Fi-Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret İnan, son dönemde Esenyurt'ta yaşanan ruhsat kriziyle ilgili tüm soruları Bloomberg HT'de katıldığı programda yanıtladı.
İnşaat sektörüyle belediyeler arasındaki ilişkide, oyun başladıktan sonra kural değiştirildiğine vurgu yapan Fikret inan, "Bütün müteahhitler bundan şikayetçi. Kural değişikliklerine birçok meslektaşım maruz kalmış durumda. Kentsel Dönüşüm ve Mütekabiliyet Yasası'nı çıkarttığımız bir dönemde bu spekülasyonlar sektöre çok büyük zarar veriyor. Gayrimenkul işi psikolojik bir iştir, bildiğiniz borsayla aynıdır. Yatırımcı inanırsa para yatırıyor. İnsanlar ortada olmayan bir gayrimenkule para yatırır. Psikolojik ortam müsait olmazsa insanlar nasıl yatırım yapacaklar. Zaten arz fazlası olan bir dönemde, bir de bu şekilde oyun oynarken kural değiştirildiğinde Türkiye'nin imajı zedeleniyor. Hatırlarsanız İETT arsası satışında olduğu gibi, arsa önce satıldı, sonra "böyle imar verilemiyor" dendi ve satış düştü. Bu Türkiye'nin imajı için çok kötü birşey. Dış yatırımcıyı caydırdı, bütün sistemin önünü tıkadı. Mütekabiliyet Yasası'nı çıkardığınız bir dönemde bu tür spekülasyonların ortada olması sektöre müthiş zarar verdi. İvedi bir şekilde yetkililerin güven tazeleyip bu süreci iyileştirmeleri lazım." dedi.
Binlerce kişi Esenyurt'ta konutlarının yapılmasını bekliyor. Paralarını yatırdılar. Bir yanda inşaat firmalarının kendilerine göre haklı gerekçeleri var. Oradaki sorunu tarif edebilirmisiniz?
Buradaki problem 2008 senesindeki Esenyurt ilçesinin plan notlarının açılan bir dava sonucunda iptal olmasından kaynaklandı. Bir kişi bir dava açıyor, buradaki planlara itiraz ediyor ve planlar iptal ediliyor. Planlar iptal edilince Esenyurt Belediyesi'nin planları boşta kalıyor. 2010'da tekrar plan yapılıyor. Dolayısıyla 2 tane plan var. Benim bazı projelerim 2008'e göre, bazıları da 2010'a göre planlandı. Esenyurt ilçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında okuma farkı ortaya çıktı. Esenyurt Belediyesi "Benim ruhsatım geçerli" diyor, Büyükşehir Belediyesi ise "Ben böyle anlamıyorum, geçerli değil." diyor.
Eylül sonuna kadar çözülmüş olacak
Danıştay'ın bu kararı bozmasıyla Büyükşehir Belediyesi Temmuz ayında bu sürece toparlanma yönünde katkı sağlamaya başladı. İki yıla yakındır, 13-14 aydan beri şantiyelerimiz durduruldu. Çivi çakamıyoruz. Ekonomik bir sıkıntıdan dolayı inşaatımızı yapamıyoruz gibi bir algı var. Çuvallarla parayı getirin koyun, mühürlü bir şantiyede ne yapabilirsiniz. Benim herşeyim yasal, böyle bir anlaşmazlıktan dolayı süreç bu şekilde gelişti. Danıştay'dan çıkan kararla bu anlaşmazlık bitti.
Esenyurt Belediyesi'yle geçtiğimiz hafta perşembe günü bütün problemleri masaya yatırdık, bizden yeniden bir proje tadilatı istendi. Esenyurt ilçesinde benden daire teslini bekleyen 5 bin 500 tane müşterim var. Esenyurt Belediye Başkanımız ve teknik başkanla masaya oturduk ve "Fi-Yapı'nın projeleri bu şekilde çözülebiliyor" diye mutabakata vardık. Eylül sonuna kadar da bu problemi ortadan kaldıracağımıza inanıyoruz. Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu da bir ay içerisinde bu problemlerin çözüleceğini temin etti.
Günah keçisi olduk
Röportajlar yaptığımda bu süreçte çok şikayet ettim. Bunu insanlar yanlış anladı. Bu konuda mağdur 20'nin üzerinde meslektaşım var. Sadece ben konuştuğum için sadece Fi-Yapı'nın problemi varmış gibi günah keçisi ilan edildim. Konuşmadığımda da "Fikret bey ortada yok, niye konuşmuyor" dendi. Bunu sabote etmemek lazım.
Fikret İnan iflas mı etti, gerçekten bir mali krize girdiniz mi, mali krizden çıkmak için çaba mı sarf ediyorsunuz?
14 aydır müşterileri inşaat durduğu için borç senedlerini ödemiyorlar. 500 dairemiz iptal edildi. 410 tane fazladan satılmış dairemizi yüzde 10 fazlasıyla geri ödüyoruz. 14 ay bir bakkal dükkanının ya da bir televizyonun hiçbir geliri olmadığını düşünün, hiçbir şirket buna dayanamaz ama Fi-Yapı buna dayandı ve hiçbir problemi de yok. Verdiğimiz bütün sözlerin arkasındayız konutlarımızı da teslim edeceğiz
Buradaki problem maddi değil teknik, benim ruhsatlarım uyarınca İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Esenyurt Belediyesi "İnşaata devam et" dese 550 dairelik Fi Life projemizi 120 günde, 1755 dairelik Fi Tower projemizi 120 günde, 3213 daireik Fi Side projemizi de önümüzdeki yaza teslim edecek durumdayız.
Hiçbir geliri olmadan hiçbir şirket bu sürece dayanamaz, devlet bile dayanamaz. Biz çok şükür dayandık niye dayandık çünkü borcumuz yok.
Fikret İnan yurtdışına gitti, borçları yüzünden yurtdışındaki bazı gayrimenkullerini satmak zorunda kaldı dendi, bunlara ne diyeceksiniz?
2012 yılında hiç yurtdışına çıkmadım. Ben yurtdışına beslenmek için gidiyorum. Besleneceğim ki üretebileyim.
Adanız var, bununla ilgili, finansal sıkıntıda olduğunuzdan dolayı adayı satma düşüncesinde olduğunuz söylentilerine ne diyeceksiniz?
Ada satılık değil, ben buraya söz verdiğim şekilde Türkiye'yi dünya vitrinine çıkaracak bir konsept üreteceğim ve otel yapacağım. Adanın bedeli 200 milyon dolar, çok meraklısı olan varsa buyursun gelsin. Alma sürecinde tapuyu verip veremediğimi de orda görür.
Kaynak : Habertürk 13 Eylül 2012 Perşembe, 10:46:05
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı