Çin'in Güney Amerika'da artan ekonomik varlığı, ABD'nin bölgedeki stratejik etkisini zayıflatıyor gibi görünüyor. Seçim kampanyası sırasında Çin karşıtı güçlü açıklamalar yapan Arjantin'in yeni lideri Javier Milei göreve geldiğinden bu yana Pekin ile ticari ilişkilerin geliştiğini gördü. Arjantin'in Çin'e soya ve lityum ihracatı %15 oranında artarken, Brezilya, Şili ve Peru da Pekin ile ticari bağlarını derinleştirdi. Son birkaç yılda Güney Amerika'nın Çin'e ihracatı iki katına çıkarken, ABD ile ticaret durgun seyretti.
ABD Başkanı Donald Trump, küresel ticareti yeniden şekillendirmek amacıyla Güney Amerika ülkelerine yönelik yaptırımları arttırdı. Meksika ve Kanada mallarına %25, Çin ithalatına ise %10 ek gümrük vergisi getirdi. Ancak bu agresif politikalar bölge ekonomilerini alternatif ticaret ortakları aramaya itti. Brezilya şu anda Çin ile 30 milyar dolarlık ticaret fazlası verirken, Peru Pekin'i resmi olarak en büyük ticaret ortağı olarak tanıdı. Uzmanlar Washington'un baskısının Güney Amerika'yı Çin'e doğru daha da itebileceğini belirtiyor.
Bu arada Çin, bölgeyi hayati bir hammadde kaynağı olarak görüyor ve yatırımlarını genişletmeye devam ediyor. Pekin, ABD politikalarının Güney Amerika'nın Çin'e yönelişini hızlandırdığını savunarak altyapı projeleri ve ticaret anlaşmaları yoluyla Latin Amerika ülkeleriyle ekonomik bağlarını güçlendirdi. Çin Dışişleri Bakanlığı kısa bir süre önce Çin ve Latin Amerika arasındaki ekonomik ilişkilerin geri dönülemez bir noktaya ulaştığını belirtti.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı