeşil kalkınma prensipleriyle sürdüreceklerine dikkati çeken Kurum, titiz bir çalışmanın ve ortak aklın ürünü olan sonuç bildirgesinde ilan edecekleri kararların "Yeşil kalkınma devriminin lider ülkesi Türkiye" hedefine katkı sağlamasını temenni etti.
81 ile afet erken uyarı sistemleri kurulacak
Daha sonra Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye Sonuç Bildirgesi'ni okuyan Kurum, 11 maddeden oluşan bildirgenin ilk maddesini şöyle açıkladı:
"İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sera gazı azaltım, uyum faaliyetleri, yasal düzenleme ve afet önleme çalışmalarımıza öncelik vereceğiz. Son yıllarda yaşadığımız afetler, ülkemizde yaşanan sel, fırtına, taşkın ve yangınlar derinden etkileyen bir afet süreci yaşattı. canlarımızı kaybettik, şehirlerimiz zarar gördü. İklim değişikliğiyle mücadelemize hizmet edecek, ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu çalışmalardan biri olan İklim Kanunu'na altlık oluşturacak çalışmalarımızı inşallah 6 ay içerisinde tamamlayacağız. Bu çerçevede aslında 2053 vizyonu ile birlikte İklim Kanunu'yla tüm sektörleri ilgilendiren çalışmaları yapacağız."
Yine aynı hedeflerle ülkenin daha temiz bir dünya için teminat olarak gösterdiği eylemleri içeren 2030 Ulusal Katkı Beyanını da bu yıl bitmeden güncelleyeceklerini belirten Kurum, "İklim kriziyle etkin mücadele için geliştireceğimiz Türkiye Ulusal İklim Portalı'yla 81 ilimizin tamamında, tüm doğal alanlar ve şehir merkezlerinde iklim uyarı sistemleri kuracağız. Bu sistemle olası afet alanlarına yakın yerlerde yaşayan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlayacağız." dedi.
Şehirlerin yeşil finansman imkanları artırılacak
Sonuç bildirgesinin ikinci maddesini, "İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında şehirlerimize yeşil finansman imkanlarını artıracağız." diye açıklayan Kurum, bu kapsamda yapılacakları şöyle anlattı:
"İller Bankası Genel Müdürlüğümüz eliyle 'iklim dostu' projelere 2022 yılı içerisinde 37 milyar lira kaynak aktaracağız. Emlak Katılım Bankamızla vereceğimiz güçlü bir maddi destekle de çevre dostu konut ve araçların yaygınlaşmasını sağlamak için gerek yerel yönetimlerimizi gerekse vatandaşlarımızı teşvik edeceğiz. Belediyelerimize çevreyi kirletmeyen, egzoz gazı üretmeyen, vatandaşımızın sağlığına zarar vermeyen elektrikli ve hibrit motorlu araçları hibe edeceğiz, yine bu noktada belediyelerimize, yerel yönetimlerimize finansman desteği vereceğiz."
Kirletenden elde edilen gelir, temiz üretim yapan sanayiye teşvik olacak
Kurum, Hava Emisyon Yönetim Portalı kapsamında 8 bin sanayi tesisinin 20 bin bacasının kayıt altına alınıp, izlendiğini belirterek, "Bu sistemle kirletenden elde edilen gelirleri, kuracağımız Emisyon Ticaret Sisteminin de altlığı olacaktır. Elde edilen gelirleri temiz üretim teknolojilerini kullanan sanayi tesislerine teşvik olarak vereceğiz." dedi.
Tarımda ve enerjide yeşil kalkınma adına yapılacak yatırımları da açıklayan Kurum, "Tarımda ve enerjide yeşil kalkınma adına yeşil alan üreten, sürdürülebilir tarım yapan vatandaşlarımız ve temiz enerji yatırımı planlayan yatırımcılarımız için 50 milyon metrekare hazine taşınmazıyla sektörlerimizi destekleyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Yeşil yatırımcıyı desteklemek adına yerli ve milli akıllı şehir ürünlerini, ulusal ve uluslararası alıcılarla buluşturan "Akıllı Şehir Dijital Expo" buluşmasını da gerçekleştireceklerini aktaran Kurum, "akıllı ürün pazarı" olarak nitelendirecekleri "Dijital Expo"yu 365 gün çalıştıracaklarını ve yeşil yatırımcıların iş yapmasını ve kazanmasını sağlamış olacaklarını söyledi.
Kurum, Yenilenebilir Enerji Yatırım Portalı'nı da bu yıl içerisinde tamamlayacaklarını duyurdu.
Depozito Yönetim Sistemi 81 il ve 972 ilçede yaygınlaştırılacak
Sonuç bildirgesinin üçüncü maddesini, "Dönüşümü ve tasarrufu esas alan tüm sektörlerimizde yeniden kullanımı hakim kılacak döngüsel ekonomi modeline geçeceğiz." diye açıklayan Kurum, Döngüsel Ekonomi Ulusal Eylem Planını 2021'de çalıştıklarını ve bu yıl içerisinde çalışmayı paylaşacaklarını söyledi.
Kurum, tekstilden plastiğe, inşaattan imalat sanayisine kadar onlarca farklı sektörde analizleri tamamlayacaklarını, döngüsel ekonomi eylemlerini titizlikle gerçekleştireceklerini söyledi.
Döngüsel Ekonomi Modelinin olmazsa olmazının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde başlatılan "Sıfır Atık Hareketi" olduğuna dikkati çeken Kurum, "Sıfır atık uygulamalarının tüm sektörlerde yaygınlaşması için gerekli desteği vermeye devam edeceğiz. Böylelikle Sıfır Atık kapsamında yüzde 22,4'e ulaştırdığımız geri kazanım oranımızı 2022'de yüzde 30'a, 2023'te yüzde 35'e çıkaracağız. 2035 yılı için hedeflediğimiz yüzde 60 geri kazanım oranıyla, ekonomimize 90 milyar lira katkı sağlayacak, 200 bin kardeşimize yeni istihdam alanı oluşturmuş olacağız." dedi.
Döngüsel ekonomi ve Sıfır Atık Hareketi'nin bir diğer uygulaması olan ve bu yıl Kızılcahamam'da pilot çalışmasını başlattıkları, yeniden kullanılabilen ambalajlar için geliştirilen Depozito Yönetim Sistemi'ni 81 il ve 972 ilçede yaygınlaştıracaklarına dikkati çeken Kurum, "Vatandaşımızın sisteme tam desteğini aldığımızda ülkemizde İstanbul'un yıllık enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 10'u kadar enerji tasarrufu, Türkiye'nin günlük petrol tüketiminin iki katı petrolden tasarruf elde etmiş olacağız. Yine bu eylem planı kapsamında, tek kullanımlık plastiklerin kullanımını azaltıyoruz. Plastik atıkların geri dönüştürülmesi için geliştirdiğimiz yeni eylemleri kararlılıkla hayata geçireceğiz." ifadelerini kullandı.
Atık su arıtma tesisleri, biyorafineri tesislerine dönüştürülecek
Atık su arıtma tesislerini, gelir getiren ekonomik bir kaynağa dönüştürecek adımlar atacaklarını da vurgulayan Kurum, "Atık su arıtma tesislerimizi, bir yeşil teknoloji ürünü olan biyorafineri tesislerine dönüştüreceğiz. Böylece işletme maliyetlerimizi büyük oranda düşürecek, atık suyun yeniden kullanımını da artırmış olacağız. Bunlarla da yetinmeyip, atık sudan hidrolik enerji, arıtma çamurundan biyogaz elde edeceğiz ve vatandaşımızın hizmetine vereceğiz." bilgisini paylaştı.
Çevre Etiketi Sistemi, 2023'te 12 sektöre çıkarılacak
Kurum, sonuç bildirgesinin dördüncü maddesini ise şöyle açıkladı:
"Çevre etiketi sistemini yaygınlaştıracak, çevre dostu ürün ve hizmet sektörlerinde rekabet gücümüzü artıracağız. Yeşil kalkınmanın bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede geliştireceğimiz teknolojilerle birlikte dünyada söz sahibi bir ülke olma yolunda çalışmalarımızı yapacağız. Şu anda seramik, tekstil, temizlik kağıdı, bulaşık deterjanı, turistik konaklama tesisleri, kozmetik ve cam gibi 7 ürün ve hizmet kolunda yürüttüğümüz Çevre Etiketi Sistemi'ni, 2023 yılında 12 sektöre çıkaracak ve çevre dostu sanayilerimizin rekabet gücünü artıracağız."
Yeni yapılacak binalarda en az yüzde 5 yenilenebilir enerji kullanılması zorunluluğu
Kurum, enerji tüketiminin yüzde 30'undan evlerin sorumlu olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Enerji verimliliği normal binalara göre çok yüksek olan ve yenilenebilir enerji kullanan, şehircilik literatüründeki adıyla 'Neredeyse Sıfır Enerjili Bina' konseptine aşamalı olarak geçeceğiz. Bu amaçla Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği'nde yeni bir düzenlemeye gidiyoruz. Buna göre 2023 yılından itibaren, yeni yapılacak olan 5 bin metrekareden büyük binalarda, halen en az 'C' olması gereken asgari enerji performansını 'B'ye yükseltiyoruz. En az yüzde 5 oranında yenilenebilir enerji kullanılması zorunlu hale gelecek. Bu yıl bu çerçevede çalışmalarımızı tamamlıyoruz. Bu zorunluluğu da 2025 yılından itibaren 2 bin metrekare üzeri binalara yaygınlaştıracak ve bu binalarda yenilenebilir enerji kullanım oranını yüzde 10'a çıkaracağız. Böylece ilk etapta yeni yapılacak binaların enerji performansında yaklaşık yüzde 25 iyileştirme sağlayacağız. Projemiz hayata geçtiğinde ülkemiz, enerji ithalatını yıllık 5 milyar lira azaltmış olacak."
"Yerli ve Milli Yeşil Bina Sertifikası" geliyor
Kurum, Yerli ve Milli Yeşil Bina Sertifikası'nı bu yıl içinde hayata geçireceklerini belirterek, "Ruhsat aşamasında sunulan mimari projelerde, Sıfır Atık Yönetmeliği kapsamındaki biriktirme ekipmanlarının, geçici atık depolama alanlarının yerlerinin gösterilmesini zorunlu hale getireceğiz." diye konuştu.
Yeni yapılacak binalarda karbon üretmeyen yeşil yapı malzemelerinin, enerji tasarruflu, çevreye duyarlı ürünlerin kullanımının yaygınlaştırılması için yeni birim fiyatları belirlediklerini de aktaran Kurum, tüm mimar ve mühendislerden bu malzemelerin kullanımının desteklenmesini istedi.
Türkiye Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi kapsamında okul, hastane, idari bina, üniversite kampüslerinde enerji verimliliği projelerini hayata geçirecekleri bilgisini paylaşan Kurum, "2025 sonunda bu projeyle 700 kamu binamızda minimum yüzde 20 enerji verimliliği, enerji tüketimlerinde en az yüzde 70 azalmayı başaracağız. Bu projeyle; tüm kamu binalarımız için enerji verimliliği projeleri geliştireceğiz." diye konuştu.
Lavabolarda kullanılacak sudan yüzde 25 tasarruf sağlanacak
Su tasarrufu konusunda da değerlendirmelerde bulunan Kurum, "Binalarda kullandığımız suyun daha tasarruflu tüketilmesi amacıyla sıhhi tesisat projelerinde lavabo musluk debilerini sınırlandıracağız. Böylece lavabolarda kullanılacak sudan da yüzde 25 tasarruf sağlamayı öngörüyoruz." dedi.
Bakan Kurum, peyzaj projelerinde de sudan tasarruf etmek için damla sulama gibi yöntemlerin kullanılmasını sağlayacaklarını, az su isteyen bitkilerin seçilmesini zorunlu hale getireceklerini söyledi.
Bildirgenin altıncı maddesini, "Döngüsel ekonomi kapsamında sanayi tesislerimizden çıkan atık ısıyı geri kazanacak, evlerimizin, işyerlerimizin ısıtma kaynağı olarak yeniden kullanacağız." diye açıklayan Kurum, şöyle devam etti:
"Bu yeni uygulamamızla, vatandaşlarımızın ısıtma giderlerini yüzde 30 oranında düşürecek çalışmaları Enerji Bakanlığımızla yürütüyor olacağız. Ülkemizdeki tüm termik santrallerin, atık ısı üreten tüm tesislerin atık ısı potansiyelini hesapladığımızda, 4 milyon konutu ısıtabilecek atık ısıyla karşılaşıyoruz."
Manisa Soma Termik Santralinin 5 kilometre uzaklıktaki 10 bin konutu bu yöntemle ısıttığı örneğini veren Kurum, "Biz termik santrallerdeki atık ısı potansiyelinin tamamını kullanarak, yaklaşık 16 milyon vatandaşımızın ısıtma giderlerini yüzde 30 daha aşağı çekeceğiz. 6 ay içerisinde, Isıtmada Yeşil Dönüşüm Strateji Belgemizi yayınlayacak, atık ısının yeniden kullanımına özel olarak planladığımız ve enerji tasarrufu sağlayacak yatırımlarımızı milletimizle paylaşacağız." ifadelerini kullandı.
"İklim Dostu Karbon Nötr Şehir Projesi"
Bakan Kurum, bildirgedeki yedinci maddeyi "Hava kirliliğini azaltacak, İklim Dostu Karbon Nötr Şehir Projesini hayata geçirecek, ülkemizin belirli noktalarında düşük emisyon bölgeleri oluşturacağız." diye açıkladı.
Şehirlerin birbirleri arasında yarışacağını, bu kapsamda daha temiz havası olan bölgelerin öne çıkacağını aktaran Kurum, şunları söyledi:
"Bu sistemi gerçekleştirmek için İklim Dostu Karbon Nötr Şehirler Projesi'ni başlatıyoruz. 1 yıl içerisinde 81 ilimiz için mevcut karbon salınım ve tutulum envanterini ortaya koyacağız. Her şehirde, insanların sağlığını etkileyen zararlı gazların miktarlarını ve yayılım alanlarını hesaplayacağız. Üretilen bu zararlı maddeleri emecek, yutak alanlarımızı artıracak, fosil yakıt tüketen araç kullanımını azaltacak, mikromobiliteyi, bisiklet ve scooter kullanımını ve benzer çevreci yatırımlarımızı artıracağız. Şehirlerimizde, 'Düşük Emisyon Bölgeleri' oluşturacağız. Ülkemizin farklı noktalarında belirleyeceğimiz bu bölgelerde, sıfır emisyonlu araçlar olan hibrit, elektrikli otomobiller ve TOGG dışında, hava kirliliğine sebep olan araçların girişine kontrollü bir şekilde izin vereceğiz. İnsanımızın sağlığını tehdit eden hava kirliliğiyle mücadelemizde yeni bir sayfa daha açmış olacağız."
Hava kirliliği ile mücadelede yerli ve milli "NEFES" yazılımını devreye alacaklarını da vurgulayan Kurum, "81 şehrimizin dijital ikizleri üzerinden hava kalitesi değerlerini tespit edeceğiz. Bu yazılımımızla 84 milyon vatandaşımız, sabah evden çıkmadan şehrinde kullanacağı güzergahtaki hava kirlilik durumunu anlık olarak görebilecek ve bir güzergah tercihi yapma imkanına kavuşacak." dedi.
Kurum, korunan alan büyüklüğünü 2023'te ise OECD ortalaması olan yüzde 17'ye yükselteceklerini ve millet bahçeleriyle ortaya koydukları 81 milyon metrekare yeşil alan hedeflerini tamamlayacaklarını vurgulayarak, bisiklet yollarını artıracaklarını söyledi.
"Sürekli izleme ve sürekli denetim merkezlerimizi kuracağız"
Kurum, sonuç bildirgesindeki sekizinci maddeyi ise "Ülkemizdeki tüm kirlilikle mücadele eylemleri tek merkezden yönetilecek." diye açıkladı.
Bakanlık olarak, 360 noktadan havanın, 423 noktadan denizlerin, akarsuların anlık olarak izlendiğini, aykırı bir durumda hemen müdahale edildiğini aktaran Kurum, şöyle konuştu:
"Bundan böyle, tüm kirletici kaynaklarla hava, deniz, su ve toprak gibi tüm alıcı ortamların verilerini Sürekli İzleme Merkezinde toplayacağız, tüm mücadele süreçlerini buradan yöneteceğiz. Yine sahadaki en etkin uygulamamız olan Mobil Atık Takip Sistemlerimizle tüm atık gruplarını hem yerinde hem de online olarak izleyeceğiz. Atık izleme sistemi sayesinde, tüm atıkların çevre ve insan sağlığına risk oluşturmayacak şekilde işlenmesi, böylece atıkların ekonomiye kazandırılmasını da temin edeceğiz."
Kurum, çevre denetimlerinin de tek merkezden yönetilmesi için sürekli denetim merkezi kuracaklarını belirterek, denetimlerin sıklığının artacağını söyledi.
"Bu yıl 50 bin gencimizi istihdam edeceğiz"
Bildirgedeki dokuzuncu maddenin yeşil kalkınma hedefine dair tüm projelerde gençlere öncelik vererek, tüm sektörlerde yeşil istihdamının artırılması olduğunu belirten Kurum, "2021 yılında bakanlığımızın ve belediyelerimizin teknik şartnamelerinde yaptığımız değişiklikle genç istihdam seferberliğimizi başlattık. 25 bin gencimize yeni istihdam alanı oluşturduk. Bu yıl ise istihdam hedefimizi, 50 bin kişiye yükseltmiş durumdayız. Yeşil kalkınmanın lider ülkesi Türkiye hedefimiz doğrultusunda tüm sektörlerde, yeni yüz binlerce istihdam alanı sağlayacağız." dedi.
Gençlere iklim değişikliği tabanlı oyun altyapısı oluşturulacak
Kurum, 209 üniversitede 20 bin iklim elçisi belirleyip, iklim değişikliğiyle mücadeleyi öğrencilerle yapacaklarını dile getirerek, "Gençlerimizin doğa koruma faaliyetlerine katılımlarının sağlaması için iklim değişikliği tabanlı oyun altyapısı oluşturacağız. Gençlerin, ortak evimiz dünyaya faydalı oyun yazılımları üretmelerinin önünü sonuna kadar açacağız, bakanlık olarak bu yazılımlara finans desteği vereceğiz." dedi.
Bakan Kurum, Azerbaycan ile yürütülen "akıllı şehir" iş birliğini, Türk Devletleri Teşkilatı, Türk Dünyası Belediyeler Birliği ile genişleteceklerini belirterek, İklim Hekatonu düzenleyeceklerini, böylece gençlere, iş geliştirme, tasarım ve kodlamaya dair geliştirdikleri projeleri hayata geçirme fırsatı sunacaklarını aktardı.
Bildirgenin onuncu maddesini, "Doğal afetlerle mücadele için sürdürülebilir arazi yönetim modeline geçeceğiz." şeklinde açıklayan Kurum, Türkiye'de obrukların en çok görüldüğü Konya-Karaman bölgesinde uygulaması başlatılan Sürdürülebilir Arazi Yönetimi (SAY) Projesi kapsamında; toprak altı ve damla sulama sistemlerini Türkiye'nin tamamında uygulayacaklarını söyledi.
Sel ve taşkınlarla en etkin mücadelenin, "yukarı havzalarda yapılacak sel ve erozyon kontrolü" olduğunu dile getiren Kurum, "Selin şehre ulaşmasını engellemek, can ve mal kaybını engellemek için, hasarları daha minimize etmek adına, sellerin başladığı havzalarda, 17 sel kontrol projesi hazırladık. Yine 6 ayrı sel projemizi de vatandaşlarımızı kaybettiğimiz Kastamonu Bozkurt ilçesini korumak için tamamladık. Bu çalışmamızı da ülkemizin sel, taşkın ve heyelan riski taşıyan tüm havzalarımızda hayata geçirmeye gayret göstereceğiz." diye konuştu.
Kurum, 6 bölgede başlatılan ağaçlandırma ve erozyon kontrol projesini erozyon riski altındaki tüm bölgelerde yaygınlaştıracaklarını da kaydetti.
10 milyon vatandaşa çevre, iklim ve yeşil kalkınma eğitimi verilecek
Sonuç bildirgesinin son maddesinin ise yeşil kalkınma devriminin vatandaşlara, gelecek nesillere anlatılması için eğitim, farkındalık, kapasite geliştirmenin yaygınlaştırılması olduğunu bildiren Kurum, 10 milyon vatandaşa çevre, iklim ve yeşil kalkınma eğitimi vereceklerini belirtti.
Bakan Kurum, "Kısa vadeli projelerimizin belirlendiği, uzun vadeli planlarımızın yapıldığı toplantımızda oluşan 11 madde ile yeşil kalkınma hamlemizin yol haritasını belirlemiş bulunuyoruz. Ülkemizin imkanlarını ve ihtiyaçlarını bilen, planlı, sistemli bir bakış açısıyla hazırlanan sonuç bildirgemizin, Türkiye'nin büyümesine, doğamızın korunmasına, yavrularımızın geleceğine, ortak evimiz dünyanın yarınlarına büyük katkılar sunacağına yürekten inanıyorum." diye konuştu.
Kurum, bildirgeye katkı sağlayan tüm kurumlara ve taraflara şükranlarını sundu.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı