Dubai'de bu yıl 12'incisi düzenlenen Dünya Hükümetler Zirvesi kapsamında, AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Denton, küresel ekonomi ve ticaretin hızla değişen dinamiklerini değerlendirdi.
Denton, ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesinin ekonomik büyümesini devam ettirebilmek için tarifeler uygulama kararını aldığını, ancak tarifelerin bazı detayları hakkında net bir açıklama yapılmadığını ifade etti. Özellikle fentanil gibi sorunlarla mücadelede tarifelerin ne kadar etkili olacağı konusunda soru işaretleri bulunduğunu dile getiren Denton, tarifelerin sadece ABD ekonomisinin güçlendirilmesine yönelik bir araç olmaktan öte, aynı zamanda jeopolitik bir strateji olarak değerlendirildiğini vurguladı.
ABD'nin küresel ticaretteki payının yüzde 13 seviyesinde olduğunu hatırlatan Denton, tek başına bir küresel ticaret savaşının çıkmasının söz konusu olmadığını söyledi. Ancak, bu tarifelere karşı diğer ülkelerin vereceği karşılıkların önemli bir belirleyici faktör olacağını belirterek, "ABD tek başına küresel ticaret savaşına yol açmaz, ancak diğer ülkeler nasıl tepki verirse, durum farklılaşabilir" dedi. Denton, 1930'larda yaşanan 'Büyük Depresyon' ile kıyaslama yaparak, o dönemdeki korumacı politikaların dünya ekonomisi üzerindeki etkisinin o zamanki küresel ekonomik yapıya bağlı olduğunu ancak günümüzde küresel ekonominin çok daha farklı bir yapıya sahip olduğunu da belirtti.
Denton, ABD'nin Çin ile olan ekonomik rekabetinde tarifelerin bu üstünlüğü sağlamayacağına işaret etti. "ABD'nin Çin ile olan büyük ekonomik yarışında, tarifeler bu üstünlüğü sağlayamaz. Bu tür bir üstünlük, yenilikçi ve üretken bir ekonomik modelle sağlanabilir," diyerek, tarifelerin uzun vadede yalnızca ekonomik sorunları derinleştirebileceğini ifade etti. Ayrıca, Trump'ın Amerikan yerli üretimini geri getirmeyi amaçlamasının anlaşılabilir olduğunu, ancak bu politikaların ABD ekonomisi üzerinde enflasyonist baskılar oluşturabileceğini ve tedarik zincirlerini sekteye uğratabileceğini vurguladı.
ABD'nin çelik ve alüminyum sektörlerinde tüm ülkelere yönelik gümrük vergisi uygulama kararına da değinen Denton, bu tarifelere karşı verilecek tepkilerin ekonomik sonuçlarının iyi hesaplanması gerektiğini söyledi. Avrupa Komisyonu'nun olası misillemelere karşı hazırlıklı olduğunu belirten Denton, "Politik bir tepki verilmesi gerektiğini anlıyoruz ama bununla başa çıkmanın başka yolları da var. Bu yaklaşımın güç temelli olduğunu net bir şekilde anlamalıyız," dedi.
Denton, Avrupa Birliği'nin (AB) bu durumda karşılaştığı en büyük zorlukların başında, rekabetçi yeteneklerinin eksikliği geldiğini belirtti. AB’nin mevcut ekonomik ve siyasi meselelerle başa çıkmaya devam ederken rekabetçiliğini artırma fırsatına sahip olduğunu ifade eden Denton, AB’nin birlik içinde kalabilmesinin önemini vurguladı. "AB’nin daha fazla rekabet edebilmesini sağlayacak reformları sürdürmesi gerekiyor. Bu durum bir fırsat olarak değerlendirilmelidir," dedi.
Türkiye’ye yönelik değerlendirmelerinde ise Denton, ABD'nin gümrük tarifelerinin Türkiye için oluşturabileceği risklere dikkat çekti. "Türkiye’nin, ABD’nin tarifelerinden kaynaklanabilecek olası etkileri göz ardı etmemesi ve hazırlıklı olması gerektiğini düşünüyorum," dedi. Ancak Denton, Türkiye’nin güçlü özel sektörünün ve yenilikçi yaklaşımının, bu küresel ticaret savaşında önemli bir avantaj sunduğunu belirtti. İnşaat ve hizmet sektörlerindeki başarı hikayelerine de değinen Denton, Türkiye'nin Orta Doğu ve diğer bölgelerdeki stratejik konumunun ekonomik fırsatlar yaratmada kritik bir rol oynayabileceğini ifade etti.
Son olarak Denton, Türkiye’nin pazar çeşitlendirme konusunda ciddi çabalar sarf ettiğini ve bu stratejinin Kanada için örnek alınması gereken bir model olduğunu söyledi. Türk iş dünyasının, global ticaretin dinamiklerine uyum sağlamak adına gösterdiği gayretin, Kanada gibi diğer ülkeler için ders verici nitelikte olduğunu belirtti.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı