Prof. Dr. Hayrettin Ahlatcı, Prof. Dr. İsmail Esen, Prof. Dr. Bilge Demir, Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) AR-GE yöneticisi Dr. Aysun Işıkgül ve lisansüstü öğrencileri, ülkede kullanılan fakat üretimi yapılmayan QST (su verilmiş ve kendinden temperli) profillerin üretimine katkı sağlamak amacıyla çalışmalara başladı.
"TÜBİTAK 1005 Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı" kapsamında "H-Tipi Çelik Profiller için Hızlandırılmış Soğutma ve Kendini Temperleme Ünite Tasarımı, İmalatı ve Mekanik Özelliklere Etkisinin İncelenmesi" projesinde akademisyenler, ısıl işlem kademesinde uyguladıkları "Hızlandırılmış Soğutma ve Kendini Temperleme" işlemiyle profillerin mukavemet değerinde artış ve toklukta iyileşme gerçekleştirdi.
"275'ten 500 megapascala kadar artış elde edilmiştir"
Prof. Dr. Ahlatcı, gazetecilere, proje kapsamında hem yüksek mukavemetli hem tokluğu iyi derecedeki 120 ve 140 ebadında H profili testlerini yaptıklarını anlattı.
Test sonucu profilin tokluklarda kayıp vermeden mukavemetlerde yüzde 40 artış gösterdiğini aktaran Ahlatcı, "275'ten 500 megapascala kadar artış elde edilmiştir. Ülkemizin deprem kuşağında olmasından dolayı yumuşak zemin hareketliliği binaların yıkılmasına neden olmaktadır. Avrupa'daki çelik sektörü ve piyasalar su verilmiş ve temperlenmiş profillerin kullanımı üzerine çalışmalarda bulunmuş hatta deprem standartlarında bu yönde değişiklik yapmışlardır." dedi.
Ahlatcı, TÜBİTAK desteğiyle başladıkları çalışmalarda olumlu sonuçlar elde ettiklerini belirterek, "Bu projenin ilerlemesi ve bitirilmesine KARDEMİR’in katkısı vardır. H tipi profillerin hızlandırılmış soğutma ile üretimi ülkemizde bulunmamaktadır. Bu çalışmayla bazı kuruluşlarda bizler ön ayak olarak bunların kurulması veya çalışmalarına başlamasında katkımız bulunacaktır." diye konuştu.
Projenin Türkiye'de bir ilk olduğunu ifade eden Prof. Dr. İsmail Esen de tasarım ve imalatın yüzde 90'ının öz imkanlarla laboratuvarda yapıldığını kaydetti.
Geliştirilen çalışmanın işleyişine dair bilgiler veren Esen, "Üzerinde her kısmın ayrı ayrı hava ve su miktarını ayarlayabilen, karışımını orijinal şekilde profilin boyutlarına göre ayarlanabilen sistemlerle donatılmıştır. Türkiye'de ilktir. Patentlenebilecek ve ülkemizdeki sanayi kuruluşlarında uygulandığı takdirde büyük fayda verecek sistemdir. Bu sistemle elde edebilecek çeliklerin, dünya pazarında büyük sistemlerin, büyük gökdelenlerin, statların veya hafif ve dayanıklı yapıların yapılması mümkün olacaktır. İhracatta da büyük ivme kazandıracağını düşündüğümüz proje çalışmasıdır." şeklinde konuştu.
"Bu çalışma KARDEMİR’in ürettiği birçok yapısal çeliğe uygulanabilir"
Prof. Dr. Bilge Demir ise projeyle düşük vasıflı çeliğin dahi katma değerinin arttırılmasının mümkün olduğunu vurguladı.
Çalışmanın, değeri düşük malzemenin daha yüksek değerli hale getirilmesi yani katma değerinin arttırılması olduğuna dikkati çeken Demir, "Katma değeri yüksek ürünlerin elde edilmesi her zaman ekonominin ve teknolojinin hedefidir. Çelik, yapısal malzemelerin en önde, en yaygın, en ekonomik, en teknolojik olanıdır. Karabük bu konuda çok şanslıdır." ifadesini kullandı.
Demir, projenin çok daha hassas ve kontrollü bir çalışma olduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çalışma KARDEMİR’in ürettiği birçok yapısal çeliğe uygulanabilir. Bunun yanında mühendislik açısından şekillendirilebilir olması ve kaynak edilebilir olması çok önemlidir. Yüksek alaşımlarla böyle bir profili elde etme imkanınız ekonomik ve teknolojik olarak mümkün değildir. Bunu yapabileceğiniz en önemli yöntemlerden biri burada gördüğünüz projeyle sağlanabilecek hızlı soğutmadır."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı