9.006,55 TRY BIST 100 BIST 100
4,84 CNY CNY CNY
34,29 USD USD USD
37,25 EUR EUR EUR
0,13 CNY CNY/EUR CNY/EUR
44,62 TRY Faiz Faiz
72,99 USD Petrol(brent) Petrol(brent)
33,70 USD Gümüş(ons) Gümüş(ons)
4,35 USD Bakır(lb) Bakır(lb)
102,49 USD (CME) 62% Fe (CME) 62% Fe
375,00 USD Gemi Söküm Gemi Söküm
3.067,38 TRY Altın(gr) Altın(gr)

"Dünyadaki dönüşümde en büyük etken enerji”

52. Türkiye İMSAD Gündem Buluşmaları’nda sektörün önemli gündem maddelerinden biri olan enerji konusu masaya yatırıldı. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Türkiye OECD Daimi Temsilcisi Büyükelçisi Prof. Dr. Kerem Alkin ve Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Petrol ve Gaz Direktörü Doç. Dr. Sohbet Karbuz, enerji konusunda özellikle Avrupa’nın büyük sıkıntı içerisinde olduğunu belirterek, Türkiye’yi bu dengeler arasında daha şanslı gördüklerini vurguladılar.

"Dünyadaki dönüşümde en büyük etken enerji”

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından 52nci kez düzenlenen Gündem Buluşmaları, 29 Haziran 2022 tarihinde Demirdöküm ve İZOCAM’ın katkılarıyla online olarak gerçekleştirildi. 

Açılışını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan’ın yaptığı ‘Savaşın Gölgesinde Enerjinin Geleceği’ başlıklı toplantıda, Türkiye OECD Daimi Temsilcisi Büyükelçisi Prof. Dr. Kerem Alkin ve Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Petrol ve Gaz Direktörü Doç. Dr. Sohbet Karbuz değerlendirmelerini paylaştı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun KüçükoğluCovid-19 pandemi dönemi bitmeden gelişen Rusya, Ukrayna savaşıyla beraber tüm dünya global olarak ekonomik ve sosyal biçimde büyük bir türbülansa ve dönüşüme girdi. Bu dönüşümü yaşarken küresel iklim değişikliği tehdidiyle beraber enerjinin bu dönüşümdeki en büyük etken olduğu ortada. Enerji, insanlık tarihinin her döneminde stratejik öneme sahipti. Ancak önemi her geçen gün artan günümüzde hayati önem mertebesine gelmiş olan enerjiyi mutlaka enine boyuna değerlendirmeliyiz. Enerjinin tedarik koşulları, bulunabilirliği, fiyat mertebesi, fiyatındaki değişiklikler, fosil ve yeşil enerji tüketim oranlarındaki dalgalanmalar ve belirsizlikler, iklim değişikliğine olan hayati etkisi ve gelecekte koşulların nasıl gelişeceği, enerji gündeminin ana konularını oluşturuyor. Ülkemizde hane halkının her gün artan enerji maliyetlerindeki yüküyle birlikte cari açığımız içinde enerjinin yükselen payına baktığımızda, enerjinin geleceğini öngörebilmek ekonomik gelişim açısından çok kritik öneme sahip.  Türkiye İMSAD olarak enerji konusunu her açıdan ele alma gayreti içindeyiz. Bizleri nelerin beklediğini anlamaya çalışacağız."

Yeşil Mutabakat, Fosil Mutabakat mı oluyor?” 

Toplantının moderatörü Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan ise Yeşil Mutabakatı anlama aşamasında hangi adımları atmamız gerektiğine odaklanmışken Rusya-Ukrayna savaşı ile her şey değişti. Yeşil Mutabakat, Fosil Mutabakat mı oluyor diye düşünmeden edemiyorum. Çünkü bazı Avrupa ülkeleri kömür madenlerini yeniden faaliyete geçirmeye başladı. Hal böyleyken yeni enerji kaynaklarına nasıl odaklanacağız. Termik santraller AB’de tekrar mı devreye alınacak? Bugün baktığımızda fosil yakıtlar, Yeşil Mutabakata karşı tekrar önemini artırmaya başladı. Benim kişisel görüşüm Yeşil Mutabakat mutlaka devreye alınacak ama diğer taraftan yeraltı fosil yakıt rezervleri bitene kadar kullanılacak, terk edilmeyecektir” ifadelerini kullandı.

Uluslararası platformlarda üç tehdit konusu tartışılıyor

Türkiye OECD Daimi Temsilcisi Büyükelçi Prof. Dr. Kerem Alkin ise bir seneye yakın süredir katıldığı toplantılarda enerji arz güvenliğinin çok kritik olduğuna dikkat çekildiğini ancak Rusya- Ukrayna savaşına kadar bu konuya gereken önemin verilmediğinin altını çizdi. Prof. Dr. Kerem Alkin, şu değerlendirmeleri yaptı: 

Ne zaman ki Rusya-Ukrayna savaşı patladı, enerji-arz güvenliği akıllara geldi. OECD başta olmak üzere, Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü gibi kuruluşlar birdenbire iklim meselesinin yanında enerji arz meselesini önemli bir konu olarak gündemine aldı. BMnin son dönemde yaptığı toplantılarda ortaya çok zorlu bir tablo olarak bir kıyamet senaryosu da çıktı. Bugün gerek BM, gerek G-7, G20 ve gerekse OECD toplantılarında bu konuyla ilgili üç tehdit senaryosu tartışılıyor. 

Rusya, Ukrayna savaşının sebep olduğu enerji arz güvenliği riski çerçevesinde dünyanın enerji ihtiyacını karşılamayı nasıl yöneteceğiz? Burada çok karmaşık konular var.

Savaş, dünyanın önemli bir kısmının tahıl ihtiyacının Rusya ve Ukrayna üzerinden karşılandığını gördü. Gıda arz güvenliğini nasıl yöneteceğiz?

Çin'in sıfır vaka’ politikası, acaba gerçekten pandemiyle mücadele mi yoksa aslında alttan alta küresel tedarik zincirindeki rolünü bütün dünyaya hatırlatmak için bilhassa izlediği bir strateji mi? Mal sevkiyatını acaba bilinçli olarak mı biraz ihmal ediyor?”

Bugün ülkelerin pek çok hamle içerisinde olduklarını ve bunu anlamaya çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Kerem Alkin, son olarak dizel yakıtta yaşanan gelişmelerin bu örneklerden biri olduğuna dikkat çekerek, Avrupanın Yeşil Mutabakat nedeniyle, havayı koruyacağız, iklimi koruyacağız, karbon salımı azaltılacak’ yaklaşımıyla kömürden uzaklaştığı, yeni rafineri yatırımlarının özendirilmediği, bu tercihler doğrultusunda da dizel yakıt gibi vazgeçilmez bir yakıtta dışa bağımlılığı artırdığı anlaşıldı. Dizel yakıt ithalatı yapılıyormuş. Rusyaya bağlılığın arttığı bir başka nokta. Çin ise kendi ülkesindeki rafinelerde ürettiği dizel yakıtın iç ihtiyacı karşılayan bölümü dışındaki kısmını dünyaya ihraç ediyormuş. Ve Çin şu anda bu ihracatı kesti. Şimdi Dizel yakıt bulabilecek miyiz?’ sorusu gündeme geldi. Avrupa doğalgazsız mı kalacak? Peki doğalgaz ve petrol üretirken ortaya çıkan yan ürünler aynı zamanda tarım ve gıda üretiminde gübre başta olmak üzere pek çok girdinin de üretilmesini sağlıyordu. Onlar eksilirse küresel tarım ne olacak? Bölgesel tarım ne olacak? Küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar devam ederse, mesela Türkiye gibi bir ülkeye başta inşaat malzemeleri olmak üzere tarım, gıda birçok alanda Avrupa'nın ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla rol mü düşecek? Bu bizim ihracatımızı daha da mı artıracak? İhracatımız artarken iç piyasadaki talebi de karşılamamız lazım. Üretimi nasıl arttıracağız gibi pek çok konuyu da gündeme getiriyor" dedi.

Avrupalıların sonbahar ve kışa yönelik tedirginlik yaşamaya başladıklarını dile getiren Prof. Dr. Kerem Alkin, Pariste pek çok evde şömine bulunduğunu ancak belediye tarafından kullanımının yasaklandığını, son gelişmelerle birlikte halkın şömineleri yeniden kullanmaya yönelik hazırlıklar yaptığını belirtti.

Avrupa Yeşil Mutabakat ile yeni bir hikâye yazıyor”

Fosil yakıt rezervlerini tüketen Avrupa'nın yeni bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu söyleyen Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Petrol ve Gaz Direktörü Doç. Dr. Sohbet Karbuz ise, Yeşil Mutabakat sayesinde Avrupa ekonomisi yeniden şekillendirilecek. Bu bir büyüme stratejisi aslında. Çünkü artık ellerinde rezerv kalmadı.   Kömür yok, gaz ve petrol kaynakları hızla tükendi. Ne yapacaklar? Yeni bir hikâye getirecekler. Bu hikâyenin adı da Yeşil Mutabakat. Yeşil Mutabakat nedir? Temiz enerjiye ve elektriğe yönelmek. İşte burada hidrojen ön plana çıkıyor. Hızlı şekilde hidrojen ekonomisine geçilebileceği öngörüldü. Bugüne kadar ön planda olan enerji güvenliği kavramı geri plana itildi. İklim ön tarafa çıktı. Varsa yoksa yeşil enerji. Şimdi Avrupa bunu dünyaya da kabul ettirmek istiyor.  Tamam bunlar güzel şeyler. Enerji arz güvenliği, Rusya'nın Ukrayna'ya girmesiyle beraber çok daha fazla önemli hale geldi. Aslında geçmişe bakarsanız bunun emareleri, 2014'te Kırım'ın ilhakından sonra hatta onun öncesinde kendini göstermiştir. Yeşil enerji diye direttiler ve bugünkü duruma düştüler. Elektrik üretiminde kömüre, hatta fuil oile dönmek zorunda kaldılar” ifadelerini kullandı.

Gazın tanımı değişecek”

Kömürün uzun vadede önemini kaybedeceğini belirten Doç. Dr. Sohbet Karbuz, şunları söyledi:

Petrolün kullanım alanı ulaşım sektörüyle sınırlanacak. Gaz ise farklı. Gazın ileride tanımı değişecek. Yani doğalgazdan bahsetmiyor olacağız. Yeni bir kavram ortaya çıkacak. Bu kavramın adını henüz kimse koyamadı. Çünkü bu kavrama hem doğal hem de doğal olmayan, suni gazlar girecek. Belki de gazlı yakıtlar diyeceğiz. Çünkü doğalgaz artı biyogaz, artı biyometan, artı hidrojen gazından bahsedeceğiz. Özellikle hidrojen gazının oranı gittikçe artacak. Biyometanın da oranı artacak, doğal gazın azalacak. Şu anda bütün önemli uluslararası kurumların veya firmaların yaptığı tahminler uzun vadeli bunu gösteriyor. Buradan kurtuluş yok.” 

Türkiyenin enerji, üreten ve tüketen ülkeler arasında bir köprü durumunda olmasının avantajlarından söz eden Doç. Dr. Sohbet KarbuzTürkiye, enerji fiyatının belirlendiği hub’ konumunda değil, ondan uzağız ancak transit hub’ diyebiliriz. Rus petrolüne konan ambargo, Türkiye için önemli bir avantaj. Rusya petrolü Hindistana gönderip dizele çevirip Avrupaya satıyor. Burada da fırsatlar var. Yine Kazak petrolünün Türkiye üzerinden aktarılması da söz konusu. Büyük petrol şirketlerinde de bir tedirginlik ve kriz beklentisi var. Türkiyenin bu krizden Avrupa kadar etkileneceğini düşünmüyorum, önünde önemli fırsatlar var, Türkiyeyi şanslı görüyorum. Türkiyede su var, rüzgar var, güneş var, jeotermal var. Doğalgaz bulduk, devamının gelmemesi için bir neden görmüyorum. Denizlerin sadece yüzde 2sinde arama yapılabilmiş. Petrol bulabilir miyiz? Bunun için daha çok arama yapmamız lazım. Nükleer enerji artık lüks değil, ihtiyaç. Kömürümüz var, en önemlisi linyit kömürümüz var. Kömür var orada kalsın olmamalı.   Kömürden hidrojen üretebilirsiniz, metan gazı üretebilirsiniz. İnovasyon, araştırma, üniversiteler, müteşebbislerle hepsi olur. Bu anlamda geleceği iyi görüyorum” dedi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Bu içeriğe sadece +plus aboneler erişebilir.

Piyasalara dair düşüncelerinizi paylaşmak ve daha fazla yoruma ulaşmak için hemen ABONE OLUN!
ABONE OLUN Zaten bir hesabınız varsa Oturum Açın

En çok okunan haberler

Swiss Steel Group Yönetim Kurulu’nda değişiklik yaptı

31 Ekim 2024 Perşembe

Per Elfgren SSAB Special Steels başkanı olarak atandı

30 Ekim 2024 Çarşamba

Vale ve Jinnan Steel & Iron Group, Umman’da demir cevheri yoğunlaştırma tesisi yatırımı duyurdu

30 Ekim 2024 Çarşamba

UND’den taşımacılara transit süre müjdesi

25 Ekim 2024 Cuma

AP'de çelik krizi tartışıldı! EUROFER acil eylem planı istedi

22 Ekim 2024 Salı
İzleme Listesi
Genişlet
İzleme listeniz boş

Favori emtialarınızı hızlı erişim için ekleyin ve son fiyat değişim haberlerini kaçırmayın.


Takip ettiğiniz haber kategorisi bulunmuyor
Bildirim Tercihlerini Düzenle
E-Bülten Aboneliği
En güncel haberleri ve günlük demir fiyatlarını e-posta ve sms olarak almak için kayıt olun.
Şimdi Plus Abonesi Olun!
3 gün ücretsiz deneyin!
Şimdi Abone Olun
Tarafsız Fiyatlar
Haberdar Olun
İl Demir Fiyatları
Yorumlar ve Analizler
Şimdi Abone Olun