Türkiye yakın zamanda, yurtdışında uzun vadeli ve güvenli bir yatırım aracı olarak görülen Gayrimenkul Yatırım Fonları ile tanışacak. Dünyanın önde gelen gayrimenkul danışmanlığı şirketi Cushman & Wakefield’e göre bu gelişme gayrimenkul yatırımcısının iştahını kabartırken sektöre de canlılık getirecek. Zira gayrimenkule doğrudan yatırım yapabilme imkanı sağlayan GYF’ler, büyük ölçekli gayrimenkullere bir taraftan yeni ve güçlü yatırımcı çekerken diğer taraftan da likidite kazandıracak.
Konunun ayrıntılarını yorumlayan Tuğra Gönden, GYF’lerin avantajlarını şu şekilde sıraladı; “Vergi avantajı olan GYF’ler fiyatlama açısından daha rekabetçi. Bu özelliği ile GYF’ler, Türkiye’de getiri oranı beklentileri nedeniyle geleneksel gayrimenkul yatırımları ile ilgilenmeyen yabancı yatırımcılara alternatif sunacak.
Ayrıca GYF’lerin geleneksel yatırıma kıyasla çok daha likit olması şimdiden ciddi ilgi görüyor. GYF’lerin SPK’nın gözetim ve denetimi altında olması ve profesyonel yönetim şirketleri tarafından yönetilmesi, yabancı yatırımcılar açısından da güven teşkil ediyor. Ayrıca Türkiye’de yerleşik mülk yönetim organizasyonu gerektirmemesi de bir diğer avantaj.”.
GYF’lerin yurtdışındaki uygulamalarını da yorumlayan Tuğra Gönden, “Dünyanın en önemli 50 Gayrimenkul Yatırım Fonu son 5 yılda toplam 220 milyar Dolar’dan fazla yeni sermaye tedarik etti. GYF’lerin dünyanın en önemli devlet ve emeklilik fonlarının yanı sıra varlıklı şahıslardan da ciddi yatırım aldıklarına şahit oluyoruz. Dünyadaki emsalleri baz aldığımızda GYF’lerin önümüzdeki 5 yıl içerisinde toplam yatırım hacminin 50 milyar TL’ye ulaşması mümkün görünüyor.” diye konuştu.
Gayrimenkul sektörü GYF ile kurumsallaşacak
Gönden’e göre; büyük ölçekli projelerde blok satış imkanını arttıracak, diğer taraftan daha sistematik bir şekilde ve daha düşük pazarlama ve satış bütçeleri ile satış imkanı sağlayacak olan GYF’ler, gayrimenkul sektöründe yaşanan genel sermaye kısıtlarına da önemli oranda kaynak oluşturacak. Gönden, “ Özellikle Körfez bölgesinde önemli kurumsal yatırımcıların GYF’leri büyük bir ilgiyle karşıladıklarını bizzat gördük. Uzun vadede de GYF’ler, gayrimenkul geliştiricilerinin kurumsallaşma sürecinde teşvik edici rol üstlenecek.” dedi.
Ancak sistemin oturması ve piyasanın tam oluşabilmesi için 2016’yı beklemek gerekecek.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı