"Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi" alınmasını hedefleyen kanun teklifine göre, dijital hizmet sağlayıcılarının Türkiye'de verdikleri, dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetlerinden elde edilen hasılat, dijital hizmet vergisinin konusunu oluşturacak.
AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan, Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin gerekçesinde, bilgi teknolojisinde yaşanan gelişmeler ve yeniliklerin sosyal, kültürel ve ekonomik alandaki globalleşmenin hızını artırdığı ve bu durumun aynı zamanda, dijital hizmet sunan çok uluslu şirketlerin mukim olmadıkları ülkelerde önemli bir fiziki varlıkları olmadan ticari faaliyette bulunmasına da imkan tanıdığı ifade edildi.
Dijital hizmet sektöründe faaliyette bulunan işletmelerin, faaliyette bulundukları ülkelerin kamu gelirlerine adil bir katkı sağlamaları gerektiği genel kabul görmekle birlikte, bu alanda yaşanan hızlı gelişmelere ülkelerin aynı hızda yanıt veremediğinden, henüz tüm dünyada uygulanan ortak bir vergilendirme rejiminin oluşturulamadığına işaret eden gerekçede, bazı ülkelerin dijital hizmet sektörünü vergilendirmeye başladığı, bazı ülkelerin ise bu alanı vergilendirmeye yönelik idari ve yasal çalışmalarının bulunduğuna yer verildi.
Gerekçede, bu kapsamda, teklifle dijital hizmetlerden elde edilen hasılatın vergilendirilmesini sağlamak üzere, farklı ülke uygulamalarıyla uluslararası kuruluşlar nezdinde gündeme getirilen görüşlerin de dikkate alınarak verginin konusuna, mükelleflerine, matrahına, vergi oran ve muafiyetlerine yönelik düzenlemeler yapıldığı vurgulandı.
Teklifle, dijital hizmet sağlayıcılarının Türkiye'de verdikleri, reklam kontrol ve performans ölçüm hizmetleri ile kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ile reklamın sunulmasına ilişkin teknik hizmetler dahil dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetlerinden, bilgisayar programları, uygulamalar, müzik, video, oyunlar, oyun içi uygulamalar ve benzeri yazılımlar dahil sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya telefon, bilgisayar gibi elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetlerin vergi konusu olacağı belirtildi.
Ulaşım veya konaklama faaliyetlerine aracılık edilmesi ya da bu faaliyetlerin kolaylaştırılması ile mal ve hizmetlerin satışa sunulduğu platform, sistem veya portal hizmetleri dahil kullanıcılar arasında bir mal veya hizmetin satılmasına veya satılmasının kolaylaştırılmasına yönelik sunulan hizmetler kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetlerinden, bu hizmetlere yönelik dijital ortamda verilen aracılık hizmetlerinden elde edilen hasılat, dijital hizmet vergisinin konusunu oluşturacağı ifade edildi.
Gerekçede, ilgili yıldan önceki yılda, verginin konusuna giren hizmetlere ilişkin Türkiye'den elde edilen hasılatı 20 milyon liradan veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon avrodan az olanların, dijital hizmet vergisinden muaf tutulacağı, böylelikle, verginin kapsamına sadece büyük ölçekli işletmelerin alınmasının amaçlandığı belirtildi.
Dijital hizmet vergisinin mükellefinin, dijital hizmet sağlayıcıları olarak belirlendiği bildirilen gerekçede, şu ifadelere yer verildi:
"Dijital hizmet vergisinin matrahı, ilgili birer aylık vergilendirme dönemlerinde verginin konusuna giren hizmetler nedeniyle elde edilen hasılat olacaktır. Verginin oranı yüzde 7,5 olacaktır. Diğer taraftan, ülkemizdeki yeni ekonomik gelişmelere uyum, ekonomik program hedeflerinin gerçekleştirilmesi, vergide adalet, vergi rekabeti, basitlik, etkinlik ve verimlilik ilkeleri çerçevesinde, beyanname veren mükellef sayısını artırmayı ve istisna ve muafiyetleri daraltmayı hedefleyen bazı güncellemelerin yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Teklif ile mükelleflerin gönüllü uyumunu gözeten, vergi güvenliğini güçlendiren değişiklikler öngörülmektedir."
Teklifte, belirli bir tutarı aşan istisna serbest meslek kazançları ile belirli bir tutarı aşan ücret gelirlerinin yıllık beyannameyle beyan edilmesinin sağlandığına yer verilen gerekçede, çalışanlara ulaşım amacıyla toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının verilmesi şeklinde sağlanan menfaatlerin istisna kapsamına alındığı belirtildi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı