Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 2. Uluslararası Osmanlı Coğrafyası Arşiv Kongresi'nin tanıtım toplantısında konuştu. 2. Uluslararası Osmanlı Coğrafyası Arşiv Kongresi, Tapu ve Kadastro İstanbul 2. Bölge Müdürlüğü'nde 20-24 Kasım'da düzenlenecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, 149 tebliğin sunulacağın kongrenin sonunda "İstanbul Deklerasyonu"nun yayımlanacağını bildirdi.
"Tapu ve Kadastro İstanbul 2. Bölge Müdürlüğü binası müzeye dönüştürülecek"
Tapu ve Kadastro İstanbul 2. Bölge Müdürlüğü binasının müzeye dönüştürüleceğini söyleyen Bakan Özhaseki, Osmanlı Devleti'nde araziyle ilgili işlemlerin yapıldığı ve işlemlere ait defter, bilgi, belgenin muhafaza edildiği binanın 2 bölümden oluştuğunu, o döneme has şartları taşıdığını ifade etti.
"Hiç kimseyi evsiz bırakmayacağız"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye'nin yüzde 66'sının deprem bölgesi olduğunu söyledi. Özhaseki konuyla ilgili, "İstanbul özelinde, 4. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında 6 ve üzerinde 36 deprem var. Özellikle son dönemde Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın uzaması ve İstanbul açıklarına kadar gelip bir gaz sıkışmasıyla hepimizi tehdit etmesi söz konusu. Kimseyi korkutmak adına söylemiyoruz, kimse endişelensin, bundan korku duysun istemiyoruz, ama bundan sonra neler yapabileceğimiz hususunu tartışabilmek adına söylüyorum. Bilim adamlarımızın söylediği iki şey var. Ufak tefek farklılıklarla 2030'a kadar İstanbul'da büyük bir deprem olacağı beklentisi ifade ediliyor. Bazı hocalarımız bu, 2040, 2045'i bulacak diyor. Allah'tan dileğimiz hiç olmasın ama eğer bir deprem kapımızda bekliyorsa, bir tehdit varsa, bize düşen hazırlıklı olmak. Neredeyse bütün hocalarımızın ortak görüşü, depremin şiddetinin 7 ve üzerinde olacağı. Eğer önümüzdeki 10-15-20 yıl içinde 7 ve üzerinde deprem olacaksa biz İstanbul, Türkiye olarak bu depreme hazır mıyız? Bu konuyu araştırdığımızda doğrusu çok iç açıçı manzara karşımıza çıkmıyor." şeklinde konuştu.
Kentsel dönüşüm yasasının çıkmasının ardından İstanbul'un hemen hemen bütün bölgelerinde başlayan kentsel dönüşüme dikkat çeken Bakan Özhaseki, "Uygulamada gördüğümüz bazı aksaklıkları da tespit ederek, bundan sonra daha iyiye gitmesi için yeniden bir mevzuat oluşturmamız, yeni bir ortam sağlamamız gerekli gözüküyor. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. 5 yıl içinde yasa çıktıktan sonra 1 milyon 100 bin bağımsız birimi ilgilendiren karar almışız. Bunların bir kısmı bina bazlı, bir kısmı bölge bazlı. Bina bazlı yapılarda işler biraz hızlı gitmiş, yüzde 75'e yakın oranda yıkılmış, ama bölge bazlı asıl yapılması gereken işler ne yazık ki çok başarılı olmamış. Ortaya çıkan aksaklıkları giderecek şekilde bir yasa hazırladık, önümüzdeki günlerde Türkiye gündemine gelecek. Hazırladığımız yasada ana mantığımız, bina bazlı dönüşümden ziyade alan bazlı, bölge bazlı dönüşüm esastır. Bütüncül bir anlayış içerisinde planlama yaparak, o işin üzerine ısrarla gitmek esastır. Böyle yaptığımızda yepyeni şehirler, doğru sosyal donatılar, doğru altyapılar ve herkesin mutlu olabileceği bir şehir ortaya çıkar. Bina bazlı dönüşümlerde bunları söyleyemeyiz. Yerinde dönüşüm esastır. Herkesi aynı mahallesinde, mümkünse aynı sokağında, binasının bulunduğu yerde değiştirebilmek ve dönüştürebilmek esastır. Yerinde dönüşüm bizim temel prensibimizdir, vazgeçilmezimizdir. Bazı basın organlarına demeç veren siyasilerin işi saptırarak, 'Vatandaşların evlerini yıkacaklar' gibi yalanları iğrenç. Bütün hesaplarımız yerinde dönüşüm üzerine kuruludur. Her evi yıkılan vatandaşı mutlaka ev sahibi yapmaya çalışacağız. Kim evsiz kalıyorsa, depreme dayanıksız binalardan bahsediyorum, herkese ev vermek için mücadele edeceğiz. Ufak tefek katkılar belki alabiliriz, ama hiçkimseyi evsiz bırakmayacağız." şeklinde konuştu.
Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'nde dönüşüm başlıyor
Bakan Özhaseki, Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'nde kentsel dönüşüme başlayacaklarını söyledi. 1,4 milyon metrekarelik alandan oluşan ve üzerinde 7 bin 500 konut bulunan Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'ndeki mülkiyetin bir bölümü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB), bir bölümü de İstanbul Teknik Üniversitesi'ne (İTÜ) ait.
Fikirtepe tam gaz devam
Özhaseki, Fikirtepe'deki sorunlara işaret ederek, "Geldiğimiz noktada yüzde 100 arsalarda, parsellerde anlaşma sağlanan 34 ada oluştu. Toplamda 61 ada var. 17 adada yüzde 80-90'larda anlaşma sağlandı, geriye kalanı kanuni mevzuat gereği satın alıp onları da yakında tamamlayacaklar. Neredeyse tam 51 ada orada harekete geçiyor. Sadece yüzde 65'i sağlayamayan 10 ada var. Onlarla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor" şeklinde konuştu.
"İstanbul'a en büyük ihaneti onlar yapmışlar"
Bakan Özhaseki, gazetecilerin sorduğu sorulara da yanıt verdi. Bakan Özhaseki'ye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum" açıklaması soruldu. Özhaseki, şunları soruya şu şekilde yanıt verdi; "Belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gördüğü en dobra, en yiğitçe düşündüğünü söyleyen bir devlet adamıyla karşı karşıyayız. Yaptıklarını söylediği gibi, eğer kendisini eleştirmesi gerekiyorsa, mertçe bunu söyleyebilen bir Cumhurbaşkanımız var. Keşke siyasi partilerimizin başındakiler de ara ara kendilerini eleştirseler, yaptıkları hataları insanlara doğruca söyleyebilseler, keşke yalan söylemekten vazgeçseler. Sayın Cumhurbaşkanımız elbette ne söylediğini izah edecektir önümüzdeki günlerde. Ben de kendisiyle konuşmadım, hangi maksatla bunu söylediğini bilmiyorum. Ama anladığımı söyleyeyim. Bu kentin şehirleşmesi ve yapılaşması konusunda hepimizin eleştirisi var. Bu eleştiriler noktasında doğrusu birçok ortak sorumluluk var. 50'li, 60'lı, 70'li, 80'li yıllardan 90'lı yıllara kadar devam eden müthiş bir göç dalgası var. Bu göç dalgası sırasında kimler belediye başkanı? Bugün durmadan Cumhurbaşkanını eleştiren, diline dolayan, bu yiğitçe sözünü ikide bir değişik manalarda kullanan ana muhalefet partisinin temsilcileri dönüp kendilerine baksınlar."
Özhaseki, öğrenciliğinin İstanbul'da geçtiğini, bu kentten hiç kopmadığını söyledi. Özhaseki sözlerini şu cümlelerle noktaladı; "CHP'nin burada belediyecilik yaptığı dönemi çok iyi hatırlıyorum, İstanbul'a en büyük ihaneti onlar yapmışlardır. Her taraf kaçak yapıyla, gecekonduyla doldu. Gecekondu masum bir şey, insan gelir evini yapar. Ama plan yapmayarak, altyapısını vermeyerek, onlara hizmet etmeyerek, 'Şuraları hele yapın Allah kerim, bizim adamımız olursunuz, arka bahçemiz olursunuz' mantığıyla yapılan işler bana göre İstanbul'a yapılmış en büyük ihanettir. Bunlar 70'li, 80'li yıllarda yapılmıştır. Son yıllarda sadece siluete bakarak, belki de bu konuda bir özeleştiri yapan Cumhurbaşkanımıza söz söylemek de CHP'nin haddi değildir. CHP eğer bir söz söyleyecekse şöyle bir geçmişine bakacak, İstanbul için yaptıklarını gözden geçirecek."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı