Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, ülkemizin iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında Paris Anlaşması’na katılımı ve Türkiye İklim Şurası’nda bir yol haritası oluşturmasıyla hız kazanan çalışmaları yakından takip ettiklerini vurguladı. Emrullah Eruslu, “Dünya olarak bir yol ayrımına geldik. Küresel bir felakete karşı ülkelerin tek başına mücadele etmesi mümkün değil. Birlikte aldığımız kararları birlikte uygulayabilirsek yaşadığımız bu gezegeni kurtarabiliriz. Bu anlamda ülkemizde yürütülen sera gazı azaltımı, yeşil finansman, karbon fiyatlama, iklim değişikliğine uyum, yerel yönetimler, bilim ve teknoloji alanındaki çalışmaları, oluşturulan yol haritalarını izliyor, ilgili noktalarda katkı sunmaya çalışıyoruz. Bu dönemde İZODER olarak binalarda enerji verimliliğini artıracak, daha az enerji tüketerek ısıtma-soğutma konforu sağlayacak uygulamaları geliştirme çabalarımıza devam ediyoruz. Binalarda enerji verimliliği, çevresel sorunlar ile mücadelede en etkin uygulamadır. Ne kadar az fosil yakıt tüketirsek hava kirliliğini, dolayısıyla karbon salımını azaltır ve küresel ısınmaya karşı daha etkin mücadele vermiş oluruz.” dedi.
Küresel ısınma nedeniyle ülkemizde son yıllarda sel ve orman yangınları gibi olağan dışı, sıklığı ve şiddeti giderek artan afetler yaşandığını vurgulayan Emrullah Eruslu; uzmanların, afetlerin yüzde 83'ünün sel, fırtına ve sıcak hava dalgaları gibi hava ve iklim bağlantılı olaylardan kaynaklandığını sık sık hatırlattıklarını söyledi. Emrullah Eruslu, çevreci ve yenilenebilir enerji kaynaklarını artırırken, enerji verimliliği sağlayacak yalıtım çözümlerini yaygınlaştırmanın, çevremizi korumak için hayata geçirilebilecek en etkili adımlar olduğunun altını çizdi.
Tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin enerji ihtiyacının da her geçen gün arttığını belirten Emrullah Eruslu sözlerine şöyle devam etti: “Kullandığımız enerjinin kabaca yüzde 70’ini ithal ediyoruz. Enerji tüketimi incelendiğinde; yüzde 32,7’lik pay ile konut ve hizmet sektörlerinden oluşan bina sektörü ve yüzde 32,3’lük pay ile sanayi sektörü öne çıkıyor. Binalarda tüketilen enerjinin yüzde 80’inin ısıtma ve soğutma amaçlı tüketiliyor. Enerji tüketimi arttıkça hem çevreye daha çok zarar veriyor hem de ülkemizin enerji ithalatı faturası yükseliyor. Milyarlarca dolar tutan enerji maliyetlerimize rağmen ısınamıyor ve verimli soğutma sağlayamıyoruz. Oysa doğru yalıtım uygulamalarıyla hem fosil yakıt tüketimini azaltarak dünyayı daha az kirletmek hem de yüzde 50’ye varan oranda tasarruf elde etmek mümkün.”
Binalarımız çevre dostu olmalı
AB’nin Yeşil Mutabakat çerçevesinde kararlı adımlar attığını ve yaptırımlarla tüm dünyayı da buna ortak olmaya mecbur bıraktığına işaret eden Emrullah Eruslu, “Avrupa Komisyonu, AB’nin Rusya’dan fosil yakıt ithalatını azaltmak için yenilenebilir enerji kullanımının ve enerji verimliliğinin artırılması amacıyla planladığı “RePowerEU” paketini kısa süre önce açıkladı.
Paket, Avrupa Yeşil Mutabakatı mevzuatının ‘Fit for 55’ (Yüzde 55 emsiyon azaltımı politikasına uygunluk) hedefleri kapsamında bazı yeni hedefler getiriyor. Bu adımları yakından izliyoruz.
Gerek enerji verimliliği gerekse küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili hedeflere ulaşmamız için daha kalın yalıtım malzemesi kullanarak verimlilik sağlamalıyız. Ülkemizde tavsiye edilen U değerlerinin (ısıl geçirgenlik değeri) iyileştirilmesine acilen ihtiyaç var. “Tek Yol U Dönüşü” kampanyamızla Türkiye’deki binaların daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşması için çatı, duvar ve döşemelerimizdeki yalıtım kalınlıklarını artırarak ve kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak U değerlerimizin iyileştirilmesi gerektiğini vurguladık. Bu bağlamda ülkemizdeki binaların tümünün, daha az enerji harcayan, çevre dostu olmasının öncelikli hedeflerimiz arasında yer alması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı