ABD'nin Çin’den ithal edilen 550 milyar dolarlık ürün için ek vergi alınacağını açıklaması sonrasında artan ticari gerilim Türkiye'ye yansımıyor. Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, Türkiye ile ikili ilişkilerin Çin’in üçüncü ülke alternatifi ya da bağlılığı üzerine kurulmadığını söyleyerek, Çin-Türkiye işbirliğinin ve ticari ilişkilerinin hız kazandığını belirtti. Türk kirazının pazarı ele geçirdiğini ifade eden Başkonsolos, yakında yeni ürünlere kapılarını açacaklarını kaydetti.
Cui Wei, ticaret savaşını Dünya gazetesinden Evrim Küçük'e değerlendirdi. Çin'in ikili ekonomik ve ticari işbirliğini ilerletmek için Türkiye ile birlikte çalışmaya hazır olduğunu dile getiren Başkonsolos, iki taraf arasındaki büyük işbirliği fırsatlarına dikkat çekerek şunları söyledi: "Son yıllarda, iki ülkenin enerji, liman, demiryolları, telekomünikasyon, e-ticaret, turizm, ulaştırma ve finans gibi alanlarda büyük ölçekli işbirlikleri gerçekleşti, birlikte çok miktarda başarılara imza atıldı. Üçüncü nükleer santral gibi önemli mega projelerin müzakereler devam ediyor."
Tarım ürünleri parlak bir pazar haline geldi
Ülkelerinde Türk ürünlerine talebin güçlendiğini ifade eden Cui Wei özellikle iyi kalitede olan ve Çin pazarının ihtiyaçlarını karşılayan tarım ürünlerinin, iki taraf arasındaki işbirliği için yeni ve parlak bir pazar haline geldiğini belirtti. "Türk kirazı Çin’e ihraç edildi ve pazarı ele geçirdi" diyen Cui, Çin'in Türkiye'den alışveriş listesine yeni ürünler ekleyeceğini kaydetti ve şöyle devam etti: "Antep fıstığı ve süt ürünleri de yakın zamanda Çin’de yerini alacak. Kümes hayvanları ve nar da önümüzdeki dönemdeki işbirliklerine dahil edilecek."
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz ay bir araya gelerek ekonomik ve ticari alandaki işbirlikleri için yeni planlar yapmıştı. Bu çerçevede her iki tarafında Kuşak Yol ve Orta Koridor’u birbirine daha da yaklaştıracak, mega projeler, halkın yararına olan orta ve küçük ölçekli projelerdeki işbirliğinin devam etmesi öngörülüyor.
Enerjide işbirliği için şirketler teşvik edilecek
Cui, şirketleri yenilenebilir enerji, nükleer enerji, temiz kömür ve 5G gibi ileri teknoloji alanındaki işbirliklerine teşvik edeceklerini ifade ederek, "Türk şirketlerinin Kasım ayında düzenlenecek olan II. Çin Uluslararası İthalat Fuarı’na katılımını bekliyoruz. Çin Eylül ayında 88. İzmir Fuarı’na partner ülke olarak katılacak. İkili ekonomik ve ticari işbirliğini ilerletmek için Türkiye ile birlikte çalışmaya hazırız" dedi.
Hong Kong’'daki şiddetin arkasında ‘Kara El’ var
Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde hüküm giyen veya haklarında suç duyurusu olan kişilerin Çin'e ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı 3 ayı aşkan süredir büyük çaplı gösterilere neden oluyor. Çin yönetimi ise yasa tasarısının gerekli ve makul olduğunu savunuyor.
Tasarının Hong Kong hükümeti tarafından ortaya konduğunu hatırlatan Cui, Hong Kong’un “Suçluları Saklama Cenneti” olması yerine daha iyi ve daha güvenli bir yer haline getirilmesini sağlamak istediklerini söyledi. Cui Wei'nin verdiği bilgiye göre Hong Kong 30 ülke ile cezai konularda adli yardımlaşma protokolü imzaladı ama 170’ten fazla ülke ya da bölgenin henüz böyle bir protokolü yok. Eğer herhangi bir şahıs, Hong Kong dışında kanun ihlali yapıp Hong Kong’a kaçarsa, Hong Kong’un bu şahsı cezalandırabilmesi için hukuki bir dayanak yok. Tasarı bu sorunu ortadan kaldırmak amacında. Cui bazı radikallerin bu tasarıyı bahane ederek şiddete başvurduğunu ve onların arkasında Batılı ülkelerin desteği olduğunu ifade ederek şu açıklamalarda bulundu:
"Bazı radikaller açık bir şekilde Çin'in “Tek Vatan İki Sistem”e meydan okumuştur. Hong Kong’da yaşanan bu tür radikal şiddet olaylarının arkasında bir ‘Kara El’ olduğuna inanıyoruz. Bazı yabancı güç ve kuruluşlar para yardımı ve destekte bulunuyor. Çin merkezi hükümeti, Hong Kong’un adalet sisteminin ve kalkınmasının engellemesine, herhangi bir bahane ile ‘Tek Vatan İki Sistem’ ilkesinin sabote edilmesine kesinlikle izin vermeyecektir. Dış güçlerin Hong Kong’a müdahalesini durdurmalarını şiddetle talep ediyoruz. Amerikan milletvekilleri ABD kongresinde sözde “Hong Kong Tasarısı”nı teklif etti fakat bu uluslararası prensiplere aykırıdır. Bu dış güçlerin Çin’in egemenliğine ve güvenliğine saygı göstermesini talep ediyoruz.
Kaos artarsa Çin seyirci kalamaz
Cui, “Ortamın sakinleşmesi adına güvenimiz, kararlılığımız ve gücümüz var. Eğer Hong Kong’daki durum daha da kötüleşir, bölge hükümetinin kontrolünden çıkacak kadar kaos ortamı oluşursa, Çin merkezi hükümeti bu durumu uzaktan seyretmez. Kaosu hızla yok etmek için yeterli çözüm ve güce sahibiz” şeklinde konuştu.
Ekonomide son 10 yılın en kötü performansı
Hong Kong ekonomisi protestolardan darbe aldı. Yılın ikinci çeyreğinde Hong Kong’un GSYH’sı sadece yüzde yüzde 0.5 oranda büyüyebildi, borsada ciddi kayıplar yaşandı. HK Doları değer kaybediyor ve genel ekonomi 2009 yılından bu yana en zayıf performansını sergiliyor. Hong Kong’u ziyaret eden turist sayısının ağustos ayında yüzde 31 oranında bir düşmesi söz konusu. Perakende sektöründe de çift haneli bir düşüş bekleniyor. Hong Kong’daki ticaret ve lojistik sektörü, ticaret anlaşmazlığı, perakende sektöründeki zayıflık ve sosyal olaylardan etkilenen havacılığın darbe görmesinden kaynaklı baskı altında. Hong Kong’daki huzurun hasar görmesi hem küresel ekonomi hem de Hong Kong halkı için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı