Gayrimenkul sektörü temsilcileri, döviz kurundaki artışın bu dönemde gayrimenkul alımı için fırsat yarattığı görüşünü taşıyor.
Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, Türkiye'nin 15 Temmuz sonrası gösterdiği demokrasi mücadelesiyle güvenli bir liman olduğunu bir kez daha gösterdiğini kaydederek, Türkiye'ye yakın coğrafyada yaşayanlar hem kültürel hem de farklı hassasiyetler konusunda ülkeyi kendilerine yakın hissettiğini söyledi.
Küresel etkilerle 3,4 lira seviyelerine yaklaşan doların gelecek birkaç ay içerisinde artış hızının duracağını dile getiren Kurum, şu an dövizdeki hareketlenmenin spekülatif olduğunu, yerli bireysel yatırımcı tarafından dolar alımı yapılmadığının görüldüğünü, dolardaki değer artışının sadece TL karşısında görülmediğini aktardı.
Kurum, doların tüm gelişen piyasalarda hatta Euro ve sterlinde son dönemlerin zirvesini gördüğünü ifade ederek, bu hareketin ABD'de de yeni yönetimin göreve başlamasıyla istikrar bulacağını düşündüklerini bildirdi.
Dövizdeki ani yükselişler sonrası gayrimenkul fiyatlarının her dönemde daha cazip hale geldiğini dile getiren Murat Kurum, Türkiye'nin de gayrimenkulde her dönemin bölgedeki parlayan yıldızı olduğunu bildirdi.
"Spekülatif hareketlere aldanmayın"
Kurum, Türkiye'de geçici oturum izni ve vatandaşlık hakkı verilmesi sonrası yabancılardaki tedirginliğin giderileceğini ve bunun çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Tabii doğru fiyatlandırma yapmamız gerekiyor. Bunu illere göre de değerlendirmemiz gerekiyor. Sonuçta İstanbul ile Ankara'daki, Anadolu'daki fiyatlandırma farklı. Bunu da doğru yaparsak sektör adına önemli bir gelişme yaşayacağımızı düşünüyorum." dedi.
ABD'deki yönetim değişimi sonrası dolardaki ateşin söneceğini ve doların stabil bir hal alacağını dile getiren Kurum, yükselme beklentisiyle elinde doları olanların şu an beklemeye geçtiğini bildirdi.
Kurum, "Vatandaşlarımız bugünlerde yaşanan spekülatif hareketlere aldanmasın. En doğru yatırım Türk piyasasına ve gayrimenkul ürünlerine yapılan yatırımdır. Doların düşüşe geçeceğine inanıyorum. Yüksek dolar kuru gayrimenkul için bu dönemde alım fırsatı yaratıyor." diye konuştu.
Yabancıların isteklerine yönelik konut yapımının da gündemde olduğunu dile getiren Kurum, "Trabzon, Rize, Yalova, Bodrum, Anadolu gibi yerlerde doğru fiyatlama yapmak gerekir. Alt sınır koymak yanlış. Yatırım yapana da cazibe sunmak lazım." ifadelerini kullandı.
Kurum, Türkiye'nin halihazırda yabancıya konut satış rakamının yıllık 5 milyar dolara yakın olduğunun ve hedefin kısa vadede 10 milyar dolar olduğunun hatırlatılması üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Baktığınızda sadece Suudi Arabistan'ın fonlarda ciddi paraları var. Oradaki paralarından kendileri dahi endişe duyuyorlar. Dolayısıyla Türkiye'de bu paraları her zaman güvende. Onlar öncelikle burayı, ülkemizi kendilerine yakın görüyorlar. İkincisi de paraları da güvende. Neticede kanunlar çerçevesinde paraları korunuyor. Asıl öne çıkan konular bunlar. 10 milyar doların çok daha üzerinde yabancıya satış rakamı yakalanabilir."
"Markalı konutta fiyat düşmez"
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun, yabancıların Türk gayrimenkul ürünlerine ilgisinin ve talebinin 2012'de başladığını anımsatarak, 3 yılda yabancıların nasıl konut istediğinin öğrenildiğini söyledi.
Bundan sonra yabancıların istediği tipte ve boyutta konut yapmaları gerektiğinin altını çizen Torun, Körfez ülkelerinin daha büyük daireyi tercih ettiğini, İstanbul'da bu tip konulara ağırlık verilebileceğini, İstanbulla sınırlı olmayan talep de göz önünde bulundurularak müteahhitlerin Akdeniz, Ege gibi bölgelerde de yabancılara yönelik projeler geliştirmek için hazır olmaları gerektiğini bildirdi.
Torun, markalı konutta fiyatlarda düşme beklentisi olduğunun belirtilmesi üzerine, "Fiyatların düşeceğini düşünmüyorum. Genel olarak baktığınızda fiyatların düşme ihtimali yok. Ancak sektörde zora düşmüş olan birkaç istisna olabilir. Bunu da genele yaymak doğru değil." dedi.
"Dolar ve yastık altındaki altın yatırım aracı değil"
Torun, dövizdeki yükselişin konut fiyatlarına ve yabancı alıcıya etkisine ilişkin bir soruya karşılık, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bizde dövizin yükselişi vatandaş tarafından krizin barometresi olarak görülüyor. Oysa bu doğru bir yaklaşım değil. Şu anda doların yükselmesini gerektirecek ekonomik bir bozulma ortada yok. Tamamen spekülatif yükselen bir döviz kuru görüyoruz. ABD'de doların değerini artıracak bir ekonomik yükseliş yok. Ben doların düşeceğini ve kısa veya uzun vadede 3 lira civarına gerileyeceğini düşünüyorum. Bu, suni bir artış. Bunu birçok krizi, özellikle 1994 ve 2001 krizlerini, gören birisi olarak dile getiriyorum. O zaman daha zordu. Vatandaş doların yükselmesine ilişkin oynanan oyuna gelmesin.
Dolar yatırım aracı değil. Bu yüzden, dolar bu kadar yükselmişken, vatandaş elindeki dövizi bozdurarak borsa ve gayrimenkul gibi reel ekonomiyi canlı tutacak Türk piyasasına ve Türk enstrümanlarına yatırım yapmalı."
Torun, Türkiye'deki tasarrufların yüzde 40'ının dövize gittiğinin bankacılar tarafından söylendiğini belirterek, vatandaşların dövizi ve yastık altındaki altını yatırım aracı olarak görmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı