EUROFER Genel Müdürü Axel Eggert, Avrupa çelik sektörünün artan küresel rekabet ve politik belirsizlikler nedeniyle varoluşsal bir tehdit altında olduğunu belirtti. "Temiz Sanayi Anlaşması, sorunları tespit ediyor ancak çözüm getirmiyor. Avrupa'nın çelik sanayisini koruyacak güçlü ve somut politikalara ihtiyacımız var" diyen Eggert, özellikle ticaret politikaları, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanızması (CBAM) ve enerji fiyatları konusunda acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Eggert, Avrupa çelik sektörünün geleceğini belirleyecek Çelik Stratejik Diyaloğu’nun ilk toplantısının 4 Mart’ta yapılacağını hatırlatarak, bu toplantının sektör için kritik bir dönüm noktası olacağını dile getirdi.
EUROFER: Avrupa Çeliğini Koruyacak 4 Kritik Adım Atılmalı
EUROFER, Avrupa çelik endüstrisinin karşı karşıya olduğu zorluklara çözüm bulmak için şu dört temel alanda acil önlem alınması gerektiğini belirtiyor:
1) Küresel Çelik Aşırı Kapasitesine Karşı Güçlü Ticaret Politikaları
Küresel çelik fazla kapasitesi 550 milyon tonu aştı ve gelecek yıla kadar 150 milyon tonluk ek kapasite öngörülüyor. Bu, AB'nin çelik üretiminin dört katından fazlasını temsil ediyor. Son ABD tarifeleri, ticaret akışlarının yönlendirilmesine yönelik baskıyı daha da artırıyor. Bu nedenle, AB'nin mevcut inceleme kapsamındaki güvenlik önlemlerini günümüzün piyasa gerçekliğiyle uyumlu hale getirmek ve güvenlik önlemleri sonrası dönem için etkili ve kapsamlı bir ticaret rejimi geliştirmek kritik önem taşıyor. Buna paralel olarak, Ticaret Savunma Araçları'nın tam kapsamıyla, etkili ve iddialı bir şekilde uygulanması gerekiyor.
Temiz Endüstriyel Anlaşmanın "dış boyutu", ham maddelere erişim ve uluslararası ortaklıklar geliştirme gibi yatay konulara daha fazla odaklandı. EUROFER, ticarete ilişkin sektöre özgü önlemlerin Çelik ve Metaller Eylem Planının temel bir parçası olacağını bekliyor.
2) CBAM’daki Boşluklar Kapatılmalı
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanızması (CBAM), Avrupa Birliği içinde üretilen çeliğin karbon maliyetini dengelerken, üçüncü ülkelerden gelen çeliğin eşit şekilde vergilendirilmesini sağlamalıdır. Ancak mevcut mekanizma, bazı boşluklar nedeniyle etkin bir koruma sağlayamıyor.
CBAM’ın tam olarak uygulanması için daha sıkı denetimler getirilmeli, aksi takdirde Avrupalı üreticiler rekabet gücünü kaybetmeye devam edecektir.
Üçüncü ülke üreticilerinin karbon maliyetlerini gerçekten ödemelerini sağlayacak mekanizmalar oluşturulmalıdır. Özellikle Çin ve Hindistan gibi ülkeler, düşük karbon maliyetleri ile üretim yaparak Avrupa pazarına daha ucuz çelik sunabiliyor.
AB çelik ihracatçılarının küresel pazardaki rekabet gücünü artırmak için özel teşvikler sağlanmalı. Avrupa’da üretilen çelik, dünya pazarında rekabet edebilirliğini koruyamazsa, sektör küçülme ve istihdam kaybı riskiyle karşı karşıya kalacaktır.
3) Çelik Üretimi İçin Enerji Fiyatları Rekabetçi Hale Getirilmeli
AB toptan enerji fiyatları tarihi seviyelerin üzerinde kalmaya devam ediyor ve ABD ve Çin gibi küresel rakiplerinin 2-4 katı daha yüksek. Enerji çelik üretim maliyetlerinin önemli bir bölümünü oluşturduğundan, karşılanabilirliği hem endüstrinin rekabet gücü hem de karbonsuzlaştırılması için önemli bir faktördür.
Temiz Sanayi Anlaşması ve Uygun Fiyatlı Enerji Eylem Planı, Avrupa endüstrisi için daha düşük enerji fiyatlarının önemini kabul etse de önerilen çözümler acil bir rahatlama sağlama konusunda kesinlik sunmuyor.
Elektrik fiyatlarını fosil yakıt fiyatlarından etkili bir şekilde ayırmak için AB elektrik piyasası tasarımının yapısal olarak yeniden düşünülmesi olmadan, plan büyük ölçüde enerji tüketicilerine şimdiye kadar anlamlı faydalar sağlamamış olan uzun vadeli güç satın alma anlaşmaları (PPA'lar) gibi araçların uygulanmasına dayanmaktadır. Bunun yerine, Komisyon, enerji yoğun endüstriler için uluslararası düzeyde rekabetçi seviyelerde geçiş enerji fiyatı indirim düzenlemelerinin nasıl tasarlanacağı ve uygulanacağı ve elektrik faturalarındaki düzenleyici maliyetlerden nasıl muafiyet sağlanacağı konusunda rehberlik sağlamalıdır. Düşük karbonlu elektrikte kapasite ve şebeke yatırımlarını hızlandırmaya yönelik övgüye değer girişimler yalnızca orta vadede sonuç verecektir.
4) Avrupa’nın Çelik İçin Kritik Hammaddeleri Korunmalı
Demir hurdası, Avrupa çelik endüstrisinin karbonsuz üretime geçişinde en önemli hammaddelerden biridir.
Avrupa Birliği, halen dünyanın en büyük hurda ihracatçılarından biri ve bu durum sektörü risk altında bırakıyor. Avrupa'da toplanan hurdaların büyük bir bölümü, daha düşük çevresel ve sosyal standartlara sahip ülkelere ihraç ediliyor.
Avrupa'da üretilen hurdaların AB içinde kalmasını teşvik eden yeni düzenlemeler getirilmelidir. Aksi takdirde, Avrupa’daki üreticiler yeşil çelik üretimi için ihtiyaç duydukları hammaddeleri yüksek maliyetlerle ithal etmek zorunda kalacaktır.
AB, hammadde tedarikinde dışa bağımlılığı azaltmak için yeni politika araçları geliştirmeli ve geri dönüşüm sektörünü teşvik etmelidir.
Sonuç: Avrupa Çelik Sektörü İçin Acil ve Somut Adımlar Gerekli
EUROFER, Temiz Sanayi Anlaşması’nın çelik sektörüne yönelik bazı tehditleri kabul ettiğini ancak çözümler üretmekte yetersiz kaldığını belirtiyor. Avrupa’nın çelik endüstrisini güçlendirmek için daha kararlı, net ve uygulanabilir politikaların hızla hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Çelik sektörü yalnızca bir sanayi dalı değil, Avrupa’nın stratejik bağımsızlığı ve ekonomik gücünün de temel taşlarından biri. Avrupa’nın sanayi geleceğini güvence altına almak için, bugünden harekete geçmek şart.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı