“2024 yılı ihracat performansı değerlendirme ve 2025 yılı öngörüleri toplantısı”nda konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “2023 yılında hedefimiz mevcudu korumak hedefimiz olacak demiştim. 2024 yılına girerken de hedefimiz mevcudu korumaktı, bizim için “Bir Ümit Yılıydı” ancak “Ayakta Kalma yılı” oldu. 2025 ise ekonomik program ile “Kararlılık Yılı” olacak. 2024 yılını yüzde 1 artışla 18,4 milyar dolar ihracatla geride bıraktık. Bunu da tarım ve maden sektörlerinin ihracat başarısına borçluyuz. Sanayi ihracatımız 9,5 milyar dolar, tarım ürünleri ihracatımız yüzde 4 artışla 7,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Madencilik ihracatımız yüzde 23 artışla 1,3 milyar dolara ulaştı.” dedi.
111 ülke ve bölgeye ihracatımızı artırdık
Başkan Eskinazi, “2024 yılında 216 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirirken 111’ine ihracatımızı artırdık. Almanya’ya 1,7 milyar dolar, ABD’ye yüzde 8 artışla 1,6 milyar dolar, İtalya’ya 1 milyar dolar, İspanya’ya 988 milyon dolar, Birleşik Krallık’a yüzde 7 artışla 939 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. 2024’de Avrupa Birliği 9,3 milyar dolarla ihracatımızın önemli bir bölümünü oluşturdu.” diye konuştu.
2024 yılı bütün sektörlerimize ağır bir yük getirdi
Ticaret Bakanlığı’nın 2023 yılından beri açıklamaya başladığı faaliyet illeri istatistiğine göre Ege Bölgesinin ihracatı 2024 yılında 43 milyar dolara ulaştığını açıklayan Başkan Eskinazi, sözlerine şöyle devam etti:
“2024 yılında Türkiye geneli iller sıralamasında ise İzmir 23,8 milyar dolar ihracatla üçüncü sırada yer alıyor. Faaliyet istatistiği verileri, üretimi ve ihracatı İzmir’de olan ancak şirket merkezi farklı şehirde olan ihracat kayıtlarının tutulma kriterleri baz olarak oluşturuluyor.”
İstihdam üzerindeki yükler azaltılmazsa ve kur hedefi tutmazsa 280 milyar dolarlık OVP hedefi de tutturulamayacak
Jak Eskinazi, “Son yıllarda hedeflerde önemli sapmalar yaşandı. Daha önce 267 milyar dolar olan OVP hedeflerimiz, 264 milyar dolara çekildi ve bu rakam üzerinde de tekrar düşüşler yaşandı. Bu sene 262 milyar dolarda kaldık. İhracat hedeflerinde 3 milyar dolarlık bir geri çekilme var. Önümüzdeki dönemde OVP hedeflerinin gerçekçi bir çerçeveye oturtulup oturtulamayacağı da belirsiz. Merkez Bankası 22 ay sonra ilk kez faiz indirimine gitti. Bu küçük de olsa bizlerde bir moral etkisi yarattı.” dedi.
Yeni şartlar ve zorlama tedbirler bu sıkışık zamanda ihracatçılarımıza kredileri kullanmakta engeller teşkil ediyor
Başkan Eskinazi, “Ülkemizin en önemli ekonomik sorunu yüksek enflasyon. Enflasyon normal seviyelere düşmeden faizlerin istediğimiz noktaya inmesi de mümkün değil. Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlerde reeskont kredisi faiz maliyetinin %29,93’e düşürüldüğünü açıkladı. Kurların düşük kaldığı bu dönemde, reeskont kredisi faizinin vade sonuna bırakılması da isabetli olacaktır. İhracatçıların krediye olan bağlılığı, sektörlerimizin ne kadar zorlandığının bir başka kanıtı. Ayrıca Merkez Bankasının bu kredileri verirken istemiş olduğu yeni şartlar ve zorlama tedbirler bu sıkışık zamanda ihracatçılarımıza bu kredileri kullanmakta engeller teşkil etmektedir.” diye konuştu.
Üretim maliyetleri yüksek, krediler pahalı, finansman yok
Jak Eskinazi, “Enerji fiyatlarının yüksek olması, rekabetçi olamayışımızın önemli bir nedeni. Yenilenebilir enerji kaynaklarını etkin kullanmamız ve fabrikalarda öz-tüketim enerjisi üretiminin desteklenmesi gerekiyor. Ancak, mevzuat eksikliği nedeniyle bu konuda da geri kalıyoruz. Üretim maliyetleri yüksek, krediler pahalı, finansman yok. Kur düşük, kazanç da yok. Kârlılık olmayınca yatırımlardan çok uzak kalıyoruz.” dedi.
Türkiye’de büyük fabrikalarda işçilik maliyeti 1500 dolardan aşağı değil
Başkan Eskinazi, “Emek yoğun sektörlerdeki en büyük sıkıntı işçilik ücreti. Bugün Türkiye’de büyük fabrikalarda işçilik maliyeti 1500 dolardan aşağı değil. Dünyada rekabet ettiğimiz ülkelerde işçilik ücreti 200-300 dolarlarda. Onlar %50-60 randımanla çalışıyor, biz %85-90 randımanla çalışıyoruz. 2025 yılından itibaren faiz indirimleriyle ihracatçının finansmana erişebildiği bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Yüksek enflasyona giden yolda, en önemli sorun da verimlilik. Ülkemizde istihdamın önemli bir kısmı, ne yazık ki, verimsiz alanlarda yoğunlaşmış durumda. Katma değer yaratmayan faaliyetler, bireysel kısa vadeli kazançlar sağlasa da, uzun vadede toplumsal kalkınmayı destekleyemiyor.” diye konuştu.
Ertan: 2 milyar 354 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak 2024 yılı ihracat hedefimiz olan 2,2 milyar doları aşarak bölgemiz firmalarının üstün çabaları ile 2 milyar 354 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. 2024 yılı boyunca, global çapta yaşanan yavaşlama, savaşlar ve krizler göz önünde bulundurulduğunda, sektörel bazda karşılaşılan zorluklara rağmen, yeni pazar arayışlarımız, sürdürülebilir üretim konusunda attığımız adımlar ile ihracatçı firmalarımızın tecrübesi ve başarısı, hedeflerimize ulaşmamızda bize çok büyük katkı sağlamıştır.” dedi.
Türkiye’deki iş gücü, enerji ve üretim maliyetleri Uzakdoğu ülkeleri ile rekabet edebilecek seviyede değil
Başkan Ertan, “2023 yılının ikinci yarısında enerji maliyetlerinde yapılan iyileştirmeler ve yeni devreye alınan kapasiteler ile artan üretim ve ihracat tonajlarımız üretimde bir canlanma yaratsa da ne yazık ki Türkiye’deki iş gücü, enerji ve üretim maliyetleri Uzakdoğu ülkeleri ile rekabet edebilecek seviyede değil. Uzakdoğu ülkeleri karşısında zayıflayan rekabet gücümüz ve küresel ekonomideki dalgalanmalar ile enflasyonun yarattığı küresel talep daralmasının etkilerini en büyük ihraç pazarımız olan Avrupa’ya ihracatımızda bariz bir şekilde hissediyoruz.” diye konuştu.
Kapasite kullanım oranımız mevcut durumda %60’lar seviyesinde
Yalçın Ertan, “Türk üreticiler, özellikle iç piyasada düşük maliyetlerle sunulan ve geniş bir yayılım gösteren Çin menşeli çelik ürünlerinin etkisiyle ciddi zararlar yaşamakta. Çin'in devlet destekli üretim politikaları ve düşük iş gücü maliyetleri, bu ürünlerin Türkiye piyasasında yerli ürünlere kıyasla daha cazip fiyatlarla satılmasına neden olmakta. Sektördeki birçok firma küçülme eğiliminde, bazıları ise faaliyetlerini durdurma noktasına geldi. Kapasite kullanım oranımız mevcut durumda %60’lar seviyesinde. Bizler sektör olarak çok daha yüksek kapasite kullanım oranları ile çalışabilecekken, girdi maliyetlerinin artışı bu anlamda sektörü zorluyor. Avrupa, ABD bizim ana ihraç pazarlarımız ve bu pazarların ikamesi yok. Kapasite kullanım oranlarımızın bu kadar düşük seyrettiği bu zorlu dönemde devlet desteklerine ve finansmana erişimin kolaylaştırılmasına, ithalata karşı korunmacı önlemlerin hızla devreye alınmasına ihtiyacımız olduğunun da tekrar altını çizmek isterim.” dedi.
ABD’nin korumacı önlemlerine devam edip etmeyeceğini yakından takip ediyoruz
Başkan Ertan, “Diğer taraftan, Orta Doğu küresel ticareti doğrudan etkileyen önemli bir kriz haline gelen İsrail-Filistin savaşı ve getirdiği belirsizlik, Süveyş Kanalı'ndan geçişlerde ciddi gecikmelere yol açmakta. Sevkiyat sürelerinin uzaması navlun maliyetlerinin artmasına neden olurken, bu durumu fırsata çeviren ülkelerden biri Türkiye oldu. Kriz ortamında, Süveyş Kanalı’ndaki sıkıntılar yüzünden alternatif arayan firmalar rotasını Türk üreticilerine yöneltti ve özellikle yassı mamul sektöründe ülkemizin yassı ürün ihracat artışına büyük etkisi oldu. ABD tarafına baktığımızda ise Donald Trump’ın ABD’nin 47. başkanı seçilmesinin ardından korumacı önlemlerine devam edip etmeyeceği konusunu da yakından takip ediyoruz. 2018 yılından beri ülkemize uygulanan ilave vergi uygulamasına alışkın olan Türk ihracatçıların Trump’ın yeni döneminin getireceklerine göre yatırım ve üretimlerini şekillendirerek ihracatlarına devam edeceklerine inanıyorum. 2025 yılı öngörülerimize dayanarak 2024’ün devamında bu yıl da oldukça zorlu bir yıl geçireceğimizi düşünüyoruz.” diye konuştu.
Tokatlıoğlu: “Maden ihracatı 6 milyar dolara ulaştı”
2024 yılında Türkiye’nin maden ihracatının yüzde 5 artışla 6 milyar dolar olduğu bilgisini veren Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Faik Tokatlıoğlu, maden ihracatında doğal taş ihracatının 1,9 milyar dolar olduğunun altını çizdi.
Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak ihracatlarını yüzde 23’lük artışla 1 milyar 300 milyon dolara taşıdıklarını aktaran Tokatlıoğlu, “Sektörel ihracatımızım büyük çoğunluğunu doğal taş oluşturdu. İhracat rakamları az da olsa olumlu bir tablo çizse de son günlerde maalesef sadece sektörün değil tüm ihracatçıların belini büken gelişmeler oluyor. Ekim ayı başında 37.80₺/€ olan kur bugün 36.50₺/€ idi. Bu sürede TL mevduat sahibi %10 kazanırken, ihracatçının dövizi %3,5 düştü maalesef. 2024 yılı boyunca %12-17 aralığında artış gösteren döviz kurları, Avrupa'daki resesyon göstergeleri, 2000€’ya ulaşan giydirilmiş asgari ücret maliyeti ile ihracatçı ve üreticiler için olumlu konuşmak pek mümkün görünmüyor. 2023 yılı KAR Yılı değil AR Yılı olacak demiştim. 2024 yılı da KAR Yılı değil DAR Yılı oldu. 2025 yılı bu gidişle KAR Yılı değil KOR ATEŞ yılı olacak” dedi.
2024 yılında fuarlar, sektörel ticaret heyetleri ve alım heyetleriyle ihracatı artırma çabası içinde olduklarını paylaşan Tokatlıoğlu 2025 yılında da yoğun bir takvim oluşturduklarını söyledi. Tokatlıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na milli katılım organizasyonumuzu gerçekleştireceğiz. 2025 yılında ABD, Polonya, İngiltere, Romanya, Sırbistan, Avustralya ve Kazakistan’a heyet düzenlemeye yönelik hazırlıklarımıza da devam ediyoruz. 2024 yılında ara verdiğimiz Amorf Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışmasını beşincisini 2025 yılında gerçekleştireceğiz.”
Gürle: “ABD’de fuar, 7 ülkede sektörel ticaret heyeti yapacağız”
2023 yılında 906 milyon dolar olan ihracatlarını, 2024 yılında yüzde 4,25’lik bir artışla 946 milyon dolara yükselttikleri bilgisini veren Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, bu ihracatta kağıt sektörünün 576 milyon dolar, mobilya sektörünün 212 milyon dolar ve odundışı orman ürünleri sektörünün 122 milyon dolarlık payla temsil edildiklerini vurguladı.
İhracatlarını artırmak için 2024 yılı içinde Fas, Suudi Arabistan, Hindistan’a yönelik sektörel ticaret heyetleri yaptıkları bilgisini veren Gürle, “2025 yılında da yoğun bir takvimimiz olacak. Şubat ayında mobilya sektörüne yönelik Irak’a, Mart ayında baharat sektörüne yönelik Brezilya’ya Sektörel Ticaret Heyetleri yapacağız. 2025 yılı içerisinde ayrıca, Suudi Arabistan, Fas-Tunus, Kazakistan ve Hindistan Sektörel Ticaret Heyetleri ile bir tanesi Modeko fuarıyla eş zamanlı olacak şekilde 3 adet Mobilya Sektörel Alım Heyeti düzenlemeyi planlıyoruz. ABD-Chicago’da 9-11 Haziran 2025 tarihleri arasında düzenlenecek olan NeoCon Show’25 mobilya fuarı Türkiye milli katılımını gerçekleştireceğiz. 2024 yılı içerisinde bu konuyla ilgili olarak fuar idaresiyle görüşmelerimizi tamamlayarak firmalarımıza duyuruya çıktık. Birliğimizin mobilya sektörüne yönelik ilk milli katılım organizasyonu olacak olması sebebiyle heyecanımız çok büyük. Ülkemizde endüstriyel tasarım kültürünün oluşturulması amacıyla düzenlediğimiz EzberBozan Mobilya Tasarım Yarışmasının hazırlıklarını sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı