İngiltere merkezli maliyet danışmanı Turner & Townsend'e (T&T) göre, bina maliyeti en pahalı şehirler San Francisco, New York, Londra, Zürih ve Hong Kong.
T & T'ye göre, inşaat için en ucuz ve en pahalı şehirler arasındaki fark dikkat çekici ve artıyor. En düşük 10 şehir, 2018 anketindeki %25 ile karşılaştırıldığında en yüksek 10'un %22'si olan ortalama inşaat maliyetine sahip ve en düşük seviyedeki Bangalore'daki bina maliyeti San Francisco'daki oranın sadece %13'ü.
Raporda, farklılığın ana nedenlerinden birinin de “dünya çapında işgücü maliyetleri arasındaki büyük eşitsizlik” olduğu belirtiliyor. Çin, Hindistan ve Afrika en düşük seviyeye sahipken, Kuzey Amerika en yüksek seviyeye sahip.
İşgücü sorunu, verimliliği artırmak için dijital teknolojinin benimsenmesine neden olabilir, ancak işgücü maliyetinin düşük olduğu pazarlarda, “daha fazla işgücü kullanmanın düşük maliyetli ve verimli” olduğu görülmektedir.
Raporda, ticaret savaşlarının ve Brexit'in ekonomik etkisine rağmen küresel inşaat pazarının ivmesini koruduğu belirtiliyor.
T & T’nin emlak yönetimindeki global genel müdürü Neil Bullen, “Son 12 ayda, ekonomik zemin değişti. Buna ek olarak, siyasi kargaşa ve ticaret savaşı gerilimleri, küresel piyasalardaki belirsizliği ve oynaklığı artırırken, tarifeler inşaat sektörünü doğrudan etkiliyor. Bu rüzgârlara rağmen, küresel inşaat sektörü bu yıla 2018'den yüzde 5'lik bir büyüme görerek ciddi bir ivme kazandı. “ dedi.
İngiltere merkezli maliyet danışmanı, dünyadaki 64 şehirde yüksek katlı apartmanlar, genel hastaneler, ofisler ve alışveriş merkezleri gibi birçok genel bina tipi için ortalama inşaat maliyetlerine bakarak sonuçlarını derledi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı