Global Energy Monitor'e (GEM) göre Hindistan, yıllık 258 milyon tonluk (mtpa) boru hattı kapasitesiyle Çin'i geride bırakarak çelik üretiminde lider konuma yükseldi. Ancak bu büyüme, özellikle Hindistan'ın kömürle çalışan teknolojilere olan bağımlılığı gibi zorlukları da beraberinde getiriyor.
GEM raporu, yeni kapasitenin %93'ünün daha düşük emisyonlu elektrik ark ocağı (EAF) teknolojisini kullanmasıyla, daha çevreci çelik üretim yöntemlerine doğru küresel bir kayma olduğunu ortaya koyuyor. Buna karşılık, Hindistan ağırlıklı olarak kömüre bağımlı olan bazik oksijen fırını (BOF) teknolojisi yoluyla çelik geliştiriyor ve bu da yeni çelik kapasitesinin 177 mtpa'sını oluşturuyor.
Hindistan'ın planlanan çelik kapasitesinin %84'ü henüz inşaat aşamasına girmedi ve bu da ülkeye daha çevre dostu teknolojilere yönelme fırsatı sunuyor. GEM'de proje yöneticisi olan Marie Armbruster, küresel çelik endüstrisinin net sıfır emisyona yönelik çabalarında Hindistan'ın önemli rolünü vurguladı. Hindistan'ı, küresel net sıfır hedeflerine uyum sağlamak amacıyla doğrudan indirgenmiş demir (DRI) kapasitesi için yeşil hidrojen teknolojisini benimsemeye çağırdı.
Küresel olarak, daha temiz EAF teknolojisinin benimsenmesi artıyor, ancak kömür bazlı yöntemler hâlâ yeni projelerde hâkim durumda ve yaklaşık %46'sını oluşturuyor. Bu durum çevreciler için önemli bir endişe olmaya devam ediyor.
Hindistan çelik üretiminde lider olarak ortaya çıkarken, GEM raporu çevresel hedefleri karşılamak ve sektörün karbon ayak izini azaltmak için üretim teknolojilerinin stratejik olarak yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulunuyor. Uzmanlar, bu geçişin yalnızca sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda giderek çevre dostu uygulamalara odaklanan küresel pazarda rekabet gücünün sürdürülmesi açısından da hayati önem taşıdığını savunuyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı