EBSO Başkanı Ender Yorgancılar gelinen noktada hem dünya geneli, hem de Türkiye için devletin rollerinin yeniden tanımlanması gerektiğini belirterek, “Ekonomi politikalarında paradigmal dönüşümün sağlanması, olası yeni salgınlar nedeniyle de yatırım önceliklerinin gözden geçirilmesi gerekiyor. Zira, dünün bakış açıları ve stratejilerinin işe yaramadığını görüyoruz” dedi.
Çok özel koşullara sahip 2020 yılının üçüncü çeyrek büyümesini değerlendiren Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar “Büyüme ve diğer birçok nicel göstergenin önemi azalmıştır. Nitelik her alanda ve her açıdan daha fazla önem kazanmıştır. Böyle bir ortamda ilk çeyrekte yüzde 4,5 büyüyen, ikinci çeyrekte yüzde 9,9 oranında küçülen ekonomi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 6,7 oranında büyümüştür. Böylece ikinci çeyrekteki küçülme önemli oranda telafi edilmiştir. Dolayısıyla üçüncü çeyrekte yetersiz de olsa bir toparlanmadan bahsedilebilir. Büyüme verileri, kredi destekli iç talep artışının etkisini yansıtıyor. Zira üçüncü çeyrekte ticari kredilerde yüzde 34, tüketici kredilerinde yüzde 58 gibi çok yüksek oranlı artışlar yaşanmış, bunun sonucunda özel tüketim yüzde 9,2 oranında artmıştır” dedi.
İşimiz Kolay Değil
Büyüme oranının sektörel bazda incelenmesi gerektiğini hatırlatan Başkan Yorgancılar “2020 üçüncü çeyreğinde tarım sektörü yüzde 6,2, hizmetler sektörü binde 8, sanayi sektörü yüzde 8, inşaat sektörü yüzde 6,4 oranında büyümüştür. Sanayi sektörünün üçüncü çeyrek büyüme performansı oldukça sevindiricidir. Ekonominin en büyük üretim alanı olan hizmetler sektörünün ikinci çeyrekte aldığı hasarı gidermekten çok uzakta kalması kaygı yaratıyor. Ayrıca, dördüncü çeyrek ve 2021 yılı için ümitli olmak, salgının gelişimi, aşı ve ilaç çalışmalarının netleşmemesi nedeniyle belirsizliğini koruyor. Türkiye sanayisi ve ekonomisi adeta hem fırtınalı hem de yoğun sisli bir okyanusta yol almaya çalışıyor. Sanayicinin de, devletin de, vatandaşın da bu süreçte işi çok kolay görünmüyor” diye konuştu.
Başkan Ender Yorgancılar üçüncü çeyrekte düşük faiz ve bol kredi ile desteklenen özel tüketimde çok hızlı ve sürdürülemez büyüme yaşandığını vurgulayarak “Yatırımların da yüzde 22,5 oranında artması, sürdürülebilir görünmese de, sevindirici bir gelişmedir. Diğer taraftan kurlardaki yüksek oranlı artışa rağmen, mal ve hizmet ithalatının yüzde 15,8 oranında artarken ihracatın yüzde 22,4 oranında küçülmesi, bu çeyrekte uygulanan düşük faiz ile ekonomiyi büyütme politikalarının içeriğinin sorgulanması gereğine işaret etmektedir. Bu veri ayrıca turizm sektörünün ülke için önemine de işaret etmektedir” dedi.
İhracat ve İstihdama Odaklanılmalı
Başkan Yorgancılar ekonomi yönetiminde önemli değişiklikler olduğuna, bunun yanında 2021-2023 yıllarını kapsayan Yeni Ekonomi Programının da yenilenerek ekonomik birimlere daha güçlü bir yol gösterici nitelik kazanması gerekliliğine vurgu yaptı. Yorgancılar şöyle davam etti: “Döviz kurlarında büyük istikrarsızlıklar yaşanmaktadır. Enflasyonun yüksekliği ve yabancı spekülatif sermaye girişinin desteklenmesi ihtiyacına bağlı olarak faizlerde yüksek oranlı artış yapılmıştır. Bu da iç talepte belirgin bir yavaşlamaya neden olmuştur. Salgın sürecinde çok sayıda vatandaşın ve firmanın gelirlerinde önemli gerileme yaşanmıştır. Belirsizlik hem yatırım hem de tüketim talebini olumsuz etkilemektedir. Fiili ve potansiyel işsizlik oldukça yüksek düzeylere yükselmiştir. Bu nedenle; ihracat ve istihdama odaklanılmalı, bir an önce döviz kurlarında istikrar sağlanmalı, zordaki kesimlere hibe, faizsiz veya düşük faizli kredi imkanları sunulmalı, Eximbank’ın kredi kapasitesi artırılmalı, makro iklim ve politikalar güven vermeli, mikro ve endüstri bazında stratejiler geliştirilmelidir. Geldiğimiz nokta hem dünya geneli, hem de Türkiye için devletin rollerinin yeniden tanımlanması, ekonomi politikalarında paradigmal dönüşümün sağlanması, olası yeni salgınlar nedeniyle de yatırım önceliklerinin gözden geçirilmesi gerekiyor. Zira, dünün bakış açıları ve stratejilerinin işe yaramadığını görüyoruz”
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı