Ege İhracatçılar Birliği Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “2020 yılı için belirlediğimiz, pandemi nedeniyle ötelemek durumunda kaldığımız 15 milyar dolar ihracat hedefi doğrultusunda dijitalleşme, lojistik, Ar-Ge, inovasyon, tasarım, sürdürülebilirlik, yeşil üretim odaklanacağımız konuların başında olacak” derken birçok önemli noktaya da değindi.
- Ege Bölgesi ihracatı pandemiden nasıl etkilendi?
Pandemi, tüm dünyayı etkileyen bir süreç oldu. Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki Hazırgiyim, Tekstil, Deri, Maden, Demir-Çelik sektörleri Mart-Nisan-Mayıs aylarında bu süreçten çok olumsuz etkilendiler. Bu üç aylık süreçte yüzde 50’leri bulan ihracat düşüşleri yaşadık.
2020 yılı Haziran ayında dünyadaki normalleşme adımlarıyla birlikte ihracatımız toparlanma sürecine girdi. 2020 yılının ikinci yarısında her ay önemli artışlar yakaladık. 2020 yılını bu sayede 13 milyar 4 milyon dolarlık ihracatla geride bıraktık. 2019 yılına göre ihracatımızdaki daralma yüzde 2 ile sınırlı kaldı.
Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki tarım birliklerimiz ise; bu süreçte ihracatlarını arttırdılar.
Tarım sektörlerimiz 2020 yılını yüzde 4’lük ihracat artışıyla geride bırakarak Türkiye’ye 5 milyar 100 milyon dolar döviz kazandırdılar.
- Pandemiyle birlikte dijitalleşme daha önem kazandı. EİB olarak dijitalleşme hangi çalışmaları yaptınız?
Biz, dijitalleşme çalışmalarımıza 2000’li yılların başında başladık. Ege İhracatçı Birlikleri’nde evrakların dijital ortamda oluşumunu sağlayan İntranet sistemi yaklaşık 20 yıldır kullanılıyor. Sayıları 10 bini aşan üyemize yaptığımız sirküleri yaklaşık 20 yıldır elektronik ortama taşıyoruz.
EİBKolay isimli programımızda üyelerimiz pek çok hizmeti dijital ortamda zaten pandemi öncesinde de alabiliyorlardı. EİB Mobil uygulamamız 6 bin 300 kişi tarafından mobil cihazlarına indirilmiş durumda. Ege İhracatçı Birlikleri’nin duyurularına, istatistiklerine ve pek çok bilgiye online erişilebiliyor.
Pandemi sürecinde eğitimler, seminerler, yönetim kurulu toplantıları, fuarlar, sektörel ticaret heyetleri başta olmak üzere tüm faaliyetlerimizi online ortama taşıdık.
Türkiye’nin ihracatının yüzde 55’ini yaptığı 26 ülkedeki ticaret müşavirleriyle ihracatçılarımızı online ortamda buluşturduk. İhracatçılarımızın bu pazarlarda pandeminin etkilerini öğrenmelerini ve konum almalarını sağladık.
Üyelerimizin dijital dönüşüme uyumlarını hızlandırmak için Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde Dijital Dönüşüm Grubu kurduk.
Video konferans görüşmeleri için bir stüdyo oluşturduk. Üyelerimizin online etkinliklerde, e-ticaret alanlarında ürünleri tanıtabilmeleri için 360 derece çekim yapabilen stüdyo kurduk.
Gıda sektöründe Birleşik Arap Emirlikleri’ne, konfeksiyon sektöründe Hollanda’ya ve doğal taş sektöründe Vietnam’a sanal sektörel ticaret heyetleri gerçekleştirdik.
Türkiye’nin ve dünyanın ayakkabı, çanta, deri saraciye ve deri konfeksiyon sektörlerine yönelik ilk sanal fuarı Shoedex2020’yi ve Türkiye’nin ilk sanal gıda fuarı The Fource’u düzenledik.
Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonu’nu 5-10 Kasım 2020 tarihlerinde gerçekleştirdik. Türk firmalarıyla Çinli ithalatçıların online ortamda ikili görüşmeler gerçekleştirmelerini sağladık.
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliğimiz, Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu (IAF), Sourcing Journal yayımları ve Türkiye’de 1200’e yakın üyesi bulunan Foursource B2B dijital platformunun işbirliği ile 15 Temmuz - 14 Ağustos 2020 tarihlerinde Global Apparel Sourcing Expo 2020 Fuarı’na 30 üyesinin katılımını organize etti.
EHKİB, 2015 yılından beri milli katılım düzenlediği Premiere Vision Manufacturing Paris fuarına bu kez 15-16 Eylül 2020 tarihlerinde dijital ortamda destek verdi. Geçmiş yıllarda fuara katılım sağlayan hazır giyim üreticileri ‘Premiere Vision Marketplace’de yerlerini aldı.
Dijital platformlarda yer alma çalışmalarımız kapsamında AegeanHasApparel (AHA) projesiyle, EHKİB üyelerinin ve sektörün uluslararası platformlarda tanıtımının yapılması amacıyla bir strateji belirlenmesi ve vizyon oluşturulması projesi yürütüyoruz.
- Özellikle düzenlediğiniz Sanal Fuarlar’dan nasıl geri dönüşler aldınız. Önümüzdeki süreçte pandemi bitince Sanal Fuar devam eder mi?
Dünya mal ticaretinin yüzde 7 daraldığı, Türkiye’nin ihracatının yüzde 6 azaldığı süreçte Ege İhracatçı Birlikleri’nin ihracatındaki gerileme yüzde 2 ile sınırlı kaldı.
Pandemide devreye alınan birçok tedbir ve destekle, ticarette geliştirdiğimiz yeni yöntemlerle, dijitalleşme hamlelerimizle küresel virüs salgınının etkilerinin çok ağır hissedildiği 2020’yi iyi bir performans sergileyerek arkamızda bıraktık.
2020 yılında Ege İhracatçı Birlikleri’nden yapılan tarım ürünleri ihracatı yüzde 4’lük artışla 5 milyar 100 milyon dolara, sanayi ihracatı ise 7 milyar dolara ulaştı.
Sanal fuarlarımız, sanal ticaret heyetlerimiz sonucunda pek çok yeni iş birliğine imza attık. Sanal fuarlar bugüne kadar ulaşamadığımız pazarlara ihracat yapmamıza olanak sağlayacak.
Firmalarımız İspanya’dan Güney Afrika’ya kadar dünyanın birçok ülkesinden yabancı alıcılarla görüşerek, hem zamandan hem bütçeden tasarruf ederek, yıllardır toplayamadıkları kartvizitleri üç-dört günde topladı.
Ayakkabı, çanta, deri saraciye sektörlerine yönelik 1-4 Haziran 2020 tarihlerinde düzenlenen Shoedex2020’nin ilk üç gününde 31 katılımcı firma ile 59 ülkeden 250’yi aşkın alıcı www.shoedex.events adresinde buluştu. Yoğun ilgi nedeniyle fuarı 4 güne uzattık. Toplamda 1000’nin üzerinde B2B görüşmesi gerçekleşti.
Shoedex dijital bir fuar markası ve biz 13-23 Ekim 2020 tarihlerinde ikinci kez düzenlenen fuarımıza katılımcı cephesindeki artış nedeniyle sektörlerimize deri konfeksiyonu da ekleyerek ürün gamımızı genişlettik.
Sanal fuarların fiziksel fuarlarla birleşerek hibrit bir yapıyla devam edeceğini öngörüyoruz. Hibrit olarak ilerlemesinin başlıca avantajları arasında; fuara erişimde sıkıntı çeken, gidemeyen, vakit sorunu yaşayan ziyaretçi ya da alıcının bulunduğu istediği yerden fuara katılma kolaylığı, maliyetinin düşük olması gibi birçok nedeni var.
7-9 Temmuz 2020 tarihlerinde Dubai Gıda Ürünleri Sanal Sektörel Ticaret Heyeti’nde ise 21 gıda ihracatçısı firmamız yaş meyve sebze, kuru meyveler, zeytin-zeytinyağı, konserve ürünler, deniz ürünleri, süt ürünleri sektörlerinde yaptıkları üretimleri Dubai ve Körfez ülkelerinde yerleşik önemli alıcılara tanıttı, ikili iş görüşmeleri yaptı.
23-25 Kasım 2020 tarihlerinde düzenlediğimiz dünyanın ilk sanal gıda fuarı The Fource’da ise ürünlerimiz 55 Türk gıda ihracatçı firması tarafından dünyanın dört tarafından ithalatçıların beğenisine sunuldu.
Egeli hazır giyimciler, 27-28 Ekim 2020 tarihlerinde AegeanHasApparel Projesi’yle Hollandalı ve çevre ülkelerden alıcılarla dijital ortamda buluştu.
17 Türk doğal taş ihracatçısı firmayla 20 Vietnamlı ithalatçı 24-26 Kasım 2020 tarihlerinde "Vietnam Sanal Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti"nde buluştu. 191 ikili iş görüşmesine sahne olan organizasyonda, dünyada bir ilke imza attık ve arttırılmış gerçeklik teknolojisiyle modellenmiş 3 boyutlu firma stantlarını ithalatçılarla buluşturduk.
Ticaret Bakanlığı destekli TURQUALITY Projesi kapsamında ABD pazarında, Türk gıda ürünleri için başlattığımız tanıtım atağında Türkiye’nin ilk Hibrit Tadım Etkinliğine imza attık.
Türk kuru meyvelerinden hazırlanan menüler ABD’li ünlü şefler tarafından hazırlanarak ABD’li ithalatçılara, otel ve restoranların satın alma direktörlerine tattırıldı.
- EİB, 2020’yi ‘Sürdürülebilirlik Yılı’ ilan etmişti. Bununla ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
2020 yılında ihracatı daha az karbon ayak izi bırakarak yapma hedefiyle projeler hayata geçirdik.
Sürdürülebilirlik Çalışma Grubumuz 2020 yılı boyunca çalışmalarına devam etti. Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Manisfestosu’nu oluşturduk.
Yayınladığımız sürdürülebilirlik manifestosunda “Sürdürülebilir bir dünya için, sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir ihracat” sloganıyla hareket ettik.
Türkiye’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “Sıfır Atık Projesi”ne üye olan ilk ihracatçı birliği olduk.
Bu proje kapsamında EİB olarak, ofislerimizin bulunduğu tüm katlara atık kumbaraları koyduk.
Kurumsal ürünlerde Bio-çözünür malzemeden yapılan ve tekrar kullanılabilir ürünleri tercih ediyoruz. Binamızda geçici atık depolama alanı oluşturduk.
Kağıt ve plastik bazlı ofis malzemelerini temizleyerek tekrar kullanılmasını sağlıyoruz. Sürdürülebilir URGE projemiz kapsamında ocak ayında çevresel sürdürülebilirlik danışmanlık faaliyetimize başladık.
Bu kapsamda projemizde yer alan hazır giyim ihracatçısı 12 firmamızda çevresel boyutların etki değerlendirmesinin yapılması, sera gazı emisyonlarının hesaplanması gibi faaliyetler yürütüyoruz.
Ege İhracatçı Birlikleri üyesi 8 bini aşkın ihracatçı firmamızın sürdürülebilirlik konusundaki yetkinliklerini arttırmak için "EİB Sürdürülebilirlik Günleri"ni düzenliyoruz.
Sürdürülebilirliği kurum kültürü olarak yaşatan firmalarımızla “SUSTAINEIBILITY TALKS” webinar serileri yapıyoruz.
Çevre dostu ürün etiket sistemleri, tedarik zinciri süreçleri, kimyasal ve atık yönetimi, fabrikaya maliyet ve karlılıkları, sürdürülebilir kalkınma amaçları, hazır giyim üretimi ve ihracatında sürdürülebilirlik, sürdürülebilir moda, fabrika içi tasarruf yöntemleri, istihdam-kurumsal sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi süreci, AB Yeşil Mutabakatı’na uyum süreci gibi birçok konuyu irdeliyoruz.
Özellikle son dönemde hızla büyüyen 107 milyar dolarlık ihracat pazarına sahip teknik tekstil sektörünü, Ar-Ge ve inovasyona yatırım yaparak yeni, düşük karbonlu bir sisteme dönüştürmenin yollarını aradık.
2014’te Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin ortaklığında İzmir Kalkınma Ajansı’nın güdümlü projesi olarak kurulan TEKSMER, yıllardır sürdürülebilir sanayi alanında birçok projeye imza atıyor.
Teknik tekstilin temel hammaddesi olan yeni nesil elyaf ve lifleri geliştirmek amacıyla son dönemde çalışmalarını hızlandırdı ve başarılarına bir yenisine daha ekledi.
TEKSMER- BUDİN Kimyevi Maddeler Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi iş birliğinde üretim sonrası çıkan atıklar geri dönüştürülerek fonksiyonel bikomponent tekstil lifleri geliştirildi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası tarafından desteklenen projemizi daha da ilerleterek geliştirdiğimiz geri dönüşüm liflerinden üretilen kumaşımızla dünya pazarına açılacağız.
Sürdürülebilirlikle ilgili UR-GE projesi, Moda Devrimi Sergisi gibi birçok organizasyon ve proje düzenledik.
Bu sene 15’incisini dijital olarak yaptığımız EİB Moda Tasarım Yarışmamızın temasını da sürdürülebilirlik ekseninde oluşturduk.
- 2021’de öncelikli gündem maddeleri neler olacak? 2021’den beklentileriniz neler?
Türkiye’nin 2021 yılındaki 184 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmesi için ihracatta rekabetçiliği destekleyen döviz kuru şart.
Döviz kuru 7,35’in altına indiğinde 184 milyar dolar ihracat hedefimiz, üretimimiz tehlikeye girer.
İhracatçılar olarak beklentimiz, döviz kurunun ihracatı olumsuz etkileyen unsurlar arasında yer almamasıdır.
2020 yılı için belirlediğimiz, pandemi nedeniyle ötelemek durumunda kaldığımız 15 milyar dolar ihracat hedefi doğrultusunda dijitalleşme, lojistik, Ar-Ge, inovasyon, tasarım, sürdürülebilirlik, yeşil üretim odaklanacağımız konuların başında olacak.
2020 küresel ticarette her anlamda yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Dünyadaki güç dengeleri, rekabet her geçen gün değişiyor. Mevcut pazarlarımızı korumak ve büyütmek için gelişmelere adapte olmanın yollarını bulmak zorundayız.
Düşük karbon ekonomisi, Avrupa Birliği’nin iklim krizi, küresel ısınma ve sürdürülebilirlik konularında yol haritasını oluşturan Yeşil Mutabakat (Green Deal) ile şekillenmeye devam ediyor.
Sürdürülebilir büyümeye odaklanmak topluma fayda sağlayıp yatırımcılara değer katarken dünyamızın geleceğini de belirliyor.
Dünyayı yıllık 10,5 milyar ton karbondioksit salınımıyla en çok kirleten Çin başta olmak üzere, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin radikal dekarbonizasyon vaatleri, iklim kriziyle mücadeleye ticareti de etkileyecek geniş çaplı bir boyut kazandırdı.
Çevreci politika, artık dünyayı dönüştürmek adına ticareti de içine alan, ülkelerin elindeki önemli bir koz.
Öncelikle karbon ve su ayak izini minimuma indirmek istiyoruz. Yenilenebilir kaynaklardan enerji kullanımını arttırmayı amaçlıyoruz.
Ege İhracatçı Birlikleri’nin kullandığı elektriği binamıza kuracağımız güneş panellerinden üretmek için proje üzerinde çalışıyoruz. Üyelerimizi de bu konuya yönlendiriyoruz.
Önümüzdeki dönemde Ticaret Bakanlığı'nın desteğiyle sanal sektörel ticaret heyeti, sanal fuar organizasyonlarımızı, dijital etkinliklerimizi sürdüreceğiz.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği olarak Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği iş birliğinde İspanya’ya bu sene sanal sektörel ticaret heyeti düzenleyeceğiz.
- İhracatta hangi pazarlara yoğunlaştınız. Hangi pazarlarda başarılı olundu?
2020 yılında 216 farklı ihracat pazarına ulaşarak, Türkiye’ye 13 milyar 4 milyon dolar döviz kazandırdık.
103 ülkeye ihracatını artırmayı başaran EİB’in ihracatını en fazla artırdığı bölge ise yüzde 8,5 yükselişle Afrika ülkeleri oldu.
2020 ihracatımızda 1,4 milyar dolarla Almanya birinci sıradaki yerini korudu, 994 milyon dolarla ABD ise ikinci sırada yer aldı.
STA ile ikili ticari ilişkilerimizin yeni bir yasal zemine oturduğu Birleşik Krallık, 2020’de de 825 milyon dolarla en çok ihracat yaptığımız üçüncü pazar oldu.
736 milyon dolarla İtalya, 664 milyon dolarla İspanya, 620 milyon dolarla Hollanda, 550 milyon dolarla Fransa, 365 milyon dolarla Rusya, 330 milyon dolarla İsrail, 294 milyon dolarla Çin 2020 yılında en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 10 ülke arasında.
2020 yılının tamamında ise AB'ye ihracatımız 5,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2020 yılında AB’nin ihracatımızdaki payı yüzde 45, Avrupa kıtasının ihracatımızdaki payı ise yüzde 52,6 oldu.
2020 yılında 14 AB ülkesine ihracatımızı artırmayı başardık. Aynı zamanda 2020’de Ortadoğu ülkelerine 1,7 milyar dolar, Amerika ülkelerine 1,3 milyar dolar, Afrika ülkelerine 988 milyon dolar, diğer Avrupa ülkelerine 986 milyon dolar, Asya ülkelerine 941 milyon dolar, Eski Doğu Bloku ülkelerine 709 milyon dolar, Serbest Bölgelere 240 milyon dolar, Türk Cumhuriyetlerine 186 milyon dolarlık ürün satıldı.
- 2021 yeni hedef pazarlar nereler olacak?
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi konumuna gelen Çin başta olmak üzere, Güney Kore, Malezya, Endonezya, Hindistan, Singapur gibi dünya nüfusunun 2/3’ünden fazlasını barındıran, ekonomileri hızla gelişen ve gıda talebinin giderek arttığı Uzakdoğu’ya yönelik çalışmalarımıza özel önem veriyoruz.
15 Asya-Pasifik ülkesinin imza attığı RCEP anlaşmasıyla birlikte oluşan yeni ticaret blokları bizim için büyük bir fırsat.
RCEP’e imza atan 15 ülkeden 3 tanesi ile STA’mız var ancak diğer ülkelerle de müzakereleri hızlandırmalıyız.
RCEP, mal ve hizmet ticaretinin yanı sıra yatırımlar için de yüksek düzeyde bir açılımın gerçekleştirilmesine yardımcı olacak. Hedef pazarlara, Asya-Pasifik ülkelerine gidip orada kalıcı olmak, yatırımlar yapmak isteyenler için de daha geniş imkanların olacağı bir dönem bizi bekliyor.
İhracatımız Aralık ayında RCEP ülkelerinden Tayland’a yüzde 61, Laos’a yüzde 71, Vietnam’a yüzde 118, Malezya’ya yüzde 476, Brunei’ye yüzde 244, Singapur’a yüzde 57, Filipinler’e yüzde 102, Güney Kore’ye yüzde 73, Japonya’ya yüzde 48, Yeni Zelanda’ya yüzde 24 artış gösterdi.
Bu artış trendi, 2021 yılında RCEP ülkeleriyle olan ticaretimizin daha da artacağının işareti.
Çin özelinde Ticaret Bakanlığımızın İhracatçı Birlikleri ve lojistik sektörüyle bir araya gelerek hedef pazarlara erişimi kolaylaştıracak, var olan pazarların büyümesini sağlayacak lojistik merkezleri desteği ile dünyada e-ticaretin en yoğun olarak kullanıldığı ülkelerin başında gelen Çin pazarında üyelerimizin JD, T-Mall gibi e-ticaret platformlarında başta kuru meyve, şarap, deri, tekstil olmak üzere tüm ürünlerimizin yer alması için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
- 2020’de hangi sektörler ön plana çıktı?
Pandemi nedeniyle vegan ve organik tüketim daha da önem kazandı. Gıda sektörü altın çağını yaşadı. Bölgemiz organik ürünler yönüyle oldukça zengin.
Yaş meyve sebze sektörümüz 1 milyar 39 milyon dolarlık ihracatla 54 yıllık tarihinde ilk kez 1 milyar dolar barajını aştı.
Türkiye geneli kuru meyve ve mamulleri ihracatı 2020 yılında 1,4 milyar dolara ulaştı. Bu ihracatın yüzde 60’ı Egeli ihracatçılar tarafından yapıldı.
Çin’e Türkiye geneli kuru meyve ve mamulleri ihracatımız 2020 yılında yüzde 21 artarak 28 milyon dolara çıktı.
Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörümüz ise 2020 yılının son çeyreğinde gösterdiği performansla ihracatını yüzde 4 arttırarak 984 milyon dolar ihracata imza attı.
Sofralık zeytin ihracatında 2019/20 sezonunu 145,7 milyon dolarlık rekor tutarla geride bıraktık.
Hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörümüz 500 milyon dolar hedefini aşarak ihracatını yüzde 14’lük artışla 505 milyon dolara taşıdı.
Odundışı orman ürünleri ihracatı yüzde 14’lük artışla 90,8 milyon dolardan 103 milyon dolara yükseldi.
Demir-çelik sektörümüz 1 milyar 360 milyon dolarla bölgemiz ihracatına en fazla katkı sağlayan sektörümüzdür.
Doğal taş sektöründe işlenmiş ürün ihracatı yüzde 7’lik artışla 1 milyar 58 milyon dolara yükseldi.
Ülkeler en temel sağlık ekipmanlarının üretiminde bile ciddi krizler yaşadılar. Türkiye, en zor zamanda bile üretim yapabildiğini, birçok ülkeye tıbbi malzeme yardımında bulunarak üretim gücünü ve kapasitesini tüm dünyaya gösterdi.
Özellikle sağlık sektörüne yönelik ve aktif spor giyim ürünlerinde önemli talep oldu.
Pandemi sürecinde tüm dünyada maske ve koruyucu giysi sıkıntısı yaşanırken, maske ve koruyucu sağlık kıyafetlerinde kullanılan nonwoven alanında güçlü bir alt yapıya sahip olan Türkiye, talebin yoğun olduğu söz konusu sağlık ürünlerinde bir yandan kendi ihtiyaçlarını karşılarken bir yandan da dünyaya kişisel koruyucu ekipmanlar tedarik etmeyi başarabildi. Aynı zamanda bu alanda yeni yatırımlar için teşvikler de aldı firmalarımız.
Türkiye’nin teknik tekstil ihracatı, 2020 yılı Ocak-Aralık döneminde yüzde 76 artarak 3 milyar dolara ulaştı, Ege Bölgesi’nin ise teknik tekstil ihracatı yüzde 98 artırarak 194 milyon dolara yükseldi.
Türkiye geneli medikal teknik tekstil ihracatı % 2204 artarak 1,4 milyar dolar olarak gerçekleşti, Ege’nin medikal teknik tekstil ihracatı ise % 4582 artarak 92 milyon dolar olarak gerçekleşti. Medikal teknik tekstil ihracatının artışında özellikle cerrahi elbiseler ve maskelerin asıl payı oluşturduğunu görüyoruz.
- ‘İzmir serbest şehir olmalı’ demiştiniz. Bu söyleminizi biraz açar mısınız?
Asya-Pasifik ülkelerine yönelik, kıtalararası deniz ticaretinde önemli bir merkez olan İzmir’i de içine alan, uluslararası ticareti ve yatırımı serbestleştirip kolaylaştıracak kapsamlı yeni bir yol haritası belirlemeliyiz. Eğer serbest ticaret bölgesel refahı sağlıyorsa, serbest şehrimizi oluşturmalıyız.
Serbest şehirler, sınırları belirli olan, giriş-çıkışları sıkı kontrollere tabi olan, özel hukuki ve idari düzenlemelerin olduğu gümrüklü bölgelerdir. Ege Bölgesi, pandemi döneminde bile ihracatını artırarak Türkiye'deki reform sürecini tetikleyen bir misyonu olduğunu gösterdi.
Türkiye’nin ihraç ürünlerinin ortalama kilogram değeri 1,1 dolar civarında, Almanya’nın ihracatının ortalama kilogram değeri ise 5 doların altında. Türkiye’nin en büyük serbest bölgesi Ege Serbest Bölgesi’nden, yıllık 2,2 milyar dolarlık 40 ilin toplamından fazla ihracat yapılıyor.
Buradan yapılan ihracatın ortalama kilogram değeri 8 doların üzerinde. Bölgemizden yurt dışına katma değeri yüksek ürünler ihraç edildiğinin göstergesi. Eğer İzmir “Serbest şehir” ilan edilirse küresel ticarette çok daha etkin bir rol alarak “uluslararası bir şehir” haline gelebilir.
Serbest şehirler, uluslararası yatırımı çeken, üretim ve ihracatı artıran, teknoloji transferlerini sağlayan dünyanın en önemli ticaret noktaları. Bu dönüşümde, ülkenin kalkınmasında İzmir öncü olabilir. İzmir limanları, RCEP ülkelerinin, özellikle Batı’ya ulaşmak amacıyla, hem lojistik imkanlarından hem güçlü ekonomik ve ticari bağlarından faydalanmak için tercih ettiği bir merkez olarak kullanılabilir. Bu da ülke ekonomisine, istihdama ciddi oranda katkı sağlar.
- Çin ile birliğin yürüttüğü çalışmalardan bahseder misiniz?
Çin, Türkiye’nin ihracatında 16’ıncı, Ege Bölgesi’nin ihracatında ise 15’inci sırada. Çin’e 2020’de yüzde 2,8 artışla 2 milyar 654 milyon dolar, Ege’den ise 294 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik.
Türkiye geneli en fazla ihracat yaptığımız sektörler; maden ve metaller, kimyevi maddeler ve mamulleri, demir-demir dışı metaller, elektrik-elektronik, hazır giyim ve konfeksiyon, ağaç mamulleri ve orman ürünleri, tekstil ve hammaddeleri.
Ege Bölgesi’nden en fazla ihracat yaptığımız sektörler ise maden ve metaller, kimyevi maddeler ve mamulleri, meyve sebze mamulleri, çelik, ağaç mamulleri ve orman ürünleri, tekstil ve hammaddeleri, su ürünleri, hazırgiyim ve konfeksiyon, kuru meyve, hububat, iklimlendirme sanayi.
Biz Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan’ın "Çin almak için uzak değilse satmak için de uzak değil" sözünü ilke edinerek özellikle son yıllarda “Kuşak ve Yol Projesi”nin hayata geçmesiyle birlikte yüzümüzü Uzak Doğu’ya çevirdik.
Türkiye, Asya ve Avrupa arasında bir köprü olması nedeniyle lojistik ve taşımacılık açısından stratejik önemde.
Karşılıklı sevkiyatlarla Avrupa ve Asya ticaretine katkı sağlayacak Orta Koridor demiryolu taşımacılığı ile canlanıyor.
Ayrıca Çin İzmir Başkonsolosluğu’nun tekrar açılması ilişkilerimizin daha hızlı ilerlemesini sağlayacaktır.
2019 yılını Çin yılı ilan etmiştik. Birliğimiz bünyesinde kurulan Çin Timi, çalışmalarına, projelerine yoğun bir şekilde devam ediyor.
Geçen sene 5-10 Kasım’da Şangay’da düzenlenen Çin İthalat Fuarının milli katılımını üstlendik. Fuara toplam 15 Türk firması katıldı.
Türkiye Milli Katılım Organizasyonu Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından yapılan Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı'na 2019 yılında 72'si Milli Katılım Organizasyonu ile 132 firma katılmıştı.
Türkiye-Çin ilişkilerine ivme kazandıran Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın önümüzdeki senelerde Çin’deki 18 pilot serbest ticaret bölgesinden biri olan Hainan’daki milli katılım organizasyonunu gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
- İzmir’de STK’lar uyum içinde çalışmaya başladı. Bunların çıktılarını da görmeye başladık. Dikili Tarım OSB, Birlikten İzmir Doğar vb. 2021’de planlanan projeler var mı?
2018 yılında Ticaret, Sanayi Odaları, Borsalar ve İhracatçı Birlikleri seçimleri sonrasında İzmir’in gelişimini hedefleyen, takım çalışmasını önemseyen uyumlu kadrolar göreve geldi. Bu sayede Torbalı’da Mobilya OSB, Dikili, Bergama, Kınık, Bayındır, Ödemiş’te Tarım OSB’ler, İzmir’in girişim ve inovasyon kültürünün gelişmesine katkı sağlayacak İZQ İzmir Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi birlikte hareket ederek İzmir ekonomisine sağladığımız katkılar. Bu birliktelik sadece Ekonomi alanında değil farklı alanlarda da İzmir’e kazanımlar sağlar hale geldi. İzmir depremi sonrasında vefat eden 116 vatandaşımızın ailelerini ev sahibi yapacak “Birlikten İzmir Doğar” isimli çok önemli sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdik.
İzmir Valimiz ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız bu birlikteliğe çok büyük destek veriyorlar. Son olarak İzmir depreminde hasar gören 33 okulun tekrar inşa edilmesi için güç birliğine gittik. Bu birlikteliğin yeni pek çok güzel projeye kuluçkalık yapacağına inanıyorum.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı