‘Yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespit edilen binalarda yaşayan kişiler çadırlarda, konteynırlarda, yurtlarda, sağlam devlet ve özel kurumların lojmanlarında, otellerde, yurtlarda ve ülkenin farklı yerlerindeki yakınlarında kalıyorlar, en kısa zamanda konutların inşasına başlanacak, zemin etütleri ve incelemelerin tamamlanmasına müteakip kademeli olarak inşaatlar başlayacak’
En merak edilen konulardan biri bu bölgenin inşasına Türkiye’de üretilen inşaat demiri yeter mi? Sorusu oldu
İlk anlarda yapılan açıklamalara göre 4 milyon ton inşaat demiri ihtiyacından bahsedildi, bölgeden gelen bilgiler ve SteelRadar’ın analizine göre bu miktarın sadece ilk etapta duyulacak ihtiyaç olmadığı söz konusu.
Sektör uzmanlarından bir bilirkişi ‘’520.000 bağımsız bölüm; bölüm başına ortalama 4 ton inşaat demiri kullanımı olarak hesaplanır ise; 2.080.000 ton, yani 2.08 milyon ton inşaat demiri ihtiyacı söz konusu’’ şeklinde yanıt verdi.
‘’Buna orta hasarlı ve kentsel dönüşüm ile 2000 yılından önceki imar yasasına göre yapılmış, şu an sağlam olsa bile yıkılıp yenilenmesi gereken konutlar da hesap edildiğinde 4 milyon ton öngörü doğru gözüküyor, ama ilk etapta ihtiyaç 520.000 konutun yapılması bu da ilk altı ayda temeller ile beraber hızlı sonrasında yavaşlayan ihtiyaç süreçleri öngörülüyor.’’ Diye ekledi.
Peki 2,08 milyon ton ihtiyacı analiz edecek olursak, bölge fabrikaları bu ihtiyacı karşılar mı?
BÖLGE DEMİR ÇELİK ANALİZİ
Sektörün paydaşlarından uzman analist üretici bazlı değerlendirmelerine şöyle devam etti;
Bölgede ham çelik üretimi yapabilen tesislerin kapasitelerini değerlendirdiğimizde;
Tosçelik, Baştuğ, İskenderun Demir Çelik, Ekinciler, Yazıcı, Koç, EEY Demir Çelik, Platinum Demir Çelik, Kılıçlar ve buna Sivas Demir Çelik’i de destek olabileceğini de hesaba katabiliriz.
Takribi olarak bölgenin üretim kapasitesi günlük 35.000 ton x30 gün =1.050.000 ton/ay
Yani ilk etapta ihtiyaç olacak gibi gözüken 2.08 milyon ton demiri bölge iki ayda üretebilecek kapasiteye sahip
Bu rakamda Tosçelik isterse inşaat demirine uygun mal üretebilir isterse sac üretimi yapabilir, (konteynerler için çok miktarda saca da ihtiyaç var)
İsdemir, ürettiği kütüğün bir kısmını kangal yapıp, dış bölgelere de gönderebilir, çoğunluğu kütük olarak döküp yerel haddehanelere inşaat demiri üretmesi için de destek olabilir.
Aynı zamanda inşaatlara ihtiyaç olacak çelik hasırlar da bu kangal demirden üretilmesi gerekecek.
Tabii ki pek çok yan faktör bu rakamları artı veya eksi yönde değiştirebilir. Şeklinde açıklama yaptı.
Eksi yönleri değerlendirecek olursak şunları söyleyebiliriz;
Daha önceki analizlerimizde de belirttiğimiz gibi bölge çok yönlü olarak hasar gördü, tesisler hasar gören kısımlarını onarmaya çalıştılar, pek çoğu da başladı, yüzde yüz kapasite daha tamamlanamadı.
En önemli etken de fabrikaların vasıflı teknik ekiplerinde oluşan vefatlar veya yakınları vefat edenlerin ilgilenmek zorunluluğu veya evleri yıkılan veya hasar görenlerin barınma sorunlarını çözmek için sarfedilen efor ve manevi kayıplar, acılar gibi zorluklar uzun zaman alacak.
Alt yapı sorunları lojistiği de etkiliyor
Alt yapıda yaşanan sorunlar lojistiği de etkiliyor, fabrikaların çalışmak için tedarik etmek zorunda olduğu pek çok ara mamul var, bunları üreten tesisler de depremden etkilendi.
Bu bağlamda taşımayı sağlayan yüzlerce şoför de etkilendi, bunun gibi birçok sorunu yörenin demir çelik sektörü çözmeye çalışıyor. Manevi kayıplar maalesef geri gelmeyecek ama yaşamın devamı, herkesin işini de kaybetmeden devam edebilmesi için müthiş bir özveri gösteriliyor.
İhracat siparişleri ve iç piyasadaki ihtiyaç işleyişin en önemli konuları olacak
Bölgedeki demir çelik tesislerinin yurt dışında uzun yıllardır tedariklerini sağladıkları müşterilerinin devam eden siparişleri bulunuyor. Bir kısım yurtiçi için bir kısmı da ihracata çalışan fabrikalar dengeleri kurmak üzerine çeşitli hazırlıklar gerçekleştiriyor. İç pazardaki ihtiyacı karşılarken uzun yıllardır oluşturdukları ihracat pazarını kaybetmemek adına son derece titiz bir çalışma sergileniyor.
Yukarıdaki hesaplamalarda altı ayda iki milyon ton demir ihtiyacı olacağı öngörülür ise bölgede ham demir kapasitesi ayda 1 milyon tondan altı ayda 6 milyon ton olmalı. Artacak 4 milyon ton ihracatı da karşılayabilir ve olası üretim kayıplarını da dengeleyebilir.
İhtiyaçlara ithal kütüklerde destek verecek
Üreticiler ‘’İhracat bağlantıları için mücbir sebebi öne sürmek mümkün ancak bu müşterileri kaybetmek demek’’ olacağını dile getiren üreticiler, yoğun üretimi ithal kütüklerle desteklemeyi de hesaplıyor.
Artı yönleri değerlendirecek olursak da şunları söyleyebiliriz;
Rusya veya farklı ülkelerden kütük ithalatı bölgedeki yeterli olan haddehaneler tarafından rahatlıkla işlenebilir. Yine bölgede ihtiyaç olacak, konteyner imalatlarına gerekecek saclar TOSÇELİK TOYO, MMK Metalurji tarafından sağlanabilir. Ayrıca MMK henüz izabesini çalıştırmadı. Depremden bir süre öncesinden beri izabesi çalışmayan firma sac işleme tesislerini çalıştırıyordu. Sektörden gelen yorumlara göre yakın zamanda izabesini de faaliyete geçirebileceği konuşuluyor.
İhtiyaç olacak çelik hasırlar için gereken kangalı üretmek te sorun olmayacak ve yakın yöredeki çelik hasır üreticileri bu ihtiyaçları karşılamak için tam kapasite çalışmak zorunda. Burada yeterli kapasitede zorluk olabilecektir, ancak ithalat ile bazı tedarikler sağlanabilir. Sadece nakliye maliyeti bir miktar artacaktır.
Hasar gören altyapıdaki boruların tedariği de yeterli olacağı söyleniyor, çünkü bir kısmında plastik hammaddeden yapılan ürünler kullanılabiliyor.
Yorumlar
3 yorum yapıldıkafalardaki karmaşayı netleştirdiniz.
özetle ilk etepta ihtiyaç 2 milyon ton, bu da altı ayda kullanılır,
altı ayda gerekecek 2 milyon ton demiri bölge fabrikalarımız 2 ayda üretir.
yine önemli bir tesbit fabrikalar ihracat taahütlerini yerine getiremez ise müşterilerini kaybederler,
kaybetmemeleri için de ithal kütük desteği alınabilir, zaten getiriliyor idi normal zamanlarda bile.
demir çelik sektörümüz çok güçlü bunun üstesinden geliriz inşallah.
sadece insan kayıplarımız ve onun yarattığı manevi yaralar pek geçecek gibi değil, bölgede konuştuğum
her demir çelikçi dostum birden fazla yakınını kaybetmiş, evi hasar görmüş, bölge insanlarımızın manevi yaralarını onarmak mümkün değil.